Hej İnisiyatifi anketi: Hizmet Gönüllüleri’nin en büyük beklentisi ‘şeffaflık’ ve ‘rehberlik’

TR724 Haber Merkezi

İsveç merkezli Hej İnisiyatifi, 2020 Şubat ayında 278 yetişkin ve 51 genç/çocuk katılımcı ile “Hej! Bir Fikrim Var!” isimli iki ayrı kitleye anket çalışması düzenledi. Anket 15 Temmuz sonrası ülkelerini terk etmek zorunda kalan Hizmet Hareketi Gönülleri için yapılan ilk çalışmalardan biriydi. Anket sonuçları 5-6 ay süren bir çalışmayla analiz edildi.

Kasım 2020’de yayınlanan ankette, bir anlamda Hizmet Hareketi Gönüllüleri’nin gelecekle ilgili beklentileri ve hedefleri gündeme geldi. Katılımcılar, Hizmet Hareketi’nden  beklentilerini ‘şeffaflık’ ‘aile ve çocuklara yönelik rehberlik’ ve ‘karar alma süreçlerine bireylerin katılımı’ şeklinde sıraladı.

Ankete katılanlar bulundukları ülkeye entegrasyon olmak için büyük bir motivasyon taşıdıklarını belirtirken katılımcıların yüzde 85’i gönüllü olarak çalışmak istediklerini ifade etti.

En çok karşılaşılan zorluklar bölümünde ise katılımcılar ‘dil öğrenmede’, ‘iş bulma’ ve ‘memleket-aile’ özlemi’ni sıralıyor.

Ankete ‘söylenme değil söyleme zamanı’ diye başladıklarını belirten Hej Inisiyatifi yönetim kurulu üyesi ve Proje Koordinatörü Dr. Abdurrahman Koça, ‘Anketin tamamlanması ve raporunun hazırlanmasından sonra ikinci aşamaya geçtik. Bu dönem ise ‘Söyleme değil yapma zamanı’ olarak gerçekleşiyor. Anket sonrası süreçte katılımcıların geri bildirimleri ışığında adımlar atılmaya çalışıldı. Ankette öne çıkan konulardan olan dil, şeffaflık, rehberlik ve karar alma süreçlerine katılımın arttırılması gibi meselelere ağırlık verildi” dedi.

İŞTE ANKETİN ÖNEMLİ NOKTALARI

Anketin yetişkin bölümü 44 sorunun yer aldığı 5 bölümden oluşuyor. “Demografik Özellikler’, ‘Durum Tespiti’, ‘Katılımcıların Genel Profili’, ‘Düşünce, Talep, Beklenti ve Öneriler’ ve son olarak da  ‘Geleceğe Dair’ bölümleri.

Eğitim durumu

Ankette ‘Eğitim durumunuz’ sorusuna katılımcıların büyük bir çoğunluğu, yüzde 70’i (190 katılımcı) Üniversite olarak cevap verdi. Katılımcıların yüzde 16’sı (43 katılımcı) Yüksek Lisans mezunu olduğunu belirtirken, Doktora mezunu olduğunu belirtenler ise yaklaşık yüzde 7’di (18 katılımcı).

Ankette dikkat çeken ilk husus, 207 evli katılımcının 400 civarında çocuklarının olması. Bu durum, anketin geneli düşünüldüğünde, katılımcıların endişe duyduğu veya destek talep ettiği konuların başında yurt dışında olmanın getirmiş olduğu zorluklar çerçevesinde aile konuları ile çocukların eğitim ve terbiyesinin gelmesini anlaşılır kılıyor.

Entegrasyon isteği çok yüksek

277 katılımcının 256’sı dil kurslarına veya farklı bir eğitime katıldıklarını belirtmişlerdir. Oturum öncesi katılımcıların tamamına yakınının gönüllü dil kurslarına katılması önem arz ediyor. Bu durum, katılımcıların ülkeye entegre olmak ve hayat kalitelerini artırmak için İsveççe öğrenmeye önem verdiklerini gösteriyor.

‘Yüzde 85’i gönüllü olarak çalışmak istiyor’

Birden çok seçeneğin işaretlenebildiği ve 232 katılımcının cevaplandırdığı ‘İsveç’ te sivil toplum faaliyetlerine hangi alanlarda katkı sağlayabilirsiniz?’ sorusunda en fazla işaretlenen üç seçenek, yüzde 58 oran ile (135 katılımcı) ‘Sosyal etkinlikler’, yüzde 49 oran ile (115 katılımcı) ‘Yerel ve uluslararası STK’larda çalışmak’ ve yüzde 42 oran (99 katılımcı) ile de ‘Dini ve ahlaki eğitim’ vermek oldu.

Ankete katılanlardan yaklaşık yüzde 85’i gibi çok büyük bir kısmının en az bir alanda gönüllü olarak sivil toplum faaliyetlerine katkı sunmak istemeleri oldukça önemli bir sonuç olarak dikkat çekiyor. Bu oran kişilerin gerek şimdi gerekse daha fazla imkanları olduğunda ve ilerisi için topluma katkıda önemli bir potansiyel taşıdığını gösteriyor. Öyle ki katılımcılardan önemli bir kısmı yüzde 71 (198 katılımcı)’i birden çok alanda gönüllü katkı sağlayabileceğini belirtmekte.

‘Katılıcıların yaşamlarından memnuniyetleri’

‘Genel olarak bugünlerde yaşamınızdan ne kadar memnunsunuz?’ sorusuna ise yaşamından çok memnun olduğunu ifade edenlerin oranı yüzde 14 olup (40 katılımcı), hiç memnun olmadığını ifade edenlerin oranı ise yüzde 1 (3 katılımcı) oldu.. En büyük oranı ise yaşamından memnun olduğunu ifade eden yüzde 44’’lük kesim (121 katılımcı) oluşturmakta.

En çok karşılaşılan zorluklar

276 katılımcının cevapladığı ‘İsveç’te daha çok hangi konularda zorluklar yaşıyorsunuz?’ Sorusunda ise en çok işaretlenen ilk üç seçenek şu şekilde: Katılımcıların yüzde 42’si (117 katılımcı) ‘Dil öğrenmede’, yüzde 40’ı (111 katılımcı) ‘İş bulmada’, ve yüzde 40’ı (110 katılımcı) ‘Memleket-Aile’ özleminde’ zorluklar yaşadığını belirtti.

En büyük beklenti ‘Şeffaflık’ ve ‘aile ve çocuk rehberliği’

Birden çok seçeneğin işaretlenebildiği ve 270 katılımcının cevaplandırdığı ‘İsveç’teki Hizmet Hareketi’nden beklenti / önerileriniz nelerdir?’ sorusu soruldu. Katılımcıların yüzde 85’ i (230 katılımcı) Şeffaflık beklentisi olduğunu belirtirken %84’ü de (228 katılımcı) Aile ve çocuklara yönelik rehberlik cevabını verdi. Katılımcılardan 203 ise ‘Karar alma süreçlerine bireylerin katılımının artırılması’ istedi. Maddi destek beklentisi olduğunu söyleyen katılımcıların oranı ise %14 (37 Katılımcı) oldu.

‘Türkiye’de mağduriyet yaşayan insanlara yönelik düşünceler’

Birden çok seçeneğin işaretlenebildiği ve 259 katılımcının cevaplandırdığı nelerdir?’ sorusuna katılımcıların yüzde 85’ i Yeterli destek verilmiyor ve Mağduriyetler yeterince duyurulmuyor cevabını verdi. Unutuldular cevabını verenlerin oranı ise %17 (43 Katılımcı) oldu.

Katılımcıların çoğunluğu Türkiye’de yaşanan zulme kayıtsız kalmamakta, kendileri Türkiye’deki zulümden başka ülkelere sığınsa bile benzer durumdaki insanlar için dertlenmekte ve meselenin daha çok anlatılarak farkındalık oluşturulmasını arzu ettiği görüldü.

‘Çalışmak istediğiniz sektörler’

‘İsveç’te çalışmak istediğiniz sektör(ler) nelerdir?’ Sorusuna katılımcıların yüzde 56’ sının (155 katılımcı) Eğitim cevabını verirken soruya Ticaret diyenlerin oranı yüzde 22 (60 katılımcı) ve Sağlık diyenlerin ise yüzde 19 (53 katılımcı) oldu.

‘Asimile olmadan entegre olmak için bunlar talep ediliyor’

Anket kapsamında insanların son süreçte yaşadığı travmalar nedeniyle her zamankinden daha çok desteğe ihtiyaç duydukları bu dönemde, ‘asimile olmadan entegre olmak’ için bazı talepleri de dikkat çekiyor.

*Katılımcıların İsveç’e geldikleri özellikle ilk üç ayda manevi ve sosyal olarak desteklenmesi,

*Kaygı ve tedirginliklerin giderilmesine çalışılması,

*Farklı çevrelerden, mesleklerden ve yaşanmışlıklardan bugüne gelindiği gerçeğini göz önünde bulundurularak herkesin kendi konumunda kabul edilmesi,

*Bu farklılığı ve zenginliği bir arada bulunduran topluluğun kendini tanımlarken daha geniş ve katılımcı bir dilin kullanılması,

*Yapısal sorunların bir an önce giderilerek, katılımcı, şeffaf, güven kazanmış ve yereldeki gerçeklerle küresel vizyonu olan bir sistemin hep beraber kurulmasının sağlanması

ANKETLE İLGİLİ GENEL BİLGİLER

Anket çalışması sonucu elde edilen veriler ışığında ortalama insan/aile profili: (İsveç’teki Hizmet Hareketi mensuplarının 2020 itibariyle durumu)

*37 yaşında

*Evli ve 2 çocuklu

*15.5 yıl eğitimli, üniversite mezunu

*14.5 yıl çalışma hayatında bulunmuş

*Yaklaşık 2/3’ü eğitimci

*5 yıl sivil toplum tecrübesi olan

*2 yıldır İsveç’te

*Gurbette, özgür ve umutlu

*6.7/10 puanla yaşamlarından memnun olan (çocuk ve genç katılımcılar 6.1/10)

*Yaklaşık yüzde 80’i “aile ve çocuklara yönelik rehberlik faaliyetleri”, “sosyal faaliyetler” ve “manevi destek” talep etmekte

*Türkiye’deki şartların daha da kötüleştiği, yaşanan mağduriyetlerin yeterince duyurulması ile Türkiye’dekilere yeterli desteğin verilmesi gerektiğini düşünenlerden oluşmakta.

Proje Koordinatörü Dr. Abdurrahman Koça: ‘Artık söyleme değil yapma zamanı’ 

Hej Inisiyatifi yönetim kurulu üyesi ve Proje Koordinatörü Dr. Abdurrahman Koça, anket çalışmasının amacını “Yeni Türkiye’nin hukuk ve adalete dayalı yönetim yerine eskisini aratacak ölçüde otoriterleşmesi nedeniyle İsveç’e yeni gelen mülteci ve/veya göçmenlerin mevcut durum, ihtiyaç ve taleplerinin tespiti, entegrasyonu ve sivil toplum faaliyetlerine katılım kapasitelerinin geliştirilmesine yönelik faaliyetleri belirlemek’’ olarak ifade ediyor.
Ankete ‘söylenme değil söyleme zamanı’ diye başladıklarını belirten Koça, ‘Anketin tamamlanması ve raporunun hazırlanmasından sonra ikinci aşamaya geçtik. Bu dönem ise ‘Söyleme değil yapma zamanı’ olarak gerçekleşiyor. Anket sonrası süreçte katılımcıların geri bildirimleri ışığında adımlar atılmaya çalışıldı. Ankette öne çıkan konulardan olan Dil, şeffaflık, rehberlik ve karar alma süreçlerine katılımın arttırılması gibi meselelere ağırlık verildi. Misyonumuz, vizyonumuz, amaçlarımız, önceliklerimiz neler olmalı gibi konulara da geniş katılımlı çalıştaylar ve fikir atölyeleri düzenlendi. Öne çıkan önemli konularda çalışma grupları oluşturulup çalışmalar yapılmaya başlandı” şeklinde konuştu.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Cok sukur, rabbim bu gunleri de gosterdi. Artik, kendini ve cevresini analiz eden calismalar basladi. Onceden herkesin beklentisi, ya goklerden mucizeler beklemek ya da bir bilenin oneri ve direktifleriyle bir ise kalkismak idi ki, bunun 21.yy’da problemleri cozmeye yetmiyecegi ortaya cikti da, zaten isin derdini cekmeyenlerin mukafata liyakatinin olmayacagi cok acikti. Ustad hz.lari bosuna, su zaman cemaat zamanıdır, şahıs zamanı değil, demedi. Toplumsal problemlere karsi mudahele icin hazirlik yapmanin ve cozum uretmenin degistigini fark edemeyen, bu baglamda hala gecmiste yasayan islami ilim talebeleri toplumu analiz etme, problemlerini belirleme ve oncelikleme ile baslayarak, muteakiben kuranin emirlerini onlerine koyarak akillarini calistirmada hazirciligi tercih ettikleri icin, toplumun imkan ve dinamiklerini tespit edilen problemlerin cozumune hasretmekte cok yetersiz kaldilar. Cunku, ustadin dedigi Einstein’a da atfedilen sozde ‘dinsiz ilim kor, ilimsiz din ise topaldir’ isaret edildigi uzre, pozotof ilimleri bilmeyen islami ilim talebeleri bu baglamda yaya kaldilar, yol gosteremediler, toplumu yeterince aydinlatamadilar. Calismaya imza atan arkadaslari yurekten taktir ediyor, basarilarinin devamini diliyorum. Kendilerine gipta ile bakarken, AfSV’den de benzer calismalar bekledigimi ifade etmek isterim. Ustlerindeki tembellik gomlegini yirtip atmalarinin zamani geldi de geciyor bile. Yoksa, kendi zamanlari da gecer de, istemeyerek de olsa daha iyi yapabilecek olanlara vazifeyi devretmeleri gerekebilir. Dostca yapilan elestirileri dikkate alsinlar.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin