Yarın arefe: Gelin hacılarla birlikte dua edelim

YORUM | CEMİL TOKPINAR

Bugün çok sevaplı ve faziletli olan Zilhicce’nin ilk on gününün sekizincisi. Yani terviye günü. Hacca gidip bütün Müslümanlar adına ibadet ve dua eden milyonlarca hacı adayı kardeşimiz Arafat’a çıkıyor. Çünkü önümüzdeki gece arefe gecesi. Eller af ve mağfiret için Rabbimize açılacak. Yarın ise arefe günü. Milyonlarca hacı Arafat’ta vakfeye duracak. Gözyaşları seller gibi coşacak, rahmet olup çağlayanlar gibi akacak. Milyonlarca mümin acı ve ıztırapların dinmesi, zulümlerin bitmesi, dünya ve ahiret saadeti için Allah’a yalvaracak.a

İşte yarın, arefe günü dünyanın her yerindeki bütün kardeşlerimiz hacılarla birlikte gözyaşı döküp aynı saatte dua dua yalvarıp bütün masumlar, mazlumlar, mağdurlar için dua edemez miyiz? Hep beraber aynı saatlerde dertlerimizi Rabbimize arz edip kurtuluş isteyemez miyiz?

Böylece dualarımız külliyet ve umumiyet kazanır, Allah’ın huzurunda şahs-ı manevî olarak yalvarır, Kur’an, zikir, tesbih, salavat ve istiğfarla arınırız inşallah.

Geçen iki yazımızda Zilhicce’nin ilk on günü ve arefenin faziletini ayrıntılı bir şekilde işlediğimiz için tekrar etmek istemiyorum. Ancak arefeyle ilgili küçük hatırlatmalar yapalım ki, nasıl paha biçilmez bir fırsat olduğunu tekrar hissedip gayrete gelelim.

Arefe gününü nasıl değerlendirebiliriz?

Hadislerde Kadir Gecesine benzetilen Zilhicce’nin ilk on günü içinde Arefe gününün fazileti çok yüksektir. Arefeyi tamamen oruçla ve diğer ibadetlerle geçirmek büyük bir kârdır.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Arefe günü tutulan oruç hakkında şöyle buyurmaktadır:

“Arefe günü tutulan oruç, geçmiş bir senenin ve gelecek senenin günahlarına kefaret olur.” (Müslim, Sıyam:196-197)

Hadisteki geçmiş senenin günahlarına kefaretten af ve mağfireti, gelecek senenin günahlarına kefaretten ise günahlardan korunmayı anlayabiliriz.

Başka bir rivayette ise Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle demiştir:

“Arefe gününün orucu bin gün oruç tutmak gibidir.” (Tergîb ve Terhîb Trc., 2. 460)

Demek ki, bir günlük arefe orucu, üç yıllık normal günlerde tutulan oruç sevabına denktir.

Bu fırsatı sadece kendimiz değerlendirmek değil, aynı zamanda eşimize, çocuklarımıza ve akrabalarımıza da duyurmak çok güzel olur. Çünkü dua ve ibadet okyanusu tek tek müminlerin gayretlerinden oluşmaktadır. Damla misali ne kadar çok mümin ibadet ederse o kadar manevî denizlerimiz coşar ve Rabbimizin rahmet ve inayetini çekmeye vesile olur.

Unutmayalım ki, oruçlunun iftar vaktine kadar dualarının kabul olduğu, iftar vaktindeki duasının ise reddedilmediğine dair rivayetler vardır.

O halde çocuklarımızı bile gerekirse ödüllerle teşvik ederek arefe orucu tuttursak ve birlikte dua etsek, Müslümanlara yapılan bütün dünyadaki zulümlerin bitmesine büyük bir katkımız olmaz mı?

Cehennemden kurtuluş günü

Efendimiz (s.a.v.)  başka bir hadiste arefenin faziletini şöyle anlatır:

“Arefe günü gelince, Yüce Allah rahmetini saçar. Hiçbir gün o günde olduğu kadar insan cehennemden azat olunmaz. Kim arefe günü gerek dünya ve gerekse ahiret ile ilgili olarak Allah’tan bir şey isterse, Allah onun dileğini karşılar.”

Bizim en büyük derdimiz cehennemden kurtulmak, af ve mağfirete nail olmaktır. İşte arefe günü bunun için büyük bir fırsattır. Öyleyse yarın Cevşen’i okuyarak Rabbimizin bin bir ismini vesile edip cehennemden kurtulmak için yalvarabiliriz.

Bin İhlâs Suresi okumalıyız

Arefe günü bin İhlâs Suresi okumak çok faziletlidir. Çünkü arefe, tevhidin, azamet ve kibriyanın tam hissedilip ilan edildiği gündür. Bin adedi bir günde okuyamayanlar, Bediüzzaman Hazretlerinin yaptığı gibi bir gün önce 500, arefe günü de 500 okuyabilirler. Böylece arefe günü diğer dua ve ibadetlere de zaman ayrılmış olur.

Arefe gününün sabah namazında başlayıp bayramın dördüncü gününün ikindi namazına kadar 23 vakit farzlardan sonra teşrik tekbirlerini getirmek vaciptir. Hatta bu tekbirleri bunun dışında müsait oldukça her vakit söylemek büyük sevaptır. Çünkü teşrik tekbirleri azamet, kibriye ve tevhidin ilânıdır.

Ayrıca arefe günü hacet namazı kılarak bütün müminlerin, hatta bütün insanlığın iman, hidayet, huzur, barış ve kardeşliği için dua edebiliriz.

Dualarımıza kuvvet kazandırmak için tövbe istiğfar, salavat, evrad ve ezkarlar okumalıyız. Bunun için Yasin, Fetih, Rahman, Tebareke, Amme gibi sureleri, Tevhidname’yi, Büyük Cevşen’den ve Kulübuddaria’dan bazı bölümleri okuyup Rabbimize yalvarabiliriz.

Büyük âlimlerimiz Kadir’i gecelerin en faziletlisi, arefeyi de gündüzlerin en faziletlisi kabul etmişlerdir. Arefe bu akşam başlar, yarın akşama kadar devam eder. Gecesi de gündüzü de mübarektir. Ayrıca yarın akşam da duaların kabul edildiği bayram gecesidir.

Gelin vakfe vaktinde hep beraber dua edelim

Şimdi yazımızın başında yaptığımız çağrıyı tekrar ediyoruz. Gelin gözü yaşlı, bağrı yanık, kalbi kırık milyonlarca hacı kardeşimizin yarın arafatta yapacakları dualara ortak olmak için aynı anda, aynı vakitte, onlar vakfeye durdukları zaman biz de duaya duralım. Dualarımız Arafat’ta yapılan dualara karışsın, huzur-u Rahman’a ulaşsın.

Bunun vaktini nasıl belirleyeceğiz ve nasıl gerçekleştireceğiz?

Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Hac Arafatt’tır” buyurarak, arefe günü burada bir miktar da olsa durmanın önemine işaret etmiştir. Bu duruşa vakfe denir. Vakfe arefe günü öğle ve ikindi namazları cem’-i takdim ile kılındıktan sonra başlar. Bu da yarın Türkiye saatiyle yaklaşık 13.00 civarıdır. Arafat’taki vakfe duaları, dünyanın dört bir yanından gelen farklı milletlere mensup müminlerin farklı dilleriyle cemaatle veya tek başına olarak saatlerce sürer.

İşte gelin, dünyanın neresinde olursak olalım, “Ateş nereye düşerse düşsün benim yüreğimi yakar” diyenler, dünyadaki tüm mazlumların dertleriyle dertlenenler, hepimiz Türkiye saatiyle 13.00’da başlayarak Rabbimize ellerimizi açalım. Hatta hacda arkadaşı olanlarımız Whatsapp ve farklı yollarla Arafat’a bağlanalım, onların heyecanını derdimize ortak edelim, dua dua yalvaralım. Özellikle saat 13.00 civarında aynı dakikalarda ellerimizi açıp ağlayarak dua edelim. Mümkünse dua, ibadet ve evratlarımız saatlerce sürsün.

Türkiye, Doğu Türkistan, Myanmar, Yemen, Suriye, Irak, Filistin başta olmak üzere İslam coğrafyasının her tarafındaki acıları dindirmesi için Rabbimize cemaat halinde derdimizi arz edelim. Bilhassa esirlere, mahpuslara, muhacirlere, gaybubettekilere, işsiz bırakılanlara, parçalanmış ailelere ve tüm acılı kardeşlerimize rahmet, inayet, mağfiret, hürriyet, ferec ve mahreç isteyelim. Örnek bir dua isteyen kardeşlerimize daha önce yayınlanan süreç duasını tavsiye edebiliriz: https://www.tr724.com/ey-yerlerin-hakimi-senin-bahtina-dustuk/

Gündem çok yoğun ve değişken olduğu için insanlar ibadet gündemini maalesef unutabiliyorlar. Bunun için lütfen arefe gecesinin ve gündüzünün faziletini ve ihyasını bütün sosyal medya hesaplarımızla çevremize duyuralım. Arefe günü aynı anda dua etmek için insanları teşvik edelim. Gelin Rabbimizden çifte bayram isteyelim. Bıkmadan, usanmadan, ümitle kurtuluş vermesi için yalvaralım.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin