Bu yazı, hassaten Cemaat karşıtları için! Okuyun, okutun

YORUM | TARIK TOROS

 

Sayfayı açtıysanız, hele Cemaat karşıtıysanız, öncelikle hoş geldiniz.

Cemaate karşı olabilirsiniz.

Bu ancak saygıdeğer bir görüştür.

Bu yazıda sizi buraya çağırmamın iki nedeni var.

Bu iki nedenin de Cemaatle ilgisi yok.

Uzaktan yakından Cemaate bir gönderme dahi içermiyor, içermeyecek rahat olun.

Yazıda bir daha bu kelime de geçmeyecek, paragrafı kapatalım.

***

Hafta başında iki mühim gelişme oldu.

Artık Türkiye çıkışlı tek haber kaynağım olan Twitter’a baktım, kimse oralı değil.

Ya bilmiyorlar.

Ya haberi okudular, anlamadılar.

Ya da üzerinde durmadılar.

Oysa konu çok mühim.

Hem kendileri hem de varsa evlatları için.

***

İlki ile başlayayım.

2013’ün akil insanı Celalettin Can tutuklandı.

Dile kolay, 19 sene 12 Eylül zindanlarında yatan bu adamı şimdi adeta ironi yaparcasına 19’uncu koğuşa koydular.

12 Eylül darbe mi?

Darbe.

Darbeci Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya yargılandı mı?

Yargılandı.

Mahkum oldular mı?

Herkes öyle biliyor.

Hatta, itibarsız gittiklerini, öyle de defnedildiklerini düşünüyor.

***

Hayır, maalesef.

12 Eylül davası, Evren ve Şahinkaya ölünce düştü!

4 Mayıs 2017’de.

***

Peki Celalettin Can neyle suçlanıp tutuklandı?

Mahkemenin bu kararını protesto ettiği için tutuklandı.

Kelimeleri değiştirip tekrar edeyim:

Celalettin Can, 12 Eylül karşıtı eylem ve söylemleri yüzünden tutuklandı.

Hakkında düzenlenen fezlekede, yaptıkları “devleti yıpratma faaliyeti” olarak geçiyor.

Yani…

Daha iyi anlaşılsın diye tane tane yazayım:

Bugün bu ülkede, 12 Eylül’ü eleştirmek artık suç kapsamında!

Eleştireni de eski hapis yıllarıyla dalga geçercesine 19’uncu koğuşa koyuyorlar.

***

İkinci mühim gelişme ise şu:

HDP milletvekili Ahmet Yıldırım’ın vekilliği düşürüldü.

Tek gerekçe var: Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan kesinleşmiş yargı kararı.

O da 1 yıl 2 ay hapis.

Peki hakaret ne:

Erdoğan’a “Padişah bozuntusu” demiş.

HDP’yi, Ahmet Yıldırım’ı, padişah bozuntusunu bir kenara bırakın.

Buz gibi siyasi eleştiridir bu.

***

Ama sıkı durun.

Daha bitmedi.

Bu laf yabancı değil.

4 Kasım 2014, TBMM CHP Grubu.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kürsüde.

Ne demiş Erdoğan’a:

“Padişah bozuntusu.”

İşlem var mı?

Yok.

Mahkeme?

Yok.

Fezleke?

Yok.

Oylama?

Yok.

Vekillik?

Devam.

***

Bir işlem de yapılmasın zaten.

İşlem yapmaya başlanırsa, önce TBMM’de lider kalmaz, sonra da vekil.

***

Kişileri çıkarın.

İki hadiseye dikkatli bakın.

Ve eğer şu sorular üşüşmedi ise zihninize…

Beni bağışlayın, vaktinizi israf ettiğim için kusuruma da bakmayın:

***

  1. Darbecileri yargı yolu açılmasını 12 Eylül 2010 referandumu ile AKP getirmedi mi?
  2. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’nın davası onlar ölünce düşmeli miydi?
  3. Dava düşünce, 12 Eylül mağdurlarının sorunlarına kim nasıl bakacak?
  4. Bir akil insanın, 12 Eylül’ü eleştiren söylemlerinden dolayı tutuklandığını AKP ve AKP’liler biliyor mu?
  5. 12 Eylül’ü, Kenan Evren ve arkadaşlarını kutsayan, onlara laf söyletmeyen bu anlayış sadece o mahkemeye mi mahsustur, değilse arkasında hangi irade vardır?
  6. Suç kapsamında olan nedir: “Padişah bozuntusu” demek mi? Diyen kişinin kimliği mi?
  7. Bu neviden bir hakaret suçlamasıyla 1 yıl 2 ay ceza ve vekilliğin düşmesi Parlamento’nun içine sinmiş midir?
  8. Kemal Kılıçdaroğlu hakkında 4 yıl sonra işlem yapılacak mıdır, zaman aşımına mı uğramıştır?
  9. Kemal Kılıçdaroğlu hakkında işlem yapılmayacaksa, Ahmet Yıldırım hakkındaki kararın tashih şansı var mıdır?
  10. Yine Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a “diktatör bozuntusu” demişti. Bu hakaret midir mesela?
  11. Evet hakarettir. 2016’da Ankara 17. Asliye Hukuk, Kılıçdaroğlu’nu tanesi 25 bin TL’den iki kere “diktatör bozuntusu” dediği için toplam 50 bin TL tazminata mahkum etmiştir.
  12. “Diktatör bozuntusu” demek 25 bin TL, “padişah bozuntusu” demek 1 yıl 2 ay hapis. Bu konuda emsal nedir?
  13. Türkiye’de böyle gelmiş böyle gidecek midir?

***

Buraya kadar geldiysen sevgili “karşıt” kardeşim.

Diyeceğim şu:

Asla kendini güvende hissetme.

Aklına mukayyet ol.

Canına malına sahip çık.

Zulüm kapını çaldığında…

“Ama ben onlardan değilim” filan şeyine girmeden…

Yukarıdaki 13 maddeyi düşün.

Sonra, zarfını aç.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Komik bir yazı olmuş
    Bundan daha beter durumlara ses çıkarmayan halktan
    Kendi Mahallesinden olmayan bu insanlara karşı vede bu 13 maddeye duyarlı olmasını beklemek
    Bilemiyorum
    Güneşin batıdan doğmasını beklemek daha mantıklı olur sanırım

  2. Benim artik hayattan aldigim ders, anladigim sudur: anne babalarimizin dedigi gibi ne devir degisir, ne devran ne de kervan. Kimseye karisma, kimse icin uzulme. 12 eylulun faillerini elestirmek simdi bile sucsa, bundan cikardigim sonuc: yillar sonra yine baska mesum bir olay olacak, o zamanda 15 temmuzu elestirmek suc olacak. Yani ceken cektigiyle kalacak. Gucluye hicbirsey olmayacak.
    Bundan sonra da vatan millet sakarya misralarini okuyan sairanelere de inanmayip, sadece bakacagim. Cunku baskasi islemez.

  3. Yazı harika da neden “hassaten” cemaat karşıtlarının okuması gereken bir yazı ki? 1980 öncesinde (1974) Tunca Yönder beyin çektiği ve Soner Ağın beyin oynadığı, o dönem için çok tutulan bir “Ülker-çokomilk” reklamında, psikolog / psikiyatristin gösterdiği resimler için “bu size neyi hatırlatıyor sorusuna, hasta hep aynı cevabı veriyordu: “Çokomilk”. “Peki ama bunların çokomilkle ne alakası var?” sorusuna da, “hiç aklımdan çıkmıyor ki!” deyip basıyordu kahkahayı. Şimdi bir: “tr724”, iki: “Tarık Toros”. Bu iki isim bile “cemaati” çağrıştıran kelimeler… İnşallah bu yazı Ülker’e zarar vermek isteyenler için: “Ülker daha 80 öncesinde “subliminal” mesaj ile 40 sene sonra gelecek cemaatcilerin eline koz vermiş yargarası çıkarmalarına fırsat vermez…

  4. Yüzyıllardır Türkiye’yi ele geçirmiş bir yapı, şekil ve şahıslar değiştirerek varlığını devam ettiriyor. Maalesef bunun önüne set çekmek isteyenleri birşekilde saf dışı bırakarak yoluna devam ediyor. Bu setti ilk olarak bediüzzaman çekti ve çekmediği çile görmediği eza kalmadı talebelerini ise üzülerek şuan izliyoruz. Devamında cemaat set çekti o sette birşekilde yıkıldı şimdilik, ne olacağını Zaman gösterecek. Eğer Zafer’den değil seferden mesulüz hakikatini bilmeseydim mücadeleyi bırakacaktım ama vazifemizin gereği olarak ölünceye kadar bu şer şebekesiyle mücadeleye devam.
    Bu güzel yazınız için teşekürler

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin