Gültekin Avcı tekrar gözaltına alındı

Mahkeme tarafından dün tahliye edilen eski savcı ve köşe yazarı Gültekin Avcı, bugün tekrar gözaltına alındı.

Adli kontrol şartıyla dün akşam saatlerinde cezaevinden çıkan Gültekin avcı, aradan 24 saat geçmeden savcının itirazı üzerine yeniden gözaltına alındı.

Avcı’nın serbest kalmasının ardından eski Ergenekon sanıkları sosyal medya üzerinden yargıyı göreve çağırmıştı.

TURANLI: TEKRAR TUTUKLANAMAZ

Gözaltı işlemine itiraz eden Avukat Ömer Turanlı, Avcı’nın yattığı süre göz önüne alınarak serbest bırakıldığını hatırlattı. “Gültekin AVCI’ yi dun birakip itiraz ile hemen yakalama karari cikarmak ne hukuk ile, ne ne ahlak ile ne de insanlikla izah edilemez. YATTIGI SURE GOZ ONUNE ALINARAK TAHLIYE OLDU, TEKRAR TUTUKLANAMAZ. Paspas ettiginiz hukuka en cok siz ihtiyac duyacaksiniz, lanet olsun…” dedi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Ana SayfaSoru ve CevaplarCümle AçıklamalarıEmirdağ Lâhikası – II99
    Block title
    Block content
    Üstadımız “Tükürün zâlimlerin o hayâsız yüzüne!” diyor. Fakat sair yerlerde; düşmana iyilik yapmak öneriliyor. Nasıl anlayabiliriz?

    Cum, 25-Mar-2016 – 17:05 tarihinde gönderildi

    Cevap
    Değerli Kardeşimiz;

    Bu gibi durumlarda “mukteza-yı hâle mutabık”, yani hâlin gereğine uygun hareket etmek gerekir.

    Mesela, zalim birisi inancımızı alaya alıp bizim ile istihza ediyor ise, o zaman zalimin bu durumuna uygun bir tepki vermek gerekir. Yani böyle bir durumda zalime gülücük dağıtmak zillettir ve asla caiz olmaz.

    Şayet o zalim normal bir vaziyette söz dinleme kıvamında ise, o zaman ona kavl-i leyyin ile nasihat edilebilir. Hazreti Musa (as)’in Firavun’a davranışı gibi ki ayette bu husus şu şekilde ifade edilmektedir:

    “Ona kavl-i leyyinle (yumuşak sözle) hitap edin. Olur ki aklını başına alır yahut hiç değilse biraz çekinir.”(Tâhâ, 20/44)

    Üstadımızın “Tükürün zalimlerin hayasız yüzüne.” ifadesi hâle uygun bir cevaptır.

    İngilizlerin İstanbul’u işgali zamanında, Anglikan Kilisesi temsilcileri, İslam ümmetini hafife almak ve istihza sureti ile altı soruya altı yüz kelime ile cevap verilmesini teklif ediyor. O zaman Darü’l-Hikmeti’l-İslamiye azaları içinde yer aldığı için, Üstad Hazretlerinden bunlara bir cevap verilmesi istenir.

    Üstad Hazretleri İngiliz kilisesinin onur kırıcı bu tavrına karşı

    “Altı yüz kelime değil, belki altı kelime ile de değil, bir tükürük ile cevap veririm.”

    diyerek, onlara İslam ümmetinin izzet ve haysiyetini gösteriyor.

  2. ☆İngilizlerin İstanbul’u işgali zamanında, Anglikan Kilisesi temsilcileri, İslam ümmetini hafife almak ve istihza sureti ile altı soruya altı yüz kelime ile cevap verilmesini teklif ediyor. O zaman Darü’l-Hikmeti’l-İslamiye azaları içinde yer aldığı için, Üstad Hazretlerinden bunlara bir cevap verilmesi istenir.

    Üstad Hazretleri İngiliz kilisesinin onur kırıcı bu tavrına karşı

    “Altı yüz kelime değil, belki altı kelime ile de değil, bir tükürük ile cevap veririm.”

    diyerek, onlara İslam ümmetinin izzet ve haysiyetini gösteriyor.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin