Soykırım izlerini siliyorlar; Bu neyin paniği? | HABER-ANALİZ

HABER ANALİZ | ADEM YAVUZ ARSLAN, WASHINGTON TR724

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP yönetiminin güç kaybetmesi ile birlikte bürokraside panik başladı. Özellikle 17 Aralık 2013 büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu  sonrası hukuksuzluklara imza atan, 15 Temmuz 2016 çakma darbesi sonra rejimin tetikçiliğini yapan bürokratlar panik halde suç delillerini imha etmeye çalışıyor.

Son örnek örneklerden birisini Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde oluşturulan ve ‘fetömetre’ isimli fişlemenin üretildiği ATİİ Şube’nin kapatılması oldu.

‘Fetömetre’ denen soykırım uygulamasının ‘mucidi’ olarak lanse edilen Tüm. Amiral Cihat Yaycı emekli edildikten sonra ilgili şube de kapatıldı. Şimdi işlenen suçların delilleri birbir imha ediliyor.

Genelkurmay yönetimi ise bütün suçu Cihat Yaycı’nın üzerine yıkma hazırlığı yapıyor.

Bir diğer örnek ise yargı ve emniyet camiasında yaşanıyor.

Polis Akademisi tarafından Ekim 2017’de yapılan ‘Yeni Nesil Terör; FETÖ’nün Analizi” başlıklı ve ‘fetö operasyonlarının kılavuzu sayılan’ çalışmadan katılımcıların isimleri silindi.  Kitap haline getirilen çalıştaya katılanların isimleri önceki baskılarda varken son baskıda katılımcı listesi yer almadı.

İDDİANAMEDEN ÖNCE KARARI VERDİLER 

Söz konusu çalıştayın katılımcıları arasında 15 Temmuz dosyalarının hakim ve savcıları da vardı.  Polis Akademisi Başkanı Yılmaz Çolak başkanlığındaki toplantılara savcı Ali Alper Saylan, savcı Necip İşçimen, savcı Yücel Erkman ve hakimler Cafer Işık, Oğuz Dik ve Selfet Giray katıldı. Söz konusu hakim ve savcılar 15 Temmuz’un en kritik yargılamaları olan Genelkurmay ve Akıncı davalarına bakan isimlerdi.

Daha yargılamalar başlamadan, iddianameler yazılıyorken ihsası rey yapan bu isimler ‘düşman hukuku’ uygulamaya and içmiş ve ‘nesiller boyu sürecek mücadele’ kararı almışlardı.

Mesela şu ifadeler çalıştay raporundan; “Fetö ile birkaç nesil sürecek bir ‘savaş’ içinde olduğumuzu , devlet ve millet olarak savaşın bir bölümünü kazandığımızı ve savaşın devam edeceğini asla unutmamamazı gerekmektedir

Çalıştayda ayrıca ‘istihbari bilgilerin delil kabul edilmesi teklif edilmiş, Fetöcülerin birkaç nesil takibinin yapılması istenmiş, iddiaları delillendirme zorunluluğunun kaldırılması’ teklif edilmişti.

Bu çalıştaya katılan ve ‘nesiller boyu savaş’ öneren isimler Saray tarafından ödüllendirildi.

Ankara Cumhuriyet Savcısı Ali Alper Saylan Yargıtay’a savcı olarak atanırken hakim Oğuz Dik’te Yargıtay’a üye yapıldı.

Akıncı Davası’nın hakimi Selfet Giray ise sanıkların savunma taleplerini yerine getirmeden hatta son sözlerini bile doğru dürüst söyletmeden alelacele kararlar verdi ve jet hızıyla Yargıtay üyesi yapıldı.

Yani hukuku katlettiler ve ödüllerini aldılar.

Çalıştayı ilginç kılan noktalardan birisi de raporun polisin koordinasyonunda olmasıydı. Çünkü normalde polis yargının emrinde olmalıydı. Ancak söz konusu çalıştayda polis talimat veren, yöndendiren ve talimat veren pozisyonda.

Akıncı ve Genelkurmay yargılamalarında bir çok sanık bu yüzden reddi hakim talebinde bulundu. Mesela şu ifade mahkeme tutanaklarından;

“Sayın başkan şahsınız yani Selfet Giray, bir taraftan Akıncı Davasını yargılayan başkan olarak, diğer taraftan yürütmenin talimatıyla hareket eden devlet memuru olarak, öte yandan yargılamakta olduğu davanın konusuyla ilgili yürütmeye yol yöntem ve fikir veren ihsası rey sahibi olarak tarihe geçeceksiniz.”

Sanıkların büyük bir kısmı benzer gerekçelerle reddi hakim taleplerinde bulundu ancak ‘nesiller boyu savaş’ ve ‘iddiaların delillendirilmesi gerekmesin’ tavsiyesinde bulunan hakimler bu talepleri de reddedi.

Sonuçta ne oldu?

AKP hükümeti Polis Akademisi’nde şaşalı bir çalıştay düzenledi.

Toplantıda konuşulanları süslü cümlelerle rapora dönüştürdü. Bu rapor Havuz medyasında günlerce haber yapıldı.

Fakat günün birinde ‘bu rapor yüzünden yargılanabileceklerini’söyleyen çıkınca yargı mensupları ‘aman bizim adımızı o çalıştaydan çıkartın’ diye kıvranmaya başladı. Hakimler ve savcılar ‘yargılanırız’ deyip isimlerinin çıkartılmasını isteyice diğer isimler de ‘bizi de çıkartın’ demeye başladı.

En sonunda methiyeler düzülen çalıştayın katılımcı listesi çıkartıldı. Eğer raporun eski nüshaları elinizde yoksa bu çalıştaya kimlerin katıldığını göremiyorsunuz bile.

Fakat raporun orjinali bir çok sanıkta mevcut. Dolayısıyla Erdoğan rejimi adına tetikçilik yapanlar panikle isimlerini silmek isteseler de bunda başarılı olma şansları kalmadı.

RAPORUN İLK-ORİJİNAL HALİ

 Söz konusu raporun 2019 ve sonrası baskılarında yukarıdaki liste yok. Raporun kim tarafından hazırlandığı, görüşlerin kime ait olduğu faili meçhul durumda.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. YATSI OLDU ,YALAN(RÜYA)CININ( MUMU SÖNDÜ !….
    DARBENİN YARDIMCI AKTÖRÜ HÜSNÜ BAYRAMOĞLU

    Hüsnü Bayramoğlu darbeyi 24 saat önceden biliyormuş ;
    Hatta darbede kendisine görev de verilmiş ve o gorevi icra etmiş,
    Diyanet işleri başkanının yurt icinde yaptıgini o yurt dışında yapmış.
    Allah konuşturunca nurcu saf kardeşimizi gerçek ortaya çıktı,
    Onunda darbe tiyatrosunun bir parçası olduğu gerceği ortaya çıktı izleyin…
    İste hayatın olagan akışına ters gece 03.00 da bir telefon açılması ve ….

    https://youtu.be/E1PdhkBqcTs

    Hüsnü Bayramoğlu darbeyi önceden biliyormuş hatta bir gün önceden , yurtdışinda ki kendi taraftarı nurcuları aramış ve bulundukları ülkelerde kamuoyu olusturmaya şalışmış çaktirmadan,işte delili tıpkı diyanet İşleri Baskanı nın 15Temmuz darbe gecesi MİT ‘te imamları ve camileri ezan ve sela okumalari için organize etmesi gibi yur dışında ki bir nevi aynı işin versiyonu.

    Hüsnü Bayramoğlu darbeyi önceden biliyormuş ;
    Allah konuşturunca bir kardeşimizi ortaya çıktı,
    onunda organizasyonun bir parçası olduğu.
    İste hayatın olagan akışına ters bir telefon açılması.

    https://youtu.be/E1PdhkBqcTs

    Hüsnü Bayramoğlu darbeyi önceden biliyormuş hatta bir gün önceden , yurtdışinda ki kendi taraftarı nurcuları aramış ve bulundukları ülkelerde kamuoyu olusturmaya şalışmış çaktirmadan,işte delili tıpkı diyanet İşleri Baskanı nın 15Temmuz darbe gecesi MİT ‘te imamları ve camileri ezan ve sela okumalari için organize etmesi gibi yur dışında ki bir nevi

  2. Adem kardeşim bu videoyu mutlaka izle Hüsnü bayramoğlu 15 temmuz darbe girişimi mit operazuonunu “sözde rüyada ” 24 sat once görmüs gece 03.00 civari filipinlerdeki vakıf kişiyi arıyor darbeyi anlatiyor tip kı ilk darbe tutanağini yazan savci gibi daha olmadan olacak ve olmayacak seyleri anlatiyor “müthış bir sezgiyle’ “.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin