Bir köy kurmak

KENT YAZILARI | ALPER ENDER FIRAT 

Kentlerimizin estetikten, zevkten, yaşanabilir olmaktan uzak olmasının en temel nedeninin, köylerimizin estetikle sorun yaşamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Ve aslında yapılacaksa kentsel dönüşümden çok köysel dönüşümün yapılması gerekir.

Aklı başına gelmiş bir Türkiye’de ya da ülkenin aklı başına geldiği bir zamanda, köylerin estetik ve verimlilik bakımından tek tek ele alınması ve bu konuda projelerin geliştirilmesine ihtiyaç var.

Kentlerimizin kurtulmasının yolu köylerimizin kurtulmasından geçiyor. Mesela İsviçre’de, Avusturya’da, İtalya’da var olan estetik, zevkli ve gelir seviyesi yüksek köylerin benzerleri Türkiye’de neden olmaz? Saydığım ülkelerin zengin olması bu sorunun kesinlikle asıl cevabı değildir. Türkiye’yi yönetenler hiçbir zaman köylere bu anlamda dönüp bakma gereği hissetmemiştir.

Gerçi 1978-79 yıllarındaki Ecevit Hükümeti döneminde köylere yönelik, köy kent projesi vardı ama hepsi akim kaldı. Bu projeyle köylünün kendi şehrini ortaya çıkarması çevre köylerin bir araya gelip kooperatif veya sanayi tesisi kurması, bu sayede gelirin arttırılması hedefleniyordu. Buradaki asıl amaç köyden kente göçün durdurulmasıydı. Bolu’nun, Van’ın, Ordu’nun bazı köylerinde uygulama denendi ama Ecevit hükümetinin iktidardan düşmesinden sonra projeler bir daha dönüp bakılmamak üzere rafa kaldırıldı.

Köy adına üretilmiş bu proje bile köye bir kimlik kazandırmaktan çok onu kentleştirerek, sanayileştirerek kalkındırmayı hedefliyordu. Ondan sonra da köyler kimsenin umurunda olmadı.

Bugün şartlar çok daha farklı ama hâlâ elimizde sağlıklı bir köy örneği yok. Koronavirüs pandemisinden sonra yüz binlerce insan kalabalık yerleri bir daha dönmemek üzere terk etti. Kırsal alanda daha sakin, tabiatla içi içe bir hayatı tercih ederek büyük kentlerden göç etti. Aradığı sosyalleşmeyi internet üzerinden sağlayabilmek imkanı da bu kararı almakta onları cesaretlendirdi. Tüketeceği sebze-meyve ve diğer gıdaları sağlıklı bir şekilde üretebilme fırsatı da köylere yerleşmeyi iyice cazip hale getirdi. Burada tersine bir göç yaşanırken kentten köye gidenler eğitim seviyesi yüksek, dünyaya belirli bir bilinçle bakan kesimlerden olduğunu da unutmamak gerekir. Buna rağmen bir köy projesi yok ortada.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyaya düşen bir konu aslında bunun için çok iyi bir fırsat olabilirdi.

Konya’da yapılmakta olan Bozkır Barajı nedeniyle sular altında kalacak olan Dedemli Mahallesi’nin (köyünün) başka bir yere taşınması gerekince, TOKİ başka bir yerde yeni bir köy inşa etti.

Ancak yeni yapılan yeri, bir köyden çok TOKİ’nin binlerce dönümlük arazinin üzerine kutu kutu beton dökmesi olarak adlandırmak daha doğru olur.

Bir tasarım yok, estetik yok ama daha önemlisi köyün sosyolojisi yok. TOKİ bugüne kadar kentlerde yaptığı gibi Dedemli’de de bir köy kurmak yerine sadece barınak yapmıştı. Ne bir ortak yaşama alanı, ne bir köy kahvesi, ya da şu andaki köylerde bile mutlak olması gereken bir şey vardı. Meydansız, avlusuz, bahçesiz, ağaçsız, sohbetsiz bir beton öbeklerinden başka bir şey değildi.

Mesela burada yaşayacak olanlar geçimlerini nasıl sağlayacaklar, hayvanlarını nerede besleyecekler ya da tüketecekleri gıdaları nerede üretecekler belli değildi. Tasarımı, estetiği, sosyolojisi, ekonomisi, insan ilişkileri hiç düşünülmeden bomboş bir araziye ev şeklinde beton dökmekle köy yapılır mıydı?

Oysa önceki Dedemli’de yaşayanlar yüzlerce yıldır bir dağ köyünde, dağ köyünün iklim şartlarında yaşıyorlar ve hayvancılıkla geçiniyorlardı. Burayı yaparken TOKİ’nin köylülerle hiçbir şekilde görüşmediği, onların ihtiyaçlarını, taleplerini dikkate alma ihtiyacı hissetmediği, köylülerin yaşama şekillerinin neler olduğunu hiç merak etmediği hemen anlaşılıyor.

TOKİ kafasının bu saydıklarımla ilgili en küçük bir kaygısının olma ihtimali de yok zaten.

Ancak Dedemli’nin yeni halini şiddetle eleştiren mimarlar, şehir plancılarının da bir köy projesi yok maalesef. Bugün Türkiye’de hem estetik, hem tasarlanmış, hem verimli hem de ucuz maliyetlerle yapılacak bir köy prototipine şiddetle ihtiyaç var ve bunların hepsini bir arada toplamak kesinlikle mümkün.

Zenginler için kırsalda bir tatil beldesi değil, gerçek, sahici, bir köy kurma hayali kuran da yok maalesef.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin