YORUM | YAVUZ ALTUN
Bu hafta ABD’de, milyonlarca amatör borsacı, bir internet sitesinde örgütlendi ve milyar dolarlık bütçelere sahip iki serbest yatırım fonuna tabiri caizse diz çöktürdü.
Olayın kaba hikâyesi şöyle: Amerikalı bilgisayar oyunu mağazası zinciri GameStop, her ne kadar bu yaz yeni bir yatırımcı bulsa da, koronavirüs pandemisinin de etkisiyle kapanmanın eşiğine geldi. Bütün ülkede 5 bine yakın mağazası bulunan şirket, bu yaz bin kadarını kapatma kararı aldı. Dijitalleşme, bilgisayar oyunu sektörünü de dönüştürdü ve yakın zamanda muhtemelen kimse gidip mağazadan oyun almayacak.
Bu durumun farkında olan yatırım fonları (hedge funds) GameStop hisselerinin daha da değer kaybedeceği üzerine bir iddiaya girmeye karar verdi. Buna, borsada “short” işlemi deniyor. Diyelim bir GameStop hissesi 10 Dolar olsun. Siz gidip hisse sahiplerinden hisselerini ödünç alıyorsunuz ve o hisseleri 10 Dolardan satıyorsunuz. Siz bu satışı yaptıktan sonra hisse değeri 4 Dolara düşmüş olsun. Hemen sattıklarınızı geri toplayıp ödünç aldığınız kişilere hisselerini geri veriyorsunuz.
Böylece 10 Dolardan 50 hisse satmışsanız, 500 Dolar kazancınız oluyor. Hisse 4 Dolara düştüğünde, tekrar 50 hisse satın alıyorsunuz ve 200 Dolar ödüyorsunuz. Böylece ödünç aldığınız hisse sahibine tekrar 50 hissesini verdiğinizde, cebinize 300 Dolar kalıyor.
Elbette bu bir çeşit “bahis”, yani hisse fiyatı düşmeyebilir, aksine yükselebilir de. Bu durumda, zarar edersiniz. Zaten hisselerini ödünç verenler de, bu ihtimali göz önüne alarak bu ticarete dâhil oluyor. Bu ticarette işleri daha da karmaşıklaştıran bir başka etken de, sizin bu “short” işleminizi gören bir başka fon, gidip o hisseden büyük miktarlarda alarak, hisselerin değerini yükseltebilir ve size zarar verdirebilir. Bu işleme de “short squeeze” deniyor.
Normalde bu türlü işlemler hemen her gün dünyanın çeşitli borsalarında, büyük yatırımcılar ya da zengin bireysel oyuncular tarafından yapılıyor. Ancak çoğu zaman burada belirli bir “mantık” olduğu varsayılıyor. Mesela GameStop hisselerinin düşeceği ihtimaline para koymak, aslında makul bir hamle. Çünkü gerçekten de tepetaklak giden bir sektörden bahsediyoruz. Zira benzer şekilde Amerikalı sinema salonu zinciri AMC Entertainment ve altın çağlarını geride bırakan telekomünikasyon şirketi Blackberry de, benzer şekilde “shortlanmış” şirketler arasında.
Tam bu noktada, Reddit isimli bir internet sitesinde (Amerika’nın Ekşi Sözlük’ü denebilir) toplanan bir grup insan, GameStop’un “akbabalarca parça parça edilmesine” göz yummayıp bir anda hisselerine yüklenmeye başladı. Aslında 2019’dan bu yana GameStop’la kafayı bozmuş bir kullanıcı uçuk bir teori etrafında herkesi bu şirketin hisselerini almaya çağırıyordu ve tetikleyici de o oldu. Elbette büyük alımlar değil bunlar. “Indiana’dan bir emlakçı, Bronx’tan bir aşçı, Kaliforniya’dan bir evanjelik papaz ve karısı, Milwaukee’den bir lise öğrencisi” GameStop hissesi alanlar arasında. Milyonlarca amatör borsacı, bir anda alım yapınca, şirket hisseleri 4 Dolardan 480 Dolara kadar çıktı. (Daha sonra müdahalelerle bir miktar düştü.)
Short işlemi içinde bulunan Melvin Capital ve Citron Capital isimli iki büyük serbest yatırım fonu (hedge fund), bu değer artışı karşısında büyük kayıplar yaşadı. Melvin’in sahipleri, 2.5 milyar Dolar kadar para enjekte etmek durumunda kaldı mesela.
Bazı yatırımcılar devletten müdahale beklerken, bazıları da Reddit kullanıcılarına dava açmaya hazırlanıyor. Küçük yatırımcıların ağırlıklı olarak kullandığı borsa uygulaması RobinHood şirketi ise Perşembe günü GameStop hisselerinin alım satımını durdurarak ciddi tepki çekti. RobinHood, bütçesi ortalama 5 bin Dolar civarı olan yüz binlerce “küçük oyuncuya” sahip. Özellikle pandemi döneminde herkesin evlere tıkılı kalması ya da işini kaybetmesi, ilgiyi borsaya yöneltti. RobinHood’u diğerlerinden ayıran ise hisse alım satım işlemleri için ücret almaması ve borsa işlemlerini kolaylaştırması. Bazıları RobinHood’u, “borsayı bir oyuna dönüştürdüğü” için eleştiriyor.
Bu hikâye bir yandan 2009’daki Occupy Wall Street (Wall Street’i İşgal Et) hareketine benzetiliyor. 2007 sonunda patlak veren mortgage krizinden sonra, dönemin Obama hükümeti, ABD’li büyük finansal kuruluşlara para yardımı yaparak, batmalarını önlemişti. Protestocular, sıradan insanların vergileriyle, finans oyunları oynarken büyük zararlar eden şirketlerin desteklenmesine itiraz etmişti. Bu itiraz, özellikle ABD’de yeni sol politikaların da şekillenmesini sağladı. Bernie Sanders gibi Amerika şartlarında “sıkı sosyalist” sayılan bir figür, iki kez başkan adaylığının eşiğinden döndü. Fikirleri, anaakımda yankı bulmaya başladı.
Diğer yandan, 1990’ların sonundaki “internet balonu” (Dot-com bubble) hikâyesine de benziyor. O yıllarda da her eve girmeye başlayan bilgisayarlar, küçük yatırımcıların borsaya ilgi göstermesine yol açmış, yeni teknolojilerin ve internet şirketlerinin şaşaalı yükselişi sırasında, hemen herkes parasını bu şirketlere yatırmaya başlamıştı. 1995’le 2000 arasında Nasdaq borsa endeksi yüzde 400 civarı bir artış göstermiş, birçok şirket aşırı değerlenmiş, patlamayla birlikte bütün kazancını kaybederek eskiye dönmüştü. Ancak bu ani dalgalanma pek çok internet şirketini batırmaya yetecekti.
Benzer bir trend bugünlerde de karşımıza çıkıyor. Pandeminin bunu hızlandırdığı düşünülüyor. Yıllardır borsayı takip eden insanlar, mesela Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla hisselerinin bir anda aşırı değerlenmesini, şirketin ticari başarısından ziyade, Musk’ın internette oluşturduğu “hayran kitlesinin” etkisine bağlıyor. Nitekim, GameStop hikâyesinde de Musk, küçük oyunculardan yana tavır alarak, hayranlarını memnun etti. Daha önce WhatsApp’la ilgili kullanıcı güvenliği krizinde, Signal’i önererek, gündeme gelmişti. (Ben bu yazıyı yazdığım sırada, Elon Musk, zirveyi gördükten sonra yeniden değer kaybeden Bitcoin’i kurtarmanın peşine düşmüştü. Ayrıca Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir telefon görüşmesi yaptı.)
Öte yandan Musk, burada “yoksul isyancılara” destek veren tek “soylu zengin” değil. Reddit’teki örgütlenmenin yanı sıra, bazı milyarder yatırımcılara garezi olan başka milyarderlerin de GameStop hissesi satın alarak, bu harekete destek olduğu iddiaları var.
Finansal ya da politik güç bir zümrede konsantre olduğunda, hemen her zaman rahatsızlık oluşturur ve bu türlü “devrim momentleri” ortaya çıkar. Bu olayda da Fransız İhtilali benzetmeleri yapanlar çoğunlukta. Ancak tarihte güç tekelinin kırılması, çoğu zaman yeni tekellerin ortaya çıkmasına sebep olmuş. Mesela Fransız İhtilali, kısa süre sonra Napolyon diktasını netice vermiş.
Peter Turchin isimli bir tarihçi ve bilim adamı önümüzdeki yılların daha büyük kaoslara yol açacağını söylerken, ilginç bir noktaya parmak basıyor. Turchin’e göre eğer bir ülkede çok fazla “elit” yetişmeye başlarsa, hepsine anlamlı bir vazife verilemeyeceği için, zamanla elitler arası kavgalar baş gösterir. Turchin, ABD’de bu şekilde bir yarılma yaşandığını iddia ediyor. Çünkü bu elitler, kendilerini ülkenin, toplumun ya da kültürün gidişatında belirleyici olabilecek donanımda görüyor. Fakat mevcut güç ilişkileri, onları gözardı ederek öfkelenmelerine yol açıyor.
Turchin, Steve Bannon örneğini veriyor. Bannon, zengin bir yatırımcıyken medya patronluğuna, oradan da Donald Trump’la birlikte bir çeşit kanaat önderliğine yükseldi. İnsanları yönlendirme kabiliyeti, zamanla Trumpizm de denen popülist hareketin doğmasını sağladı. Bizatihî Trump da, “dışlanan elit” kategorisinde bir figürdü. Elon Musk’ın da Silikon Vadisi’ndeki “ayrıksı ses” hâline gelmesi, benzer bir dinamiği işaret ediyor. Oyunun kuralları size âdil görünmüyorsa, oyunun kurallarını değiştirmeye çalışırsınız; bu normaldir.
Pandeminin ciddi anlamda yorduğu piyasalar, bu arada bazı zenginlerin fırsattan istifade servetlerini katlaması, huzursuzluğu iyiden iyiye harlamış vaziyette. Özellikle yeni kuşaklar, çok daha iyi eğitimli olmalarına rağmen zenginlikten pay alamamaktan, derin eşitsizlikten şikayetçi. “Kaybedecek bir şeyimiz yok,” diyenler çoğalmaya başladı. Buna bir de finansal kriz ihtimalini eklerseniz, pusuya yatmış bekleyen diktatör namzetlerinin kısa sürede 21. yüzyılı bir çeşit yıkım çağına dönüştürmesi işten bile değil.
Şu nüansı unutmamak gerek: Huzursuzluk yaşayanlara, sistemdeki tıkanmanın mağduru olanlara, “rahat durun” demenin bir mantığı yok. Sistemi daha âdil hâle getirebilecek “merkezdekiler” adımlar atmalı.
Borsa kumar mı yani özetle? Evetse yükselir düşüncesiyle altın almak da mı kumar? Shortlamak faiz muamelesi olduğu için caiz değil o ayrı konu ama borsayı hepten kumar gibi lanse etmeniz de doğru değil.