Ramazan ayı ve Teheccüd Namazı

YORUM | Prof. Dr. MUHİTTİN AKGÜL

Bugün sizlerle, Ramazan Ayı münasebetiyle kılınmasının daha kolay bir hale geldiği teheccüd namazını paylaşmayı düşünüyorum. Allah’a yakınlaşmanın zirve noktasını içerisinde barındıran namaz ibadeti, sadece beş vakit farzdan ibaret olmayıp, bunun yanında farklı zaman dilimlerinde kılınan nafile ibadetler de vardır.

Bilindiği üzere teheccüd, mü’minlere sünnet bir namaz olmakla beraber, Resûlullah’a (s.a.s.) farz olan bir ibadettir. Ve adını da “teheccüd” şeklinde Kur’ân vermektedir.  “Teheccüd”, uyanmak, uykuyu terketmek demektir. Geceleyin bir miktar uyku uyuduktan sonra kalkıp kılındığı için, bu şekilde isimlendirilmiştir. Kur’ân-ı Kerim’de bu namazın farklı yönlerine dikkat çekilen, farklı âyetler bulunmaktadır. Meâlen bunları hatırlayacak olursak:

“Sana mahsus bir namaz olmak üzere gecenin bir kısmında kalkıp Kur’an oku, teheccüd namazı kıl. Böylece Rabbinin seni, Makam-ı Mahmûda eriştireceğini umabilirsin.” (İsrâ 17/79). “Teheccüd namazı kılmak için yataklarından kalkar; cezalandırmasından endişe ederek, rahmetinden ümid içinde olarak Rabb’lerine dua edip yalvarırlar ve kendilerine nasip ettiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar” (Secde, 32/16); “Sabah akşam Rabb’inin adını zikret! Gecenin bir kısmında da ona secde et, geceleyin uzun bir süre ona tesbih ve ibadet et” (İnsan, 76/25-26), “Ey örtüsüne bürünen! Kalk ve bir kısmı hariç geceni ibadetle geçir. Gecenin yarısını ya da bundan daha az veya daha fazlasını. Kur’ân’ı tertil ile, tane tane, teemmülle oku. Biz Sana pek ağır bir söz vahyedeceğiz. Muhakkak gece ibadeti daha tesirlidir, daha düzgün bir Kur’ân tilaveti sağlar. Hâlbuki gündüz Seni meşgul edecek yığınla iş var. Rabbinin yüce adını zikret, fanilere bel bağlamaktan kurtul ve bütün gönlünle yalnız O’na yönel!” (Müzzemmil Sûresi 1-8). 

Teheccüd namazı, iki rek’at kılınabileceği gibi, sekiz rek’at olarak da kılınabilir.  Yukarıdaki ilgili âyetten de açıkça anlaşıldığı üzere Cenab-ı Hakk elçisine, ona has bir namaz olarak “teheccüd”ü kılmasını emretmiştir. Allah Resûlü’nün ümmeti olarak bizlere de bu namaz, bir sünnet olarak hediye kalmıştır.

Teheccüd namazı, gece uykunun en tatlı yerinde kalkılıp eda edildiği için, aslında çok kolay bir namaz değildir. Hem böylesine bir zorluğu Allah rızası için aşma, hem de gece vaktinde Cenab-ı Hakk’ın lütuflarının sağnak sağnak yağmasından dolayı olsa gerektir ki, diğer nafile namazların yanında, faziletçe oldukça önemli bir konuma sahiptir.

Teheccüd namazıyla ilgili olarak Allah Resûlünden pekçok rivayet bulunmaktadır. Bunlardan birinde, evin erkeği ya da hanımı teheccüd namazına kalktığında, sadece kendisi değil, aynı zamanda eşini de kaldırmasını, hatta kaldırmada zorluk çektiğinde hafiften yüzüne su serpmesini, böylece kaldıran her kimse ona, bu davranışından dolayı Cenab-ı Hakk’ın rahmet edeceğini müjdelemiştir. (Ebû Davûd).

Başka bir rivayette Allah Resûlü, mü’minlerin gece namazına devam etmesini, zira gece namazının, aynı zamanda daha önceki sâlih kimselerin de adetlerinden olup, kötülükleri örten ve günah işlemekten de insanı alıkoyan bir yönünün olduğuna dikkat çekmiştir. (Tirmizî).

Peygamberimiz (s.a.s.) gece namazlarını çok uzun kılar ve uzun sûreler okurdu. O kadar uzun kılardı ki, ayakta uzun süre kaldığından dolayı zaman zaman ayakları şişerdi. Hatta bir defasında kendisine: “Ey Allah’ın Resûlü! Allah Teâla senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetti (neden kendini bu kadar hırpalıyorsun?)” denilince de:

“O zaman şükredici bir kul olmayayım mı?” cevabını vermişlerdi. (Buhari-Müslim)

İşte bu oldukça bereketli ve semereli namaz için Ramazan Ayı, âdeta tepside bizlere sunulan bir hediye gibidir. Diğer zamanlarda, farklı sebeplerden dolayı çoğu kez kalkıp nasiplenemediğimiz bu değerli ibadet, sahurun farklı bir bereketi olarak karşımıza çıkmaktadır. Sahura kalktığımızda, ister sahur yapmadan, isterse sahur yaptıktan sonra imsak vakti girmeden, abdestimizi alarak edâ edeceğimiz teheccüd namazı, hiç değilse yılın bir ayında aksatmadan kılmak suretiyle, şüphesiz ki hayatımıza ayrı bir bereket katacaktır. 

Böyle bir teheccüd namazının peşindeki tesbihlerimiz, istiğfarlarımız, dualarımız ve peşinden kılacağımız sabah namazıyla da, seher vakitlerini değerlendirmemiz, Ramazan Ayı’ndaki kaçırmamamız gereken bereketlerden olduğunu unutmamalıyız.

Beş vakit namazda olduğu gibi teheccüd namazında da elbette belli bir vakit sözkonusudur. Teheccüd namazı da gecenin üçte biri veya yarısında kılınan bir namazdır. Günümüzde sosyal hayatın değişmesiyle insanlar gece geç vakitlere kadar uyumuyorlar; hatta Ramazan Ayı’nda insanların bir kısmı sahura kadar yatmıyor. Onun için insanlar uyumamış olsalar da, teheccüd namazı kılarak onun sevabından mahrum kalmamalıdır.

Sahurlarınız bereketle, geceleriniz teheccüdle, seherleriniz de tevbe-istiğfarla dolu olsun.  

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin