Minik Serçe sırtlanlar sürüsünü avladı

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

Minik bir Serçe, ava çıkmış sırtlanlar ordusunun hakkından geldi. Teslimiyeti ifade eden beyaz bayrağı sallamak da AKP’nin eski Genel Başkan Yardımcısı şimdilerde Genel Başkan Danışmanı olan Yasin Aktaya düştü. Aktay, “Tamamı muhafazakâr, İslâmî kesimden insanlardan oluşan WhatsApp gruplarında Sezen Aksu’nun bu sözleri hakaret maksadıyla söylememiş olduğuna ve elbette lafız yanlış olsa da, bu kadar tepkiyi hak etmediğine dair çok güçlü bir kanaat var” diye açıklama yapmak zorunda kaldı.

Sırtlanlar sürüsünün başı, gözüne kestirdiği minicik bir serçeyi bütün aleme ibret olsun diye paramparça edip atacaktı. Ne denli kahraman olduğunu bütün sürüsüne gösterecekti. Ancak hiç beklemediği bir darbe yedi. “Sen” dedi minik serçe, “Beni üzemezsin, çünkü ben zaten çok üzgünüm. Sen beni öldüremezsin, sesim, sazım, sözüm var benim. Çünkü ben ‘herkesim’.”

BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Kesmek istediği dil, bir anda onlarca dilden milyonlarca mazlum yürekten yankılandı. Hiç beklemediği bir yankılanmaydı bu. Sırtlanlar sürüsünün başı o an anladı ki sahiden acıyan bir yürekle baş edilemeyeceğini.

Oysa o bugüne kadar herkesi dönüştürmüş, muhalifmiş gibi görünenleri bile kendine benzetmişti. Ona karşı çıkmak, onun dilini konuşmamak, onun istediği yerde otlamamak mümkün olamazdı.

Sezen Aksu’nun da tehdidi yer yemez ona dönüşmeye başlaması, onun dilini kullanıp efendim beni yanlış anladınız mealinde sözler söyleyip yola geldiğini hissettirmesini bekliyordu. Daha sonrasında usulca kuyruğunu kıstırıp Recep’in düşmanlarına düşman olduğunu gösterecek açıklamalar yapmalı, onlara kusabildiği kadar öfke kusmalıydı. Ardından suya tirit konularda birkaç muhalifimsi sözler söyleyebilirdi. Böylece hem muhalif mahallede itibarını devam ettirebilir hem de iktidarın gazabından kendisini korumuş olurdu.

Bak Cumhuriyet Gazetesi’ne, bak Cumhuriyet Halk Partisi’ne, bak Saadet Partisi’ne hepsi yıllardır böyle yapmıyor mu? Hatırlayacaksınız Cumhuriyet Gazetesi’nin yönetimini iktidar yardımıyla devralan şimdiki yönetim Saray’a açık açık böyle mesaj göndermişti. “Sizi rahatsız etmeyecek muhalefet yapacağız.”

Bu ülkede Recep T. Erdoğan’a muhalefet ettiğini iddia eden herkes bunu yapmıyor muydu? Önce iktidarın asıl düşmanlarına Recep’ten bile daha çok öfke kusuyor; onun kullandığı kelimeleri o unutsa bile bunlar unutmuyor; mazluma, kimsesize, güçsüze höyküre höyküre bağırıyor sonra en uyduruk meseleler üzerinden itiraz ediyormuş gibi yapıyorlar.

Bu yüzden hiçbiri sahici değil, hiçbirinin gerçekten bu ülke için canı yanmıyor ve hiçbiri gerçek anlamda şirazesini kaybetmiş iktidarın muhalifi değil. Hiç biri bu ülkedeki acıların tümünü acı olarak kabul etmiyor.

İşte böyle bir zamanda, canı acıyan bir yürek, derinlerden gelen zarif bir vuruşla sırtlanın sesini kesti. Uzun zamandır toplumsal muhalefeti Sezen Aksu kadar heyecanlandıran olmamıştı. Bir küçük şiirle av peşindeki bütün sırtlanların haddini bildirdi. Ava çıkmış sırtlanlar sürüsü bir anda kendileri av haline geldiler.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Çakallar sürüsü, Aslanları tek tek avlamaya başlamıştı Ormanda.

    Aslanın doğasından korkanlar, çakallara yol vermişlerdi.

    Parslardan tutun, sırtlanlara tüm yırtıcı sürüler bir olunca, yalnız yakalanan Aslanlar tek tek avlanmışlardı.

    Aslanda olsa bilemezdi bu yırtıcıların ittifakını. Belki müsaade etmezdi.

    Bildiğimiz şey, Aslanların tek tek yırtıcı sürülerce parçalandırılmasıydı.

    Aslan belli ki fart etmemişti ama yerde dönen bu olanlar, az yukardıki dallarda duran kuşlar için, Baykuştan serçeye bir çeşit eğlence gibiydi.

    Tek bir CİK CİK sesiyle uyarabilirdi belki Serçelerde Aslanı, belli mi olur, bir set olabilirlerdi.

    Hz. İbrahimin ateşine karıncanın ağzıyla bir damla su götürmesi gibi safı belli olurdu.

    Ama gel gör ki, o basit, onları yormayacak, o tek bir CİK CİK sesi bile çıkmamıştı serçelerden ve o tarz yüksekçe dallara kurulmuş, yerin tehlikelerinden ari kuş türünden.

    Gün oldu mevsimler geçti, Aslanlar devri gitti, çakallar sırtlanlar dönemi geldi.

    Yırtıcıların ittifakı da genişledi. Artık ağaca bir solukta tırmanan panterler de katılınca işin içine..

    Kuşlara özelikle Serçelere rahat devri bitti.

    CİK CİK diye kendince şakımalarına bile razı değiller üstlerinde kuşların, yırtıcılar.

    Artık, serçelerin de güvenliği tehlikede. Dalda durup izlemenin keyfi başkaydı, şimdi tehlike dallara kadar tırmandı.

    Sevgili serçe ve familyası, herşeyi anlarım da bir şunu anlamam.

    Gözünün önünde Aslanlar parçalatılırken, ne olur ki bir Cik Cik sesinle bile olsa, safını belli etseydin. Dilin dönseydi sadece. Bir dil.

    Bir twitter Kuşun dahi satır yazmadı familyandan.

    Bir söz, bir kelime, bir tavır, yahu bir kaş kaldırma.

    Kaşını hafifçe çatma.. Ufacık mini minnacık bir ekşime dahi olsa.. yapmadın..

    Yüzbinlerce insan hapislere dolduruldu gözünün önünde ve dolduruluyorda.

    Hemcinsin kadınlar bebekleriyle mesken tuttular.

    Panterler tırmanıyor artık yuvana.. Çitalar, jaguarlar dolaşıyor dallarıda.

    Daha mı bir CİK CİK yok be yahu.

    Pes Vallahi..
    PES SANA serçe,
    Pes….

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin