Orhan İnandı için elçilik önünde basın açıklaması yapıldı; sağlık görevlisi binaya girdi

Altı gün önce kaçırılan Orhan İnandı için Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’teki Türk elçiliği binasının önünde basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasında konuşan Orhan İnandı’nın eşi Reyhan İnandı şunları söyledi:

“Burada toplanmamızın nedeni, Sapat Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Balkanı Orhan İnandı’nın kaçırılması ve 1 haftaya yakın bir süredir haber alamıyor olmamız. Eşim Orhan İnandı beyin elçilik binası içinde zorla alıkonulduğuna dair bir bilgiye ulaştık. Türkiye şu ana kadar aynı şekilde 23 ülkeden 90 Türk vatandaşını kaçırdı. Kaçırdığı kişileri haksız ve hukuksuz bir şekilde hapse atıyor ve işkence ediyorlar.”

“Orhan beyle birlikte 26 yıldır Kırgızistan’da huzurlu bir şekilde yaşadık. Sapat Eğitim Kurumları ülkede halkı tarafından bilinen ve faaliyetleri herkes tarafından takdir edilen bir kurumdur. Bu kurumlar Kırgız neslinin yetiştiriyor. Kırgız halkı her fırsatta Orhan beyden ve faaliyetlerinden memnun olduklarını dile getirmişlerdir. Orhan bey Kırgız halkının gönlünü kazanmış birisidir. Kaçırıldığı günden beri durumu öğrenmek ve yardımcı olmak için arayan çok kişi oldu. Kendilerine teşekkür ediyorum.”

İnandı ailesinin avukatı: Bu sabah bir sağlık görevlisi Türk elçiliğine girdi

Diğer yandan Orhan İnandı’nın Bişkek’teki Türk Büyükelçiliği’nde zorla alıkonulduğunu söyleyen Reyhan İnandı’nın açıklamasından sonra elçilik binasına bu sabah bir sağlık görevlisi girdi.

Pazar sabahı hiçbir resmi görevlinin çalışmadığı elçilik binasına bir sağlık görevlisi geldi. İnandı ailesinin avukatı Taalaygul Toktakunova bu gelişmeyi bir fotoğrafla birlikte Facebook sayfasından duyurdu.

“SAĞLIĞI YERİNDE OLMAYABİLİR”

Taalaygul Toktakunova’nın açıklaması şöyle:

“Reyhan inandı, eşi Orhan İnandı’nın Türk Büyükelçiliğinde zorla alıkonulduğu bilgisine ulaştığı açıklamasından birkaç saat sonra onu teyit eden bir gelişme yaşandı. Pazar günü bir sağlık görevlisi büyükelçilik binasına giriş yaptı. Bu gelişme çaresiz aile için umuttur. Bu, onun hayatta olduğunu gösteriyor, ancak sağlığı yerinde olmayabilir. Şu ana kadar Reyhan İnandı’nın açıklamasının ardından şu ana kadar bilgi almak veya soru sormak irtibata geçem hiç kimse yok. Malum bugün pazar, polis ve yetkililer dinleniyor olsa gerek.”

[Reyhan İnandı: Eşim Türk Büyükelçiliği’nde rehin tutuluyor]

[Orhan İnandı’nın avukatı Toktakunova: İnsan hayatı pazarlık konusu olamaz]

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Her biri insan.
    23 ülkeden 90 kişi.

    İşadamı, öğretmen. “Karıncayabasmaz Efendiler”. Silahkullanmayıbilmez Efendiler…
    Evde eşine salata bıçağını uzatırken sivri kısmından uzatmamayı dininin, örfünün, ahlakının emri sayan gönül insanları…
    Yaşama zevkiyle değil yaşatma azim ve kararlılığıyla coşmuş, şahsi fedakârlık kahramanları…
    “Haşşaşi” değil, “Muhabbet Fedaileri”…

    Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nın kullandığı tabirle “Paketlendi”…
    “Paketlenip”, Türkiye’ye kaçırıldı…

    Şimdi de Kırgız vatandaşı Dr. Orhan İnandı’yı “paketlemeye” çalışıyorlar.

    En güzel insanlar, en değerli insanlar, en çok sevilen sayılan insanlar, yalan söylemediğine inanılan, insanların çoluk çocuğunu teslim etmekten çekinmediği insanlar. Öğretmenler, akademisyenler, okullar açan işadamları. Onların yetiştirdikleri öğrenciler…

    Milyonlarca insan fişlendi.
    Yüzbinlerce insan için soruşturma başlatıldı.
    Yüzbinlerce insan işinden atıldı.
    Yüzbinden çok insan gözaltına alındı.
    Onbinlerce insan tutuklandı.
    Binlerce dershane, yurt ve okul kapatıldı.
    Üniversiteler kapatıldı bu ülkede…

    Kimse kalkıp da “21. yy’da dünyada bu kadar çok okul kapatan, üniversite kapatan ülke yok da acaba 20. yy’da var mıydı?” diye sormadı. Tartışmasız birincilik…

    Çevrilen entrikalarla, insanlara kendi elleriye yakılmak, parçalanmak zorunda bırakılan kitap sayısının, Hitler’in adamlarının 10 Mayıs 1033’de Berlin Bebelplatz’da yaktıkları 20 bin kitaptan da, Moğollar döneminde milyonlarca km2 içinde yakılanlardan da çok olduğu gelmedi çok insanın aklına…

    SSCB döneminde toprak altına saklanan dini eserlerin 1991 sonrası saklandıkları yerden çıkarılması gibi, -bir gün bu ülkeye de hukuk geri dönerse- kaçının bulunacağını Allah bilir.

    Ülkeden on binlerce işadamı, kamu görevlisi ve akademisyenin yurtdışına kaçmasına engel olamayan, “mültecilerin çıkmasına engel olmasak, gidebilen herkes gider; zor durumda kalırsınız” şantajıyla Avrupa’dan para isteyen ve para isterken aslında, savaş şartlarında gelmiş mültecilerin bile fırsat bulsalar Türkiye’de kalmayacaklarını açıkça ilan etmekten utanmayan, sonra da 23 ülkeden 90 insanı alıp “paketleten”, “paketlettik” diye övünen bir Cumhurbaşanımız var.

    Kenya’dan getirilen ilkokul öğretmeni için “paketlendi” haberleri yapamaktan çekinmeyen yandaş medya var.

    Bu haberleri okuduğunda şaşırmayan gazeteciler, okuyucular ve medyanın dediklerine inanan ve bu siyasilerin arkasından giden milyonlarca insan var hala ülkemizde…

    Kendimizi gereği gibi ve yeterince anlatamadık galiba…

  2. problem yok efendinin kizi,
    bizim sevdeamiz VATAN-BAYRAK kim terorist ise simdi ve sonra DEVLET UNUTMAZ BABA YUZUNU GOSTERIR.
    sizin efendiniz zaten TERORISTTIR. bu da onun yamagidir.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin