HABER-ANALİZ | YUSUF DERELİ
Doları 7 TL’nin altında tutmak AKP rejimi için ‘ölüm-kalım’ savaşına dönüştürüldü. Bunun için harcanan dolar miktarı 27.5 milyarı aştı. Ancak dolar önceki gün yeniden 7 TL’yi test etti. Kamu bankalarının cansiperane bir şekilde TL lehine pozisyon almalarına rağmen dolar düşmek bir yana yükselmeye devam ediyor. Bunun en önemli sebebi genel olarak iktidara, spesifik olarak ekonomi yönetimine olan ‘güvensizlik.’
Ekonominin başındaki damat Berat Albayrak’ın uluslararası ve ulusal düzeyde zerre kadar itibarı kalmadı. Ekonomi yönetimi itibar kaybettikçe, dolar değer kazanırken TL eriyor! Ekonomistlere göre, bugün Merkez Bankası’nın (TCMB) kasasında 300 Milyar dolar bile olsa sorun kalıcı olarak çözülmez; zira Türkiye bu yönetim anlayışıyla bugünkü sorunları 3 yıl sonra yeniden yaşamaya başlar!
Türkiye’nin acilen dış kaynağa ihtiyacı var. Ancak ekonomi yönetiminin gündemi farklı! AKP rejiminin tek derdi doların 7 TL’nin üzerine çıkmaması. Yılbaşından bu yana TCMB’nın rezervleri yaklaşık 28 milyar dolar azaldı! Kamu bankaları ‘İstanbul’u savunur gibi savunuyorlar TL’yi… O nedenle ‘dalgalı kur’ rejimindeki Türkiye’de dolar günlerdir 6.99’un etrafında geziniyor. 7 TL’yi aştığı anda piyasaya dolar sürülüyor ve satışın etkisiyle dolar yeniden 6.98’lere düşüyor.
MAHFİ EĞİLMEZ: İNSAN GERÇEKTEN ÜZÜLÜYOR
Ekonomist Mahfi Eğilmez, mevcut duruma tepkisini, “Dolar kurunu 7 TL’de tutmak için harcanan çaba, zaman ve doları düşününce insan üzülüyor gerçekten.
Doları 7’nin altında tutmak için harcanan dolar miktarını biliyor musunuz? 27.5 milyar dolar. Rezervlerden gitti.” diyerek gösteriyor.
Peki bugüne kadar çare olmadığı görülen bu sistemi AKP rejimi daha ne kadar sürdürecek? Bu soruya hiç kimse cevap veremiyor.
REZERV CEPHANESİ BİTERSE NE OLACAK?
Dalgalı kur sisteminin özelliği, talep arttıkça kurun da yükselmesidir. Ancak Türkiye’de bugün yaşanan şey şu; talep artıyor ancak kur yükselmiyor! Neden; çünkü TCMB’nın eliyle kura müdahale ediliyor. Bununla da kalmıyor. Çin ve Katar’dan Swaap yoluyla alınan milyar dolarlar da ‘Aman dolar 7 TL’yi görmesin’ denilerek satılıyor. Bunlar emanet paralar. Vadesi geldiğinde faiziyle birlikte Çin ve Katar’a iade edilecek!
REZERVLER ERİYOR
Eski bankacı Kerim Rota, dün paraanaliz.com‘da çok önemli bir yazı kaleme aldı. Rota’nın resmi verilerle yaptığı hesaplamaya göre Net Uluslararası Rezerv bu yıl 34,7 Milyardolar artması gerekirken, sadece 5,5 Milyar dolar artmış.
Aradaki ‘kayıp’ rezerv tutarının 29,2 Milyar dolar olduğunu söylüyor Rota. Merkez Bankası’nın brüt rezervleri Mart’ta bir önceki aya göre yüzde 14.5 azalarak 92.1 milyar dolara geriledi. Mart’ta döviz varlıkları yüzde 21.9 azalarak 59.2 milyar dolara düşmüş.
HALA ALGI PEŞİNDELER
Kur yükselmesin diye bütün rezervleri kullanmakta kararlı AKP yönetimi. Hiç bir mantığı olmayan, sırf dolar 7 lirayı görmesin diye yapılan satışların temel sonucu rezerv kaybı olarak karşımızda duruyor. ne düşünüyorlar bilmiyoruz; dolar 6.99 TL değil de 7 TL olsa ne olacak! Hala soruna kalıcı çözüm bulmak yerine, algıyı yönetme peşinde rejim. 7 TL’yi psikolojik sınır olarak kabul ediyorlar. Dolar azaldıkça, önümüzdeki günlerde talep daha da artacak diyebiliriz. Talep arttıkça da dolar kuru daha da yükselecek. Yani bugün ekonomi yönetiminin yaptığı ‘rezervleri eritme’ politikası, yarın bizatihi doların yükselme sebebi olarak çıkabilir karşımıza.
İNSANLAR AÇLIKTAN İNTİHAR EDİYOR
İktidar bütün topuyla tüfeğiyle dolara savaş açtı. Ancak nafile. İnsanlar ‘güvenli bir yatırım’ aracı olarak gördüğü dolara koşmaya devam ediyor. TL eridikçe eriyor. Bunun en önemli sebebi genel olarak AKP rejiminin, özelde ise damat Berat Albayrak’ın başında olduğu ekonomi yönetiminin hızla itibar kaybetmesi. Gizli gizli ve karşılıksız para bile basılıyor. Artık hiç kimse iktidarın ekonomi politikasına güvenmiyor. Zira gelinen nokta ortada. Dolar 7 liraya dayandı, işsiz sayısı bugün itibariyle 8 milyonun bile üzerinde. İnsanlar açlıktan intihar ediyor Türkiye’de…
ÖNCE KABUL EDECEKLER: EKONOMİYİ BATIRDIK!
Temel sorun AKP yönetimi gerçeklerden kopmuş olması. Öncelikle rejimin, çok ciddi bir ekonomik kriz olduğunu, işsiz ve aşsız kalan insanların intihar ettiğini kabul etmesi lazım. Bunun tablonun mimarı da tabi ki “Ekonominin sorumlusu benim.” diyen Erdoğan’dan başkası değil. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri de kamudaki korkunç israf. Mesela Cumhurbaşkanı’nın 13 uçağı olmasına gerek var mı?! Buradan başlanması gerekiyor tasarrufa. Nihayet hukuk yeniden tesis edilmeli. Yargının bağımsızlığı yeniden sağlanmalı. Hiç kimse ‘tek adamın’ yönettiği bir ülkede yatırım yapmaz.
