Yine hüsran; şampiyonluk başka bahara!

HASAN CÜCÜK | HABER ANALİZ

Kadıköy’de ‘mutlak kazanmak’ zorunda olduğu derbide Beşiktaş’ı ağırlayan Fenerbahçe, şampiyonluğa ‘havlu attığı’ bir 90 dakika yaşadı. Siyah-beyazlılara 3 puanı getiren golü Gedson Fernandes, Mert Müldür’ün ikramıyla kaydetti. Aynı Gedson golden 8 dakika önce penaltı vuruşunda İrfan Can Eğribayat’a takıldı. İlk yarıda pozisyon üretmekte zorlanan Fenerbahçe, ikinci devre kaleci Mert Günok’u geçemedi. Liderle puan farkını 8’e çıkaran Fenerbahçe için şampiyonluk yarışı 34. haftada bitti!

Bazı maçlar bir sezona bedeldir. Fenerbahçe ‘mutlak kazanması’ gereken maçlarda hiçbir varlık gösteremedi. Beşiktaş maçı da onlardan biri oldu. Sezonun ilk devresinde rakibi karşısında üstün olmasına karşılık, maçı 1-0 kaybetmişti. Mourinho maç sonunda “10 maç oynasak 9’unu biz, birini onlar kazanır.’’ demişti. Bu aslında bir züğürt tesellisiydi.

Neden mi?

Fenerbahçe, Mourinho yönetiminde bu sezon hayati yanlışlara imza attı. Portekizli, kariyerinin verdiği rahatlıkla takım üzerinde istediği gibi oynadı. O kadar çok rotasyon yaptı ki Fenerbahçe’nin ilk 11’ini saymak mümkün olmadı. 3-5 maç aralıksız oynatıp, iyi bir performans ortaya koyan oyuncuyu kulübeye çekti.

Örnek mi? Oğuz Aydın, Yusuf Ayçiçek. Takımın değişmezi oldular ama birden kesik yediler. Oğuz son haftalarda yeniden takıma dönerken, genç Yusuf’u kulübeye mahkum etti.

Şampiyonluğun şifresi zor değil. Kadıköy’de kaybetmeyeceksin. Hele yarıştaki bir numaralı rakibine karşı asla. Galatasaray’a hem lig hem de kupada yenildi. Deplasmanda ise korkak kadro tercihiyle tatsız tuzsuz bir beraberlik aldı.

Beşiktaş bu sezon da geçen yıl gibi kötü performans gösteriyor. Geçen yıl iki maçta da yendiği Beşiktaş’a bu sezon iki maçta da kaybetti. Sadece Galatasaray ve Beşiktaş maçları mı? Samsun ve Göztepe deplasmanlarında öne geçip, beraberlik golünü son dakikalarda yedi. Birkaç hafta önce Kadıköy’de Samsunspor ve Kayserispor’a karşı 4 puanı bıraktı. Sezonun ilk devresindeki Samsunspor ve Göztepe maçları Mourinho’nun skoru koruma adına defansa çekilmesiyle galibiyet gitmişti.

Ali Koç’un 7. yılı da hüsranla bitti. 3 kupa hayaliyle başlayan sezonda sıfır çekti. Ali Koç başarısızlığı ‘yapıya’ bağlamasın. Beceriksizliği adı yapı oldu! 7 yılda kazanılan sadece bir Türkiye Kupası oldu. Her sezon farklı bir teknik adam ve bir düzine yeni oyuncu…

Fenerbahçe şampiyonluğu kendi elleriyle Galatasaray’a verdi. Kadıköy’de Samsun, Kayseri ve Beşiktaş maçlarında 7 puan kaybeden bir takım sorumluyu uzakta veya dış etkenlerde aramasın. Yok efendim, Kayseri’nin ilk golü öncesi faul varmış? Ya diğer iki gol? Ya oynadığın kötü futbol? Uzatma dakikasında yediğin gol.

Derbiyle ilgili yazmanın bir anlamı yok. Beşiktaş, daha motive gelmenin semeresini 3 puanla aldı. 90 dakika boyunca defansta hiç hata yapmadı. Uzaktan şutlarda ise Mert Günok gole izin vermedi. Mourinho’nun harika(!) kadro tercihini iyi değerlendirdi.

Tribünlerden “Yönetim istifa!” seslerini daha güçlü duyacağız. Ali Koç kalmaya devam ederse, Fenerbahçe kaybetmeye devam edecek. Topu tribüne atıp, yapı ve hakemler demesin. Devr-i iktidarında Kadıköy büyüsünü kaybetti. Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor çift haneli Kadıköy galibiyet hasretine Ali Koç döneminde son verdi. Hem Galatasaray hem de Beşiktaş ise sadece hasrete son vermedi, Kadıköy’ü deplasman olmaktan çıkardı.

Sadece Ali Koç mu? Elbette hayır.

Devri geçmiş Mourinho ve sıradanlaşıp motivasyonunu kaybetmiş oyuncularla yollar ayrılmalı. Fenerbahçe o zaman belki düzelir. Yoksa kaybetmeye devam eder. Koç ve çevresi de sorumluyu dışarda aramaya…

1 Yorum

  1. Hasan Bey, matematiksel olarak hâlâ bir ihtimal olsa da, size geçmiş olsun diyelim. Hayallerden ziyade reel olana odaklanırsanız, belki Fenerbahçe de bir gün şampiyon olabilir. Bu arada, taraftarlığınız oldukça bariz. Aslında bunu haber dilinize pek yansıtmasanız sadece saygı duyarım, ama maalesef öyle değil. TR724’ün spor haber/yorum alanında sanırım sadece siz varsınız; bu durumda sizin görüşünüz TR724’ün bakış açısı gibi algılanıyor. Taraftarlar ve yöneticiler nezdinde cemaate karşı en acımasız ve “en pislik” tutumu sergileyenin de Fenerbahçe olduğunu düşündüğümüzde, bu durum biraz ironik bir hâl alıyor.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin