HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK
Yeşil sahalarda top koşturan futbolcuların korkulu rüyasının başında sakatlıklar gelir. Yaşanan sakatlıklardan dolayı aylarca formasına hasret kalan oyuncuların yeniden eski formuna kavuşması bazen mümkün olmaz. Ayağı veya kolu kırılan oyuncuların yanı sıra, dizinden veya çapraz bağlarından sakatlananlar oluyor. Bir de yeşil sahaların dışında yaşanan futbol tarihinin ilginç sakatlıkları var.
Saha içi ve saha dışında yaşanan tuhaf sakatlıkların en yenisine Belçikalı Axel Witsel imza attı. Borussia Dortmund forması giyen Axel Witsel, evinin içindeki merdivenlerden düşüp yüzünden yaralandı. Bir hastanenin ağız ve yüz cerrahisi bölümünde bir operasyon geçiren Belçikalı oyuncu, sezonun ilk yarısını kapattı. Aralık ayının ilk haftasında sakatlanan Witsel, Şampiyonlar Ligi’nde yarın Slavia Prag, Bundesliga’da da Mainz 05, Leipzig ve Hoffenheim müsabakalarında forma giyemedi.
Rüştü Reçber, Türkiye’de yetişen kaleci denildiğinde adı listenin ilk sırasına yazılan isimdir. Uzun yıllar Fenerbahçe, A Milli Takım ve Beşiktaş kalesini koruyan Rüştü Reçber, 1999 yılında sıra dışı bir sakatlığın kahramanı oldu. Beşiktaş derbisinden birkaç gün önce kramponlarını temizlerken falçatayla elini kesmişti. Eline 8 dikiş atılan Rüştü derbi maçı kaçırmıştı. Rüştü’nün yokluğunda genç kaleci Murat Şahin’in kaleyi koruduğu maçta Fenerbahçe, Beşiktaş’a boyun eğmişti.
Adı sık sık Türk kulüplerinin transfer listesine girmesiyle ismine aşina olduğumuz Arjantinli forvet Ever Banega 2011-12 sezonunda sıra dışı bir sakatlığın aktörü olmuştu. 2011-12 sezonunda benzin aldığı sırada el frenini çekmeyi unutan Banega, arabasının ayağının üzerinden geçmesi sonrasında sakatlandı. Deneyimli oyuncunun kırılan ayak bileği 6 ayda iyileşmişti. Banega bu ilginç sakatlığı yaşadığı dönemde Valencia forması giyiyordu.
2002 Dünya Kupası için geri sayım devam ediyordu. İspanya milli takım kalesinin bir numarası Santiago Canizares kupada boy göstereceği günü bekliyordu. Ancak öyle bir sakatlık yaşadı ki; bir daha milli takımın kalesine geçmek mümkün olmadı. Canizares turnuvaya çok az kala bir gün banyoda traş losyonu şişesini ayağına düşürdü. Ayak parmağına saplanan bir cam parçası onun için turnuvayı başlamadan bitirdi. Canizares’in yokluğunda kaleyi devralan Iker Casillas, gösterdiği performansla formayı bir daha çıkartmadı. Canizares’in sakatlığı Casillas efsanesini başlatmış oldu.
Alman futbolunun efsane kalecilerinden Oliver Khan uzun yıllar kalesini koruduğu Bayern Münih’te bir maçını sıra dışı sakatlığıyla kaçırdı. Yıl 2006. Arminia Bielefeld maçı öncesi ısınmak için sahaya çıkan Oliver Khan’ın gözü yedek kaleci Rensing’in çektiği şut sonrasında kapandı. Deneyimli kaleci Khan, maçta görev alamadı. Kaleyi ise Khan’ı sakatlayan Rensing korudu.
Yıl 1993. Arsenalli oyuncular kazandıkları Lig Kupası’nın sevincini kutluyor. Steve Morrow sevimcin acıya dönüşeceğinden habersizdi. Kutlamaları sırasında kaptan Tony Adams, Morrow’u havaya kaldırmaya çalışırken düşürdü ve kolu kırılan Morrow sezonu kapattı. Şaka gibi ama gerçek. Bir sakarlık veya dikkatsizliğin faturası aylarca sahalardan uzak kalmak oldu.
Yıl 2003. Manchester United, Federasyon Kupası finalinde Arsenal’e yenilerek, kupayı kaybetmişti. Efsane teknik adam Alex Ferguson, soyunma odasına pimi çekilmiş bir el bombası gibi geliyordu. Oyuncularına fırçanın her türlüsünü atan Ferguson’un siniri geçmemiş olacak ki, yerde bulunan bir krampona tekme savurdu. Havada uçan kramponun bulduğu hedef ise David Beckham’ın kaşı oldu. Aldığı darbeyle kaşı açılan Beckham, soyunma odasından atılan dikişlerle çıktı. İtalyan teknik adam Fabio Capello, yıllar sonra bu olaya gönderme yapıp, ‘Benim tekniğim Ferguson’dan daha iyi’ diyecekti.
Milan’ın efsanevi defans oyuncusu Alessandro Nesta, rakip forvetlerin korkulu rüyası bir isimdi. Maldini ile birlikte rakip forvetin ataklarına set olan Nesta’yı formasından uzaklaştıran sakatlık oyun tutkusu oldu. Nesta, saatlerce playstation oynadığı için sol elinin başparmağını sakatlamıştı. Ameliyat olan İtalyan, 4 hafta futbol oynayamamış, takımına tribünden destek vermişti.
