HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK
[UEFA Avrupa Ligi play-off turu ilk maçında dün Yunan ekibi AEK’ya konuk olan Trabzonspor, geriye düştüğü mücadeleyi Ekuban’ın golleriyle 3-1 kazanarak rövanş öncesi büyük avantaj yakaladı. Temsilcimizi tebrik ediyoruz.]
Trabzonspor’un Türk futbolunda ayrı bir yeri vardır. 1959’da başlayan 1. Lig’de (Süper Lig) şampiyonluğun adresi İstanbul’un 3 büyükleri oldu. Şampiyonluk İstanbul dışına ilk kez Trabzonspor’la çıktı. Şampiyonluğu Anadolu’ya taşıyan takım olan Karadeniz ekibinin başarısının altında ’kendi evlatları’nın alın teri vardı. Kazanılan 6 şampiyonluğun mimarı yine yerli hocalardı. Son yıllarda Trabzonspor da modaya uydu. Her ne kadar takımı ağırlıklı olarak yerli hocalara emanet etse de iskelet kadroda yabancı oyuncuların ağırlığı dikkat çekiyor.
1983-84 sezonunda 6. kez şampiyon olan Trabzonspor o tarihten sonra bir daha zirveye çıkamadı. 1995-96 ve 2010-11 sezonunda averajla şampiyonluğu Fenerbahçe’ye teslim etti. Karadeniz ekibinin karakteristik özelliği, yerli oyuncularla başarıya ulaşmasıydı. Şimdilerde durum oldukça farklı. İstanbul ekiplerinin bir zamanlar korkulu rüyası olan Tranzonspor’dan eser kalmadı. Sahasında maç kaybetmediği gibi, 3 büyüklere karşı deplasmanda da kök söktüren Karadeniz Fırtınası için o dönemler geride kaldı. İstanbul’da nadiren maç kazanan bir ekibe dönüştü. Sadece deplasmanda değil sahasında da rakiplerine karşı kurduğu üstünlüğü kaybetti. 35 yılı geride bırakan şampiyonluk hasretini dindirme adına kolları sıvayan Karadeniz ekibinin kadrosuna kattığı son isim ünlü İngiliz oyuncu Daniel Sturridge oldu.
Kariyerinde Manchester City, Chelsea ve Liverpool gibi İngiliz futbolunun devleri olan Sturridge, Karadeniz ekibine gelen kariyerli futbolcular arasında üst sırada bulunuyor. 29 yaşındaki forvet, kariyeri boyunca çıktığı 218 Premier Lig maçında 77 gole imza atıp, 30 asist yaptı. Yine kariyerinin en başarılı dönemini Liverpool formasıyla geçirdi. Çıktığı 160 maçta 68 gole imza attı. Chelsea ile 96 maçta 22 gol ve Manchester City ile 32 maçta 6 gol İngiliz oyuncunun karnesinde yazılı bulunuyor. Bonservisi elinde olan Sturridge ile Karadeniz ekibi 1 yılı opsiyonlu 3 yıllık anlaşmaya varırken, yıllık net 1,5 milyon Euro ödeyecek.
Trabzonspor’la anlaştıktan sonra sosyal medya hesaplarından paylaşım yapan Sturridge, “Türk D. Studgie lokumu! Evet, bugünlük bayat şakam bu. Şaka bir yana, bu yeni macera için sabırsızlanıyorum. Tanrı’ya şükürler olsun. Şimdilik hoşça kalın” ifadelerini kullandı.Liverpool ile sözleşmesi geçen sezon sonunda sona eren Sturridge, ocak ayında muhtemel transferiyle ilgili yakınlarına bilgi vererek bahis kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle İngiltere Futbol Federasyonu tarafından 6 hafta men cezasına çarptırılmıştı.
Sadece Daniel Sturridge’nin değil bu sezonun bir başka flaş transferi Obi Mikel’inde nasıl bir performans göstereceği merak konusu. Zira Karadeniz ekibi son yıllarda kadrosuna kattığı kariyeri üst düzey geçmiş oyunculardan pek aradığını bulamadı. Karadeniz temsilcisinin 25 kişilik kadrosunun 13’ünü yabancı oyuncular oluşturuyor. Yabancı oyuncuların oranı yüzde 52 olmasına karşılık, yerliler yüzde 48’de kaldı. Yusuf Yazıcı’nın da Lille transfer olmasıyla ilk 11’de direk oynayan yerli oyuncusu sayısı bir azalmış oldu.
Trabzonspor son yıllardaki kadrosuna kattığı oyunculardan umduğunu bulamadığı gibi büyük bir mali yükün de altına girdi. Hayal kırıklığı yaşatan isimlere sırf adının yabancı olmasından dolayı milyonlar ödendi. Kulüp ekonomik darboğazın eşiğine geldi. Özellikle bir önceki başkanlar İbrahim Hacıosmanoğlu ve Muharrem Usta, şampiyonluk hedefiyle çıktıkları yolda görev sürelerini tamamlamadan koltuğa veda ettiler. Yabancı transferlerde yapılan yanlış tercihler bordo-mavili kulübü ekonomik darboğaza soktu. Hacıosmanoğlu ve Usta döneminde 33 yabancı oyuncu transfer edildi. Yabancı oyunculara tam bir servet ödendi. İki başkanın 5 yıllık dönemlerinde yabancı oyuncular için bonservis ve yıllık ücretleri için yaklaşık 110 milyon Euro ödendi. Şampiyonlar Ligi gibi bir gelir kapısı olmayan Trabzonspor ödenen bu rakamdan dolayı oldukça sıkıntılı günler yaşadı. Ahmet Ağaoğlu başkanlık koltuğuna otururken ilk yaptığı sportif başarıdan ziyade kulübü iflastan kurtaracak ekonomik hamleler oldu.
Karadeniz ekibinin sembol oyuncuların olan Ünal Karaman şimdilerde takımın teknik patronluk koltuğunda oturuyor. Ünal Karaman, Hami Mandıralı, Ogün Temizkanoğlu, Abdullah Ercan, Tolunay Kafkas gibi yerli oyuncular Şota gibi kaliteli yabancı oyuncuyla birlikte Trabzonspor’u 1995-96 sezonunda şampiyonluk potasına taşımıştı. Sahasında oynadığı Fenerbahçe maçında 90 dakikalık üstünlüğünü skora yansıtamayınca sahadan 2-1 mağlup ayrılıp, yılların şampiyonluk hasretini bir başka sezona bırakmıştı. Trabzonspor’un kimyasının en iyi yerli oyuncuyla uyuştuğunu bilecek isimlerin başında Ünal Karaman geliyor. Ancak Karaman’da modaya uyup takımın çoğunluğunu yabancı oyunculardan oluşturdu.
Trabzonspor’un başarısının şifreleri mazisinde gizli. Karadeniz ekibi, bu ruhtan uzaklaştıkça şampiyonluk hedeflerinde de ulaştı. Yeniden eski günlere dönmek istiyorsa alt yapıdan yetiştirdiği evlatlarının takımın iskeletini oluşturması lazım. İsme yönelik transferlerden umduğunu bulamadı. Şota ve Arçil gibi adını kimsenin bilmediği ancak bünyeye uyum sağlayan isimsiz oyuncular Trabzonspor’a daha büyük katkı verdi. Umarım Daniel Sturridge ve Obi Mikel, Trabzonspor’da adları ve kariyerlerine yakışan bir performans ortaya koyar.
