YORUM | SEMİH ARDIÇ
Evvela kanunu çöpe at. Merkez Bankası Başkanı’nı gece yarısı darbesi ile değiştir. 25 Temmuz’da faiz kararının verileceği toplantıya kadar Para Politikası Kurulu (PPK) üyelerini tazyik altına al.
Merkez Bankası’nı dört koldan kuşat.
6 Temmuz’da gece yarısı darbesi ile işbaşına gelen yeni Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’a milimetrik oran ver.
KAMU BANKALARI VE THY İKİ GÜNDE 3,5 MİLYAR DOLAR SATTI
Ufuktaki riskler sebebiyle faiz indirimini yüzde 2 ile mahdut tutmak teklifini o dakikada reddet ve çizgiyi çek: Evvela yüzde 19,75, eylülde yüzde 17-18.
Diğer taraftan kamu Ziraat Bankası, Vakıfbank, Halkbank, PTT Bank ve Türk Hava Yolları’nı indirimin yapıldığı dakikadan itibaren piyasaya dolar satmak için mevzide hazır beklet.
Ellerindeki son dövizleri satmaları için ferman buyur. Hepsi indirimi müteakip iki günde 5,54 TL ila 5,63 TL arasında değişen fiyattan 3,5-4 milyar dolar satsın.
SARAY’DAN İKTİSATÇILARA DERS
İl başkanlarını Ankara’da topladığın gün hiç olmadığı kadar kendinden emin bir vaziyette, “Ne oldu! Faizi indirdik kıyamet mi koptu. Battık mı, bittik mi?” diye üst perdeden konuş.
Ne güzel değil mi? Ne kadar iftihar edilse yeridir. Hem faiz iniyor hem TL, dolara mukabil kıymet kazanıyor.
İktisatçılar gözünü açsın. Faiz nasıl düşüyormuş öğrensin. Öyle üniversite kürsüsünde ahkâm kesmekle, gazetede köşeden atıp tutmakla olmaz bu işler!
HEP AYNI TAKTİK!
Masa başında doları düşürme harekâtına biraz da olsa yenilik katılsa iyi olacak! Kur ne vakit zıplarsa aynı taktikle harekât planı hazırlanıyor.
Döviz cephesini yarıp geçme teşebbüsünde bu sefer tek yenilik vardı. O da TCMB Başkanı’nı darbe ile alaşağı etmek, yerine soy ismi ile müsemma birini tayin etmekti.
Faizi yüzde 2’den fazla indirmeyeceği ve karşılıksız para basmayacağı anlaşılınca Murat Çetinkaya’nın bugüne kadar Saray için imzaladığı tutarsız kararların bile kıymeti kalmadı. Gözünün yaşına, kanun ve nizama aldırmadan devrildi.
Bugün ve birkaç hafta daha sevinin. Dağdan inip Merkez Bankası ovasında kazandığınız zaferin tadını çıkarın.
EYLÜL, BİLEMEDİNİZ EKİM…
Bugün attığınız adımların Türkiye’ye nasıl ağır bedeller ödettiği ortaya çıkacak.
Eylüle, bilemediniz ekim ayına kadar “fecr-i kâzip” ile sürükleyin peşinizden sürükleyebildiğiniz kadar insanı. “Faizler düştü” diye borçlansın borç batağındaki şahıslar ve şirketler.
Önünüzdeki dosyada taslağı hazır erken seçim stratejinizi bu fecr-i kâzip üzerine tesis edin. İlk vakitler piyasalar alkışlasın, yüceltsin sizleri.
İktisadî krizin estirdiği rüzgârla yelkenlerini şişiren Ali Babacan’a gösterin gününü…
Nasıl olsa “piyasa faizi” belirlenirken kısa vadeli politika faizi kadar uzun vadeli faiz beklentileri, enflasyon beklentileri ve risk primi dahil ediliyor.
Hep hafife aldığınız o matematik intikamını katmerli vaziyette aldığında sizin namınıza çok geç olacak. Kehanetten bahsetmiyorum.
İktisat tarihi fecr-i kâzip peşinde kalkınma destanı yazanların mumunun yatsıya kalmadan söndüğüne dair sayısız vakayla dolu.
HAFİFLETİCİ SEBEP DE KALMADI
2016’dan beri hukuk ve demokrasiyi lağvederek iktisat karnenizdeki kırık notları mazur gösterme imtiyazınızı kendi elinizle iptal ettiniz. Kasa boş. Hukuk muz cumhuriyetlerinden hallice!
Üst kurullar ve kamu bankaları ile fitilini ateşlediğiniz güdümlü serbest piyasa füzeniz artık Merkez Bankası başlıklı!
Bütün kötülüklerin anası faizi, enflasyonu bu sefer tarumar edeceksiniz. Amerika’yı bile dize getireceksiniz o Merkez Bankası başlıklı füzeyle.
Baş kumandan hazır, ordusu hazır.
Kim tutar sizi. Gazanız mübarek olsun…
