Ülkem halkına önemli bir uyarıdır

YORUM | AZİZ KAMİL CAN

Lütfen Dikkat: Ülkemin kıymetli insanları, iktidar ve muhalefet örgütlerinin son zamanlardaki bazı yardım çağrılarına uymak suretiyle cezaevine girip virüse yakalanma riski ile karşı karşıya kalmak istemiyorsanız, lütfen aşağıdaki uyarılarımızı dikkate alınız:

1- Ey halkım, iktidar ve yerleşmiş yargı kararlarına göre bağış ve himmette bulunmanız halinde, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya karşı bir terör suçu soruşturmasına maruz kalabileceğinizi unutmayınız. Böyle bir eylemin karşılığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. İnfaz Kanununa göre şartla tahliye imkanınız yoktur. Yani ölene kadar hapiste kalabilirsiniz. Virüs infaz indiriminden bile yararlanamazsınız.

2- Sakın ha ortada bir suç kanıtı yok ki cezalandıralım diye düşünmeyiniz. Durumun vahametini size açıklamak için somut bir örnekle devam edeyim: Muhalefet ve İktidar örgütlerinin organize ettikleri veya bunlarla iltisaklı olan tarikat, vakıf, dernek ve belediye gibi alt örgütlerin yürüttükleri bir himmet/bağış kampanyası toplantısına katılarak, bu örgütlerle iltisaklı x bankasında veya dini hassasiyetleriniz nedeniyle iltisaklı bir finans bankasında açıklanan IBAN hesabına bağlı olarak bağış yaptığınızı varsayalım.

3- Masum olduğunu düşündüğünüz bu eyleminiz ile aslında aşağıdaki şu suç kanıtları oluşmasına sebebiyet vermişsinizdir:

a- İnsani ve dini bir toplantıya katılmak. Niyetinizin Allah rızası veya mağdurlara yardım etmek olup olmaması önemli değildir. Özel kasıt aranmıyor. Toplantıya iştirak etme genel kastınız suçlama için yeterlidir.

b- Toplantıyı organize eden örgüte üye olmak. Bir zaman hukukun olduğu yargı içtihatlarında ortaya konulan “hiyerarşi, süreklilik, çeşitlilik, yoğunluk” gibi ilkeler aranmayacaktır. Bir kez bile toplantıya katıldıysanız AKP veya CHP veya bunlar adına organizeyi sağlayan belediye, dernek ve tarikat örgütlerinin üyesisiniz demektir. 

c- Örgütle iltisaklı bankaya para yatırmak veya hesap açmak. CHP’ye bağlı İş Bankası veya AKP’ye bağlı Finans Bankasına para yatırmanız suçlamanızın en mühim delilidir. Bu bankaların çalışma ruhsatlarına sahip olması önemli değildir. Önemli olan sizin o bankaya para yatırmanız.

d- Bağış ve himmette bulunmak. Yaşanan bir felakete bağlı olarak insani duygular veya vicdan ve inançlarınız gereği bir nebze de olsa mağdurların ihtiyaçlarına cevap vermeniz diğer önemli bir kanıttır.

e- Aynı baz istasyonunda telefon sinyaline yakalanmak. Siz şayet suçlandığınız toplantıya katılmamış olsanız bile eğer toplantı saatinde kazara toplantı bölgesinden geçmiş ve aynı baz istasyonunda telefonunuzun sinyal verdiği saptanmış ise artık siz de o toplantıya dahil olmuşsunuz demektir.

f- Toplantıya katılan veya bankaya para yatıranlarla telefon görüşmelerinde bulunmak. Varsayalım ki siz özel bir iş için veya kardeşiniz olduğu için bu gruptaki bir insan ile telefon görüşmesi yaptınız. Artık siz de iltisaklısınız. 

g- Himmeti/bağışı organize eden örgütün bir yayınını takip etmek, abone olmak veya okuluna kayıt olmak. Tüm bu durumlar da sizin üyelik suçlamanızın diğer bir delilidir. 

h- Aleyhe tanık anlatımlarına, ihbarlara ve emirlere muhatap olmak. Sizi kıskandığı için veya makamınıza göz koyduğu için ya da malvarlığınızda gözü bulunduğu için soysuz birisinin sizin bu bağış eylemi içerisinde olduğu ihbarı, beyanı, emri yeterli delildir.

i- Bağış/himmet/toplantı organizasyonuna belli bir sosyal iletişim ağı üzerinden katılmak. Siz bu eylem için tahsis edilen “zoom, whatsapp, signal, twitter, messenger, bylock, viber…” gibi iletişim ağına dahil olmuş veya dahil olmamış olsanız bile reklam ve benzeri yollarla bir kez dahi IP çakışması vb durum ile karşı karşıya kalmışsanız, bu, suça karıştığınızın kanıtıdır.      

j- Akrabanızın eyleminden sorumlu olmak. Sizin “ben bağış yapmadım” demeniz sizi kurtarmaz. Bu nedenle tüm yakın ve uzak akrabalarınızın eyleminden de sorumlusunuz. Şahit olduğum bir dosyada, bir hakim, meydana gelen bir doğal felaket nedeniyle bir yadım derneğinin organize edip açmış olduğu hesaba bağışta bulunmak ile suçlanmıştı. Ancak aleyhine sunulan delil, hakimin bizzat yaptığı bağış değildi. Bağışı yapan, hakkında bir soruşturma bile açılmayan abisi idi. Hakimin abisi 500 TL bağış yapmıştı ve sanık Hakim bundan sorumluydu. Aynı dosyada ikinci delil, Hakimin suçlamaya konu organizasyonla iltisaklı bir dernek üyesi ile içeriği belli olmayan bir telefon görüşmesiydi. Dolayısıyla siz bizzat anılan eylemleri yapmasanız dahi bir arkadaş veya akrabanızın yapmış olması yeterlidir.

4- Ey hayırda yarışarak ve hatta daha fazla rant ve reklam nedeniyle yer yer çatışarak bu himmet/bağış organizasyonu tertip eden İktidar ve Muhalefet örgütleri ve iltisaklı belediye, dernek, tarikatlar sizi dostça uyarıyorum! İktidarın teşviki ile yerleşmiş olan Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi içtihatlarına göre bu eyleminiz açıkça suçtur. Anayasal düzene karşı terör suçu işliyorsunuz. Alacağınız ceza sizin deyiminizle ebediyen benim deyimimle bu dünyadaki yaşam süreniz kadar hapiste kalmaktır. Elinizin altında geçen ancak elinizin varmadığı virüs infaz indiriminden bile yararlanamazsınız. Sakın ha AL-DAN-MA-YI-NIZ.

5- Ey duygularına hakim olamayıp bu yazımı paylaşacak olan halkım sakın ha yapmayınız. Himmet ve bağış yarışını eleştiren veya buna engel olmaya çalışanlar da hapse atılıyor. Malumunuz en son bu konuda tutuklanan ünlü gazeteci Hakan Aygün oldu. Hakan Aygün “Ey IBAN edenler… Biz size ayrı bankalardan IBAN numaraları verdik ki IBAN edesiniz diye, hiç şüphesiz ki ahiret gününde IBAN edenle IBAN etmeyenler ayrılacaktır!” şeklinde attığı tweet ile aslında himmette bulunma suçunu işlemediği halde himmet şeklini kendi düşünsel özgürlüğü ile ifade ettiği halde yine suçlu bulunup hapse atıldı. Üstelik cezaevlerinin boşaltılmaya çalışıldığı bir dönemde. Peki Aygün’un suçları neler idi? “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama ile hakaret”. 

6- Dolayısıyla ey halkım en iyisi ne himmet lehine ne de aleyhine bir eylemde bulunun. Bu virüs salgın sınırlamalarına bağlı olarak evinizde oturup, kimseye karışmadan dua ile vaktinizi geçiriniz. Ancak “hayır! Hiçbir hapis tehdidi beni insanlara yardım etmek, bağış ve himmette bulunmaktan alıkoymaz. Bu, Allah’ın bana emridir. Doğru yere gittiği ve doğru insanların idare ettiğini inandığım himmet organizasyonlarına katılıp, bağışta bulunmaya devam edeceğim” diyorsanız o da sizin takdiriniz. Benimki sadece dostça bir uyarıydı.    

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin