Herkes kaderine terk edilmeden önce

YORUM | HAKAN TANER

Dünyada tek bir gündem var artık.

İnsanların evlere hapsolduğu şu günlerde ilk bir ay dolmadan ellerindeki malzemeyi tüketmeye başladılar. Şu sıralar biten şeylerin yerine yenisi de konulamıyor.

Belirsizliğin ne zaman biteceği de meçhul.

En güçlü ülkeler bile teklemeye başladı.

Amerika’da geçen hafta işsiz kalan 9,8 milyon kişinin üzerine bu hafta 6,6 milyon kişi daha ilave olundu. 20 milyona yaklaştı iki haftada işsiz kalanların sayısı.

Bu daha yolun başı.

Ölüm vakalarını bazı ülkeler sabitledi. Can kaybını olduğu gibi yansıtmaya çalışan ülkelerde günlük ölümlü vak’a 500’lerden binlere ulaştı.

Ülkeler kendi aralarında paslaşmaya ve yardımlaşmaya devam ediyor.

Almanya bu konuda başı çeken ülkelerden biri ve her tarafa yetişmeye çalışıyor.

Küba salgının yoğun olduğu ülkelere sağlık ekibi yardımında bulunuyor.

Tabii tüm ülkelerin öncelikli hedefi kendi ülkesini ve insanını korumak ve korunaklı hale getirmek.

Bütün dünya müjdeli bir haber bekliyor. Bu haberi kim verirse ve virüse çare olursa hem itibar hem de para kazanacak.

BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

EKONOMİ İLK ÖNCELİK OLACAK 

Bütün bu olan bitenler içerisinde iş dönüp dolaşıp ekonomiye geliyor ve saat tam da o noktada duruyor.

İktisat biliminin temel tanımı sınırsız ihtiyaçlar ile sınırlı kaynakları denkleştirmekti.

Koronavirüs salgınından sonra hem kaynak hem de ihtiyaçlar sınırlı.

Tek öncelik gıda ve sağlık.

Eldeki hazır kaynaklar tıpkı boşalan raflar gibi azaldı, yeniden ve yerinden üretim yapılamazsa bu kez başka bir tehlike zuhur edecek; açlık ve yoksulluk.

Üretimin, emeğin gücü ve önemi bir kez daha boy gösterecek.

Maalesef bazı ülkeler bu salt gerçeğin henüz farkında değil. Ya da farkında olmakla birlikte bildikleri ve önemsedikleri başka bir yol var da biz bilmiyoruz.

Ancak bu saatten sonra bütün yollar ekonomiye çıkar.

Hiçbir ülke ve hiçbir iktidar vatandaşları arasında ayrı-gayrı yapamaz, ayrıca bu konu algı ve algıcılarla çözülebilecek bir konu da değil.

Bir ve bütün olmak bir tercih değil, bir mecburiyettir.

Devlet vatandaşları arasında ayrım yapamaz hele ki böyle zamanlarda. 

Bazı ülkeler çözümü istibdatta görmekte. Oysa baskı ve susturma tarih boyunca çözüm olmamıştır. Bu devirde hiç olmaz.

Allah’a, ahiret gününe ve peygambere inananlar şunu bilir: Eğer bir yerde baskı kayırma ve adaletsizlik varsa oraya kıtlık, yoksulluk, yoksunluk ve her türlü kötülük her yerden önce gelir ve insanlar kendini düzeltene kadar da o yöreyi terk etmez.

Olayın bir de bu yönünün olduğunu hatırlamakta ve hatırlatmakta fayda var.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin