Akın İpek kararı, skandallarla dolu: AİHM, yalan haberi ‘ihlal yok’ kararına gerekçe yaptı

Akın İpek
Akın İpek

HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN  

Son dönemde verdiği/vermediği kararlarla eleştirilerin odağında yer alan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) işadamı Akın İpek’in başvurusunu ‘kabul edilemez’ bulması tartışmaları alevlendirdi. Konunun uzmanlarına göre AİHM’nin Akın İpek kararı hatalar ve çelişkilerle dolu. AİHM Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Hasan Bakırcı’nın ‘hak ihlali yok’ kararında, şirketlere hukuksuz kayyım atanma süreciyle ya da kayyımların şirketleri nasıl yönettiklerine dair tek satır açıklama yer almıyor.

Şirketlerde tasfiye sürecine geçilmesiyle ilgili hiçbir bilginin yer almadığı kararda, havuz medyasında çıkan yalan haberler ise gerçek gibi kabul edilerek hüküm veriliyor. Akın İpek, “AİHM kararında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 28 Ekim 2015 yılında yaptığı ‘Koza İpek Genel merkezinde fiziki himmet altınları ele geçti’ açıklaması için, ‘halkı bilgilendirme’ deniyor. Bu açıklama ve haber külliyen yalandı, halen de yalan. Hasan Bakırcı’ya göre; Alttaki haber, (Himmet altınları şirketlerde çıktı-Sabah Gazetesi) bilirkişi raporundan alınmış ve sadece ‘halkı bilgilendirme’ imiş… Bilirkişi raporunda ya da el koyma tutanaklarında böyle bir şey yok. Açık bir yalan ve iftira ile bilgilendirme mi olur?” diyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Türkiye’de bütün mal varlığı gasp edilen iş adamı Akın İpek’in başvurusunu 21 Ekim 2021 tarihinde ‘çelişki ve maddi hatalarla’ dolu bir kararla ‘kabul edilmez’ buldu. Kararın altında AİHM Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Hasan Bakırcı’nın imzası bulunuyor.

TAZMİN EDİLMEYECEK KAYIP OLUŞTURMUYOR

AİHM’nin Akın İpek kararı mahkemenin özellikle siyasi davalarda verdiği kararları yeniden tartışmaya açtı. Avukat Gökhan Güneş’e göre ‘bu karar bir ‘kabul edilmezlik’ kararı olup davanın reddedilmesi, başvurucu açısından nihayetinde tazmin edilmeyecek bir kayıp oluşturmamaktadır. AİHM’i bu kararı alabilmeye iten mühim bir sebep de budur.’

MAHKUMİYET ÇIKARSA, ESASTAN İNCELENECEK

Gökhan Güneş, “Zira, kayyım atama geçici bir tedbir olup beraat kararını müteakiben bu tedbir nedeniyle uğranılan kayıpların telafisi yoluna gidilebilir. Ana ve esas ceza davasından mahkumiyet ve müsadere kararı verildiği takdirde ise ortada geçici ve orantılı bulunabilecek bir tedbir söz konusu olmayacağı için AİHM bu defa davayı esastan inceleyecektir.” diyor.

Gökhan Güneş’in açıklamasına göre AİHM, ‘kabul edilemez’ kararının köprüden önceki son çıkış olmadığını düşünüyor. Güneş, Akın İpek’in Türkiye’deki ana davada ‘mahkum’ edilmesi halinde AİHM’nin bu kez davayı esastan inceleyeceğini anlatıyor.

ATİLLA TAŞ KARARIYLA ÇELİŞİYOR

Uluslararası tahkim alanında uzman hukukçu Hakan Kaplankaya da konuyla ilgili önemli paylaşımlarda bulunu. Kaplankaya, kararın Atilla Taş başvurusundaki kesinleşmiş daire kararıyla çeliştiğini hatırlatıyor: “AİHM’nin başvurusundaki Komite kararı (decision), Atilla Taş başvurusundaki kesinleşmiş Daire kararıyla (judgment) çelişmektedir (paragraf 134). Kanımca bu çelişki Komite kararının sıhhatini etkileyebilir.”

Atilla Taş kararında, olayların vuku bulduğu zaman, söz konusu gazetenin (Meydan Gazetesi) terörist bir örgüt tarafından yönetildiğine dair bir yargı kararı olmadığı belirtiliyordu.

AİHM’YE ZOR SORU: AVRUPA’DA SIFIR DELİLLE BİR ŞİRKETE KAYYIM ATANABİLİR Mİ?

Ceza Hukukçusu KHK’lı hakim Süleyman Bozoğlu, “Ben ceza hukukçusuyum, Ceza Muhakemesi Kanunu’nu iyi bilirim. Bugüne kadar CMK’yı sadece AKP’nin hakimleri bilmiyor sanıyordum. Bugün anladım ki AİHM yargıçları da bilmiyor. Soru şu? Ülkenizde bir ceza yargıcı, sıfır delille herhangi bir şirkete kayyım atayabilir mi?” diyerek AİHM’nin kararının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu anlatıyor.

HASAN BAKIRCI, GERÇEKLERİ ÇARPITIYOR

Gasp edilen Koza İpek’in patronu Akın İpek de günlerdir kararın hukuksuzluklarını sosyal medya hesabından paylaşıyor. İpek, “Hasan Bakırcı imzalı AİHM kararında diyor ki; sadece medyaya el konulmadı, el konulan şirketler arasında medya da vardı. Halbuki iddianame ve ceza mahkemesi kararındaki gerekçe tam tersi! Medya, KHK ile müsadere edildiği için tüm şirketlere el konulsun (deniliyor…) Bu nedir? Türkiye’deki mahkemeler dahi, yaptığı hukuk katliamını bu derecede savunamamış… İddianamede ve ağır ceza kararında, tüm şirketlerin müsadere talebine gerekçe olarak, sadece medyanın KHK ile müsaderesi gösterilmiş iken AİHM’de verilen bu karar nedir?”

SAHTE RAPORLA KAYYIM NASIL HAK İHLALİ OLMAZ

Akın İpek ardından şu paylaşımlarda bulunuyor: “Kusura bakmayın, söylemek mecburiyetindeyim; adalet ve hukuk namına, ellerinin uzandığı her yeri kurutan bir zihniyetin, AB’ye uzanması, Türkiye deki ‘hukuku’ AİHM’ye de taşımasıdır bu karar… Nedir bu? Anadolu insanının kaderi mi? AİHM’de alınan bu karar ile bütün kayyım atama kararlarına ve KHK ile yapılan tasarruflara ‘hukuki’ veya ‘meşru’ bir kılıf giydirilmiştir… Bu karar yanlıştır, hukuksuzdur. AİHM, kendi kararlarına dahi uymayan ‘mahkemelerin’ sahte rapor ile kayyım atandığı ortaya çıkmış İpek grubunda ‘Adil yargılanma hakkının’ ihlal edilmediğine karar verdi.”

KÜLLİYEN YALAN HABER!

TR724’ün haberi üzerine Akın İpek, şu açıklamada bulundu: “AİHM kararında, Ankara Başsavcılığı’nın 28 Ekim 2015 yılında yaptığı ‘Koza İpek genel merkezinde fiziki himmet altınları ele geçti’ açıklaması için, ‘halkı bilgilendirme’ deniyor. Bu açıklama ve haber külliyen yalandı. Halen yalan. 2016 Mayıs 2016 Tarihinde bitmiş olan MASAK inceleme sonuç raporunda; o tarihe kadar yapılmış tüm suçlamaların ki, bu suçlamalara, baskın sebebi denilen MASAK 2014 ön analiz raporu, kayyım atama sebebi denilen Çomaklı ve polis raporları dahil, sahte olduğu ortaya çıktı…”

KAYYIM ATAMA GEREKÇELERİ İDDİANAMEDE YOK!

“AİHM raporunda, MASAK inceleme sonuç raporunu yerel mahkemelere sunmadığımızı, kendilerine ise eksik sunduğumuzu söylüyor. Halbuki ki; bu rapor 2017’de iddianame ortaya çıkana kadar bizden gizlendi. Bir yere sunma imkanımız olmadı… AİHM’ye ise ekler de tam olarak sunuldu. AİHM’nin yanlış anladığı diğer bir konu ise; 2017 yılında ortaya çıkan iddianamede, 2015 yılındaki baskın ve kayyım atamada kullanılan suçlama ve gerekçelerin hiç birisi yok. 2017’deki bu iddianamede sadece; 2016’da KHK ile medya ve üniversiteye el konmuş olması sebebi ile grubun diğer şirketlerine kayyım atanmış, müsadere isteniyor. Bunlar, AİHM’nin kararında tam tersi olarak yer almış.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Aihm değil miydi akp ye khk lar için komisyon aklını veren. Aihm değil miydi yargıtay kararında bu yönde bilgilendirme yapıldığı açıkça yazan. Örnekler artırılabilir. Aihm nin bi cacık olmadığını ordan birşey çıkmayacağını adalet yerine menfaat tesis ettiğini bilenler zaten biliyordu. Bilmeyenler de bu vesile ile öğrenmiş oldular.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin