Rejimin ekonomi politikası; laf olsun torba dolsun!

YUSUF DERELİ | HABER İNCELEME  

TÜİK’in açıkladığı ocak ayına ilişkin enflasyon verileri, gelecek günlerin bugünleri aratacağını gösteriyor. Veriler beklentilerin üzerinde. TÜİK’e göre ocak ayı enflasyonu yüzde 6,65. Yıllık enflasyon ise ‘baz’ etksiyle yüzde 57,68’ye gerilemiş ki bu oran bir çok ülkede bir yılda ancak yaşanıyor. Bazı ülkelerin ancak 1 yılda yaşadığı enflasyonu Türkiye 1 ayda görüyor!

Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ocak ayı enflasyonu yüzde 9,26, yıllık enflasyon ise yüzde 121,62. İTO’nun verilerine göre ise yıllık enflasyon yüzde 79,68. Rakamlar farklı olsa da ortada somut bir gerçek var; rejimin gerçeklerden kopuk ekonomi politikası halkı her geçen gün daha da yoksullaştırıyor!

Prof. Dr. Şenol Babuşçu’nun sosyal medya hesabından alınmıştır.

2021 yılının Aralık ayında enflasyon yüzde 13,58 ve onu takip eden 2022 yılının Ocak ayında ise yüzde 11,10 gelmişti. Geçtiğimiz aralık ayında enflasyon yüzde 1,18; ocak ayında ise 6,65 olarak açıklandı. Baz etkisiyle enflasyon yüzde 85’lerden yüzde 57,68’e geriledi. Ancak artık baz etkisi bitti sayılır.

Dolar kurunun enflasyonu tetiklediğini yeni keşfeden iktidar temsilcileri, aylardır kur patlamasın diye her yolu deniyor. Amaçları seçime kadar kuru tutmak; MB’nın son 15 günde attığı bütün adımlar bu amaca yönelik.

Seçimden sonrası tufan!

NUREDDİN NEBATİ, HANGİ VERİLERDEN SÖZ EDİYOR?

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, mevcut verilerin, enflasyonda en zorlu dönemin geride kaldığına, önümüzdeki ayların çok daha iyi olacağına işaret ettiğini söylüyor. Hangi verilerden bahsettiğini bilmiyoruz. Zira TÜİK’in açıkladığı aylık yüzde 6,5’lik veri Nebati’nin söylediğinin aksine, enflasyonun 2023’te de sorun olmaya devam edeceğini gösteriyor.

İktidar temsilcilerinin şartlar ne olursa olsun ‘olumlu’ düşünmekten vazgeçmemesi ilginç. Nureddin Nebati’nin ortada ciddi bir sorun olduğunu anlaması için aylık enflasyon oranının yüzde 50 mi gelmesi lazım? Yüzde 6,65’lik enflasyonu bir çok ülke ancak 1 yılda görülüyor!

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ne demişti önceki gün: “Benim alanım ekonomi. Neticesi de ortada.”

Ortada olan ne?

Erdoğan politika faizi düşünce enflasyonun da düşeceğini savunmuştu. Bu sayede cari açık kapatılacak, dış ticarette fazla verilecekti. Ne oldu peki; politika faizi yüzde 19’dan yüzde 9’a indirildi ancak enflasyon yüzde 19,25’den yüzde 85’e çıktı. Son iki ayda ise baz etkisiyle yüzde 57,68’e geriledi. Cari açık patladı, dış ticaret açığı 110 milyar doları aşarak rekor kırdı!

Laf olsun diye konuşuyorlar; dostlar alışverişte görsün.. 

2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda 2023’ün resmi enflasyon hedefi yüzde 24. MB’nın resmi hedefi yüzde 22,3. Erdoğan ise 2023 için herkesin yüzde 20’ye göre hesap yapmasını istedi.

Yılın ilk ayında enflasyon yüzde 6,65 geldi; yüzde 20’lik hedef nasıl tutturulacak? Erdoğan’ın hedefinin tutturulması için bundan sonraki aylarda enflasyonun yüzde 1,1 civarında gelmesi gerekiyor. Bu mümkün mü, değil!

Ama kimin umurunda!

NEDEN BÖYLE OLDU?

Önceki gün 3 büyük merkez bankası faiz kararlarını açıkladı. Amerikan Merkez Bankası (FED), Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası… Tamamı politika faizinde artışa gitti. Tamamının açıklamasında ‘fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadele vurgusu’ yapıldı. Gerekirse ‘sıkılaştırmanın’ devam edeceği mesajı net olarak verildi.

Fed Başkanı Powell, “Bu yıl faiz indirimine gitmik uygun olmayacak. Orta vadeli olarak enflasyonu yüzde 2’ye indirmekte kararlıyız. Fiyat istikrarını sağlamak bizim görevlerimizden biri.” dedi.

Aynı gün Erdoğan çıktı ve politika faizinin yüzde 9’a indirildiğini ve daha da düşürüleceğini söyledi.

Herkes Mersin’e, Erdoğan tersine…

Politika faizini yüzde 9’a indirince ne oldu? Bugün TL mevduatlara yüzde 25 hatta 30’a kadar faiz veren bankalar var. KKM’deki yüzde 3’lük üst sınır da geçtiğimiz hafta kaldırıldı. Nas da yalan oldu! Gelinen noktada politika faizinin yüzde 9’a düşmesi kuru patlatarak enflasyonu azdırmaktan başka ne işe yaradı?

ABD ve Avrupa’nın temel önceliği fiyat istikrarı, halkın alım gücünün, refah seviyesinin korunması; Erdoğan ise her ne pahasına olursa olsun ‘büyüme’ye öncelik veriyor. Halkın yoksullaşması, fakirliğin derinleşmesi pahasına büyüme…

Sırf meydanlarda, “Faiz indireceğiz dedik, indirdik mi? İndirdik… Yerli ve milli otomobil yapacağız dedik, yaptık mı; yaptık! Biz buyuz bu!” diyebilmek için milyarlarca dolar yakılıyor, 85 milyon insan sefalete ve açlığa mahkum ediliyor…


‘Ekonomist’ Erdoğan’ın yeni Türkiye ekonomi modelinin neticesi: Derin yoksulluk!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin