Taliban’ın sakal tıraşı yasağı nasıl uygulanıyor?

ÖZEL HABER | EHSANULLAH ZİYAYİ

Afganistan’da yönetimi ele geçirdikten sonra şeriat kanunlarını teker teker uygulamaya koyan Taliban yönetimi bir yasak da erkeklere uyguladı. Taliban, birçok ilde berberlerin şeriat kanunlarını ihlal ettiğini öne sürerek sakal tıraşını yasakladı.

Taliban’ın Emr-i bil Maruf Nehy-i anil Münker komisyonu erkeklerin tıraşı ile ilgili bir bildiri yayınladı. Bildiride, sakal ve saç tıraşının Amerika ve batılı ülkeleri taklit olduğu ifade edilerek erkeklerin farklı şekil ve stiller yaptıklarını görünce bu kararın verildiği söylendi. Komisyon, şeriat kanunları çerçevesinde bu karara uymayanlara ceza uygulayacaklarının altını çizdi.

Komisyon bu yasakların Afganistan’ın Helmand, Kapisa, Tahar ve Saripol bölgelerinde uygulamaya konulduğunu açıkladı. İlan edilen yasaklara ise özellikle gençler büyük tepki gösterdi. Taliban’ın 20 sene önce uygulamaya soktuğu sert kuralları tekrarlaması halk arasında endişe ve sert tepkilere neden oldu.

GENÇLER KORKUDAN BERBERE GİTMİYOR

Başkent Kabil’in Karte Parwan bölgesinde görüştüğümüz bir erkek kuaför uygulamaya geçeceği belirtilen yasaklardan şikayetçi. Yıllardan beri bu bölgede berber salonu işleten Khalilullah, bugüne kadar müşterilerinin isteklerini yerine getirmiş. Genç müşterilerinin talepleri ile ekmek parası kazandığını belirten Khalilullah, Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesi ile işlerinin çok kötü olduğunu beyan ediyor.

Bu şekilde devam ederse iş yerini kapatacağını ifade eden Khalilullah’ın yorumu şöyle: “Kimi gençler her hafta tıraş olmaya geliyordu. Saç ve sakallını düzelttiriyor ve modaya uygun tıraş istiyordu. Ama Taliban sonrası gençler korkmaya başladı. Kabil’de henüz sakal ve saç konusunda yasaklar başlamadı. Ama gençler yine de Taliban askeri görür ve şiddet uygular endişesi ile artık saç ve sakallarını uzatıyorlar. Korkudan berber dükkanıma gelmiyorlar.”

TALİBAN İNSAN İRADESİNİ ELİNDEN ALIYOR

Kabil sokaklarında Tr724 adına mikrofon uzattığımız Kabil üniversitesi öğrencisi Ahmad Ramin Zahid de bu uygulamaya şiddetle karşı çıkanlardan. Zahid, sakalı zorunlu kılmanın insanların iradesini elinden almak olduğunu savunarak, bu tür yasaklar ve uygulamaların insanı dinden soğuttuğunu söyledi.

“İnsan iradesi Allah’ın kullarına verdiği en büyük nimetlerdendir” diyen Zahid şunları ekliyor: “İnsan buna göre hesaba çekilir. Allah, insanları inanmaya zorlamamıştır. Hatta kendisini inkar etme iradesini vermiştir. Ama Taliban’ın yaptığına bakın. Allah’ın zorlamadığını bunlar yapmaya çalışıyorlar. İnsanlar bildikleri ve tanıdıkları ölçüde dini sever ve dine uyar. Taliban illa bu şekilde yapmak istiyorsa, sevdirerek yapmalıdır.”

DİNDE ZORLAMA YOKTUR

Kabil’de ikametgah eden Falah Sultani, getirilen yasakların halk tarafından kabullenilmesinin imkansız olduğunu savundu. İslam’da zorlamanın olmadığını hatırlatan Sultani, “Allah dinin çerçevesini çizmiş. İslam’da yasaklar belli. Bu çerçeve dışında hareket edilmemesi gerekiyor. Taliban’ın bunu yapmayın demeye hakkı yok ancak irşad edebilir,” sözlerini kullandı.

Günümüz gençlerinin çok değiştiğinin hatırlatan Sultani, “Önceki Taliban döneminde halk birçok şeyden mahrumdu. Şimdiki gençler çok iyi araştırıyor ve neyin iyi, neyin kötü olduğunu çok iyi biliyor. Şimdiki çocuklara despotça yaklaşım çok zor,” dedi. Taliban’ın getirmeye çalıştığı şeriat kanunlarının birçok kişi tarafından kabul edilmeyeceğinin de altını çizdi.

TALİBAN DAHA ÖNCE DE YASAKLAMIŞTI

Taliban’ın 1996-2001 yılları arasında ilk kez iktidarı ele aldığı dönemde, radikal İslamcılar dikkat çekici saç modellerini yasaklamış ve erkekleri sakal bırakmaya zorlamıştı. Taliban’ın devrilmesinin ardından ülkenin berber salonlarında “sinek kaydı tıraş” popüler olmuştu.

Öte yandan Taliban’ın Kültür Bakanlığı Komisyonu Üyesi İnamullah Samangani medyada çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Samangani, ülkenin dört bölgesinde yayınlanan bildirilerin Emr-i bil Maruf Nehy-i anil Münker komisyonunun resmi açıklamasının olmadığını savundu.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

7 YORUMLAR

  1. “Kabil sokaklarında Tr724 adına mikrofon uzattığımız Kabil üniversitesi öğrencisi Ahmad Ramin Zahid de bu uygulamaya şiddetle karşı çıkanlardan” demişsiniz.
    Gencin ismini neden verirsiniz? Okuduğu yeri nasıl söylersiniz?
    Bunun Türkiye’deki isimlerinden biri “etkin pişmanlık”…

  2. Dinde zorlama yok denilemez, iman etme noktasinda yok evet, kimseyi torla inanmaya davet edemezsin, bu fitrata aykiri, mümkün degil. Ancak, düzeni saglamak icin evrensel hukuktada oldugu gibi birtakim yasaklar vardir, örnegindemokreasilerde bile uyusturucu yasak, hirsizlik yasak, rüsvet yasak vs, dinde zorlama yok diye Taliban bunlara izinmi versin yani. Kirmizi lambada duracaksin nokta. Ancak bu Talibanin yasakjlari biraz asiriya kaciyor, sakal kesmeyide seriate bagladilar. Benim merak ettigim su: Peygamber efendimizin “SAKAL DAVASI” varmiydi? Örnegin Mekkeyi feth ettiginde tüm erkeklere “hepiniz sakal birakacaksiniz” demismidir? Benim bildigim, o dönemde özel bir sakal davasi yoktu , zaten herkes kafirler dahil sakalliydi, o dönemin örf adeti, peygamberimizin sünneti. Peygamber efendimizin davasi Islami teblig etme davasi, iman davasi, kalb davasi, bir sünnet icin insanlari dinden sogutmanin seriatte yeri nedir? Sevdiriniz nefret ettirmeyiniz diyor hadis, diyor seriat, bunlar nefret ettiriyor seriat maskesiyle dinden imandan nefret ettirimenin, dinden sogutmanin hükmü nedir seriatte, bunu merak ediyorum?

    • Yaklasiminiza kesinlikle katiliyorum. Maalesef, tr724 Taliban’a main stream medya yaklasimi ile yaklasiyor. Hatalari ola bilir ama sanki seriat kanunlarini uygulamak dogru degilmis gibi yaziyorlar. Aslinda gazete genelde mutedeyyin insanlardan olusmasina ragmen, sanki tipik bir batili medya agziyla bazen konusyorlar gibime geliyor. Tamam, anliyorum, bazi seylerde asiri gide bilirler ama bir kere bunu bilmek gerek, Talibanin basindakilarin neredeyse hepsi alim ve Hanefi fikhi, Maturidi akidesine uyuyorlar. Gercek bir musluman nasil olur da seriat gelmesini sanki hosnutsuzlukla karsilar? Peki o zaman seriat nasil gelecek? Irandaki gibi isteyen cinsiyetini degismede serbest mi denilecek?
      Seriatin hakim oldugu orta asir devletlerinde hic haksizlik olmadi mi? Ya da demokrasi denilen duzende sanki her sey adil mi?
      Sadece maalesef uzun zamandir muslumanlar olarak cogumuz musluman toplulugunda yasadigimizi ve yasantimizin islami kaide ve kurallara tamamen uygun oldugunu dusunuyoruz, ama aslinda kafirlerin dizaynettikleri sistemlerde, topluluklarda yasiyoruz ve buna cok alistik. Dusunsenize, bankadan kredi cekmeye normal bakmayan neredeyse kalmadi. Yani biz Islami yasamdan topluluk olarak o kadar uzun zamandir uzak dustuk ki, simdi o Islami normlara donmek bize aci veriyor, beynimizdeki kontaklari attiriyor.
      Evet, gercekten de ben de merak ettim, trasla ilgili boyle bir uygulama oldu mu. Ama unutmayalim, bir cok uygulamalar Peygamer vefat ettikden sonra halifeler tarafindan uygulanda. Ozellikle Hz.Omer devrinde.

      • Umarım siz Taliban’ın Afganistan’ına iltica edip orada şeriat altında yaşarsınız. Eseasen Gülen’in ve bu cemaatin batı demokrasilerinde yaşamamaları gerekir. Zaten tedrici yaklaşımlarınız milyonları yaktı, tabi siz en azından kaçmış gibisiniz. Eğer cemaat ta baştan bizim hedefimiz Türkiye’yi bir şeriat devleti haline getirmektir diye açıktan söyleseydi, milyonlar cemaate sempati duymazdı. Kemalistler zamanında uyardı ama malesef anamız babamız dinlemedi. Bugün batı demokrasilerine iltica edenlere de uyarımdır: Fetullah Gülen ve karar alıcı ekibi güçsüz olduklarından sevgi ve barış kelimeleri agızlaından düşmez ama yarın biraz güç kazanırlarsa insanların günah işleme özgürlüklerine müdahele ederler. Lakin işin acı tarafı Gülen ve ekibi belki Talibanın Afganistanına sığınır ama Gülen’in çayını içen hapishanelerde sürünür.

        • Demokrasi şeriatin alternatifi degildir, demokrasi yönetim belirleme metodudur, liderin veya yönetimin secimle yani istisare ile belirlenmesi, diktatörlügün yasaklanmasi, yarginin bagimsiz olmasi, gerektiginde “padisaha” bile hesap sorulabilmesi vs şeriat ile celismez, fark hukuktadir, mesela Islam hukukunda sinirsiz özgürlük yoktur, baskalarina ve toplum ahlakina zarar veren seyler yasaktir, batı demokrasilerindede tonlarca yasak var ve her ülkenin kanunlari cesit cesittir, icerigini halk belirler, nasil yasarlarsa öyle yönetilirler.

          İnsanlar her zaman layık oldukları yönetim tarzıyla yönetilirler, kendileri iyi olurlarsa yöneticileri de iyi olur, kötü olurlarsa yöneticiler de kötü olur. Zira yöneticiler halkın içinden çıkarlar ve onların bir parçasıdırlar. Tikel tümelin niteliklerini taşır. Bunun için,

          “Kemâ tekûnû yuvella aleyküm” (Siz nasıl olursanız yöneticileriniz de öyle olurlar).

          “A’malüküm ummalükum” (amelleriniz yönetcilerinizdir, onlar sizlerin eseridir) (bk. Acluni, I / 146; II / 127) denilmiştir.

  3. Birileri Talibana tedric usulüne ögretmeli. Dinen HARAM olan icki bile birden bire degil, tedricen yani yavas yavas, sindire sindire yasaklanmistir. Bunlar klakmis, iktidar olur olmaz hemen herseyi yasakliyor.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin