Mehter gibi

YORUM | ALPER ENDER FIRAT

CHP, KHK konusunda mehter takımı gibi ilerliyor. Bir ileri iki geri, iki ileri bir geri adımlarla ne dediği tam belli olmayacak bir şekilde yol almaya devam ediyor. 

Daha önce bütün KHK’lıları göreve iade edeceğini söyleyen CHP lideri Kılıçdaroğlu bu kez  siyasetin köpeği haline gelen bir yargı sistemi tarafından hakkında karar verilmiş KHK’lılardan, sadece beraat edenleri, takipsizlik verilenleri, soruşturmaya gerek duyulmayanları kamudaki görevlerine geri iade edeceklerini söyledi.

CHP, KHK konusunda tam cesur bir tavır içine girecekti ki sanıyorum Dursun Çiçek ve arkadaşları diğer meselelerde olduğu gibi yine devreye girdi, partinin kontrolden çıkıp hukuk, adalet, insan hakları gibi söylemlere kaymasına müsaade etmedi.

BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

CHP bu tavrı ile siyasetin emrindeki yargının aldığı kararları reddetmediğini, kanunda yer almayan suçlardan dolayı insanların cezalandırılmasında bir beis görmediğini de teyit etmiş oluyor.

Bugüne kadar Recep T. Erdoğan’ın tek adam olmak için kurduğu 15 Temmuz rejimi diyorduk ama her geçen gün olayın gerçek boyutları biraz daha ortaya çıkıyor. Öyle anlaşılıyor ki, 15 Temmuz rejimi, Erdoğan eliyle kurulmuş ama Erdoğan için kurulmamış bir yönetim biçimi. Ortakları onun ortadan kalkmasından sonra rejimi tek başlarına kontrol edecekler. Zaten AKP, Erdoğan’ın kişiliği üzerine oturmuş, onun yokluğunda tuzla buz olacak bir partiye dönüşeli çok oldu. O gidince bütün iktidar, ortaklarına kalacak, AKP tabanı da o zaman tank egzozunun gömlekle tıkanan bir şey olmadığını bütün çıplaklığıyla anlayacak.

Böyle bir rejimin kurulmasını sağlayanların muhalefeti göz ardı edeceğini düşünmek saflık olurdu zaten. Hem hatırlayacaksınız yakın zamana kadar derin devlet en çok da muhalefete nüfuz edebiliyor, onlar üzerinden varlık savaşı veriyordu.

Hatırlayacaksınız AKP, yönetimde AB reformlarını yapmaya gayret ettiği, henüz rotayı Batı’dan Ortadoğu’ya çevirmediği, devlet içindeki karanlık yapılarla mücadele edildiği zamanlarda Ergenekon, direnişini CHP ve MHP üzerinden yapıyordu. Pek çok Ergenekon sanığı bu iki partiden milletvekili yapılarak kurtarılmıştı. Derin devletin CHP ile ilişkileri her partiden çok daha yakın, çok daha sıkı fıkıdır.

CHP bu zamana kadar, gerektiği kadar muhalefet yaptı, her ihtiyaç halinde 15 Temmuz rejimine baston oldu. Ortakları eğer Recep’in biraz daha başta kalmasına ihtiyaç duyarlarsa diğer muhalefetimsi parti olan İYİ Partiyi MHP gibi Erdoğan’ın yanına verecekler.

Yani bu rejim iktidarı ve muhalefetiyle beraber kurulmuş bir rejim.

Bununla birlikte ben kişisel olarak, Kemal Kılıçdaroğlu’nun KHK’lar konusunda adil davranmak istediğini, insanların kanunda yeri olmayan bir şekilde cezalandırılmasına karşı olduğu kanaatindeyim. Ama düşüncelerini eyleme geçirmek konusunda bir hayli korkak ve çekingen davranıyor. Özgürlükçü ve adil bir açıklamadan hemen sonra hık mık etmeye başlıyor. Muhtemelen Dursun Çiçek’in arkadaşları CHP’nin durması gereken noktayı Kılıçdaroğlu ve diğer yöneticilere hatırlatıyor.

Bugün siyaset politika üretemeyen, derin devletin bir aparatı sadece. Bir karakter ortaya koymadıkça, cesur davranmadıkça da aparat olmaktan asla kurtulamayacaklar.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Akp tabanı sadece egzosu anlamayacak aynı zamanda öfkeli gençlere dönüşecek. Ellerine cihat adına silah verilecek. Bu hikaye kendi küçük dünyalarında yazılacak. Büyük dünyada yazılacak hikaye daha vahşi olacak; ışid militanları terör estiriyor diye yazılacak. 28 şubatta olmayan örgütü kurdular. Akp tabanındaki öfkeli gençleri tuzağa çekecekler. Müslümanların üzerine çökecekler, ışid diyecekler, irtica diyecekler. Ortada hacı hoca bırakmayacaklar. Herkes ‘devleti’ alkışlayacak. Çünkü insanları kötülerden kurtarmaya ‘çalışıyor’ olacak. O tank tıkayanların delikanlılığını o zaman göreceğiz. Masum askerin boynunu kesmek neymiş görsünler. Daha doğrusu adını doğru koyalım. Işid askerin kafasını keserken, darbe ortamı olduğundan, hoş görülmüştür. İşte virüs tam da o noktada türkün içine girmiştir. O hoş görü bir açık kapıdır ve o kapıdan ışid içeri girmiştir. ‘Darbe ortamı’ olduğu için kimse o gün ışide ses çıkarmamıştır. Işid olayı şöyle algılamıştır “bunlar ses çıkartmadıklarına göre benim kafa kesmemi yani yöntemlerimi yani karakterimi kabul ediyorlar demektir. O zaman kabul edildiğim yere girerim” demiştir ve girmiştir. Şimdiye kadar kimse “ışid orada” diye tepki vermediğinden, akp tabanı türkler uyanamadı bu konuda. İçli dışlı oldular. Tıpkı suriye muhalefeti gibi. Önce muhalifti sonra ışid oluverdiler. Bunlarda birden gerçek fotoğraf ile yüzleştirildiklerinde kendilerini ışid ile içli dışlı bulacaklar. İşte liderler insanlara böyle tuzaklar kurarlar. O gün itiraz işe yaramaz çünkü hiçbiri ışid aleyhinde tek kelime etmemiştir. Ne hocaları, ne ilahiyatçıları, ne diyanetleri, ne aydınları bu konuda tek laf etmemiştir. Herşey tabanı ışidleştırmek üzere kuruludur.
    Peki niye müslümanları ışidleştirecekler? Birincisi müslümanın adını müslüman koymamak için. Terör koymak için. İkincisi ışid terör örgütü üzerinden ışid aleyhinde konuşan hocaları, aydınları kafir adı altında susturmak için. Üçüncüsü anadoluyu selefileştirmek için. Dördüncüsü ışid üzerinden kürtlere kurtuluş savaşı verdirtmek, pkk yı parlatmak için. Beşincisi müslümanları dünyada karalamak için. Altıncısı anadolunun demokrasi ile müslümanlığın birleşebildiğini göstermesini engellemek için. Yedincisi türkleri dünyadan soyutlamak için. Sekizincisi ergenekona rahat bir hareket alanı açmak ve antidemokratik yönetimlerine kılıf uydurmak için. Dokuzuncusu türkiyede insanları müslümanlıktan uzaklaştırmak için. Onuncusu terör üzerinden endişeli laikleri yönetimlerinde rahat kontrol edebilmek için. Onbirincisi türkleri dünyaya kapattıkları için kendileri iran, ingiltere, rusya ile rahat ilişkiler geliştirebilirler. Atıyorum abd ye yada avrupa birliğine karşılar mı? Bu devletleri ışid destekçisi ilan eder, ilişkileri istedikleri şekilde yönlendirirler.
    Bunların hepsinin nedeni o gün köprüde ışidli askerin boğazını kestiğinde sünni müslümanların selefi ışide ses çıkarmamalarıdır. Bağışıklık sistemi tepki vermeliydi ama darbe senaryosu nedeniyle bunu hoş görmüşlerdir. İşte o hoş görme deliğinden virüs içeri girdi birkere ve o hoş görme deliği kapatılmadığı müddetçe akp tabanını büyük maceralar beklemektedir. Bu tabanla hep liderleri ilgilendi şimdi sırada ergenekon var. Daha işleri bitmedi tabanla. Delikleri açık bırakır ve kendini beğenmeye devam edersen o boruların gömlek parçası ile tıkanamayacağını farklı yollarla öğrenirsin.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin