Havuzdan ilginç çıkış: “Erdoğan’ın 100 günlük icraat planında tek gerçekleşen bekçi alımı”

Hükümete yakın Yeni Şafak yazarı Ahmet Ünlü, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 100 günlük eylem planı için verdiği vaatlerin son durumunu kaleme aldı. Ünlü’nün verdiği bilgelere göre 100 günlük eylem planı kapsamında tam anlamıyla gerçekleşen sadece 2 vaat bulunuyor. Bunlar bekçi alımı ve en düşük emekli aylığının 1000 TL’ye çıkarılması. Bunların dışındaki tüm vaatler ya başlanılmadı ya da fazla bir mesafe alınamadı.

Yeni Şafak yazarı Ahmet Ünlü’nün yazısı şöyle;

100 günlük eylem planındaki kamu personeliyle ilgili konular hangi aşamada?

“Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 3 Ağustos 2018 tarihinde açıklanan 100 Günlük İcraat Programı kamuoyunda büyük bir heyecan uyandırmıştı. En azından kamu kurum ve kuruluşları yeni bir şey yapmak zorunda olduklarını ve rutin uygulamaların dışına çıkmaları gerektiğini anlamışlardı. Aradan geçen 210 günlük sürede kamu personeline yönelik olarak programda yer alan hususlar ile istihdam artışına yönelik önemli eylemleden hangilerinin hayata geçtiğini ya da geçemediğini açıklamaya çalışacağız.

Bakanlıkların teşkilatlanması tamamlandı mı?

100 Günlük İcraat Programında her kurum için en temel iki konuya yer verilmişti. Bunlardan birincisi geçiş sürecinin temel aşamalarının 100 gün içinde tamamlanması, ikincisi ise 2019 – 2023 dönemine ilişkin Stratejik Plan çalışmalarının Kasım ayı sonunda tamamlanacak şekilde başlatılmasıydı. Bunların rutin ve mutlaka yapılması gereken eylemler olduğu için eylem olarak konulmasını doğrusu anlayamamıştık. Ancak, gelinen süreçte birçok bakanlık hala teşkilatlanmasını maalesef tamamlayamamıştır. Hatta bazı bakanlıkların tekrar ayrılması dahi konuşulmaya başlanmıştır.

Daire başkanı ve üstü atamalar yapılacaktı

Anlaşıldığı kadarıyla bütün bakanlıklar 100 gün içerisinde daire başkanı ve üstü atamalarını tamamlayacaktı. Bu çerçevede, Programda bakanlık ve kamu kurumlarının kadro ihdas ve dağılımlarının tamamlanması, Daire Başkanı ve üstü kadrolar ile il müdürü atamalarının tamamlanması ve Cumhurbaşkanlığına bağlı kurum ve kuruluşlara ilişkin atamaların yapılması eylemler arasında yerini almıştı. Maalesef birçok bakanlıkta hala atama süreci devam etmektedir. Hatta önceki durum dahi aranır olmaya başlanmıştır.

Özellikle yeni sistemde müsteşar ve yardımcılarının kaldırılarak müsteşarların fonksiyonlarının bakan yardımcılarına yüklenmesi ile sayılarının arttırılması bazı kurumlarda ciddi sorunlar oluşturmaya başlamıştır. Çünkü, önceki sistemde bakanlardan sonra teşkilatın sevk ve idaresi müsteşarlar tarafından yapılmaktayken yeni sistemde çok başlı bir sistem oluşmuştur. Bu durum ise bakanlıklardaki bütünlüğün ve koordinasyonun bozulmasına yol açmıştır. Özellikle kamu tecrübesi olmayan bakan yardımcılarının sisteme sokulmasıyla karmaşanın daha da arttığı görülmeye başlanmıştır. Yani bakanlıklardaki bakandan sonraki kişi sayısının fazlalığı ve hiyerarşik eşitliği sistemde tıkanıklık oluşturmaya başlamıştır.

En düşük emekli aylığı 1000 TL’ye çıkarıldı

Programda yer alan en düşük emekli aylığının 1000 TL’ye çıkarılacağı taahhüdü hayata geçirildi. 5510 sayılı Kanunun ek 19 uncu maddesi ile emekli aylıklarının ek ödeme dahil 1000 TL’nin altında olamayacağı hüküm altına alınarak eylem sonuçlandırılmıştır.

Sosyal yardım istihdam ilişkisi güçlendirilecekti

Yıllardır gündemde tutulan sosyal yardım istihdam ilişkisi nihayet somut bir adıma dönüşmüştü. Özellikle sosyal yardımların istihdamı engellediği eleştirisi amacına ulaşmıştır. Programa göre, sosyal yardım alan vatandaşların istihdama yönlendirilerek sosyal yardım- istihdam bağlantısının güçlendirilmesine yönelik 100 gün içerisinde somut adım atılacağı taahhüdü önemli bir aşamaydı. Şu ana kadar maalesef somut bir adım atılamamıştır.

İşsizlik ödeneğinin ödenme şartları esnetilecekti

İşsizlik ödeneğine hak kazanılması için getirilen ağır şartlar bu ödeneğin büyük meblağlara ulaşmasını sağlamıştır. Son dönemde işsizlik ödeneğinden istihdam artışına yönelik olarak yapılan harcamalar oldukça artmıştır. İşte bu noktadan hareketle işsizlik ödeneğine hak kazanma şartlarının esnetilmesi oldukça önemlidir. Bu esnekliğin sadece 12.500 kişiyi kapsayacağı dikkate alındığında esnekliğin sınırlı tutulduğu anlaşılmaktadır. Programda bu konuyla ilgili olarak şu hususlara yer verilmişti; “Hak kazanma şartlarını esneterek ilave 12.500 kişinin daha işsizlik ödeneğinden faydalandırılması” sağlanacaktır. 4447 sayılı Kanunun 50 nci maddesinde yapılan değişiklikle işsizlik ödeneğinin şartları esnetilerek eylem hayata geçirilmiştir.

Üniversite mezunlarına iş imkânı sağlanacaktı

Programda üniversite mezunu gençlerin işgücü piyasası ile tanıştırılması için 5 bin gencin “İşe İlk Adım Projesinden” yararlandırılması amaçlanıyordu. İş-Kur tarafından 01.08.2018-31.12.2018 tarihlerini kapsayan “İşe İlk Adım Projesi Uygulama Usul ve Esasları” yürürlüğe konulmuştur. Sağladığı katkı nedeniyle 2019 yılında da projenin uygulanacağını düşünüyoruz.

47 bin 773 güvenlik personeli alınacaktı

100 gün içerisinde güvenlik birimlerimizin (EGM, JGK, SGK) personel kapasitesini artırmak amacıyla 7.000 Çarşı ve Mahalle Bekçisi ile beraber toplam 47.773 güvenlik personel alınması taahhüdü oldukça önemliydi. Geçen süre zarfında çok sayıda Çarşı ve Mahalle Bekçisi ile güvenlik personeli alımı yapılarak belirlenen hedefe ulaşılmıştır.

Stratejik kurumlarda istihdam için 500 öğrenci yetiştirilecekti

Programda Ülkemizin stratejik kurumlarında istihdam edilmek üzere yurt dışına 500 öğrenci gönderilmesi hedefi yer alıyordu. Yetiştirilen 500 öğrencinin iş kaygısı olmadan eğitim görmesi oldukça önemlidir. Basına da yansıdığı kadarıyla yurt dışına çok sayıda nitelikli insan gitmiştir. Bu durumun lehine ve aleyhine çok şey söyleyen çıkacaktır. Ama üzerinde düşünülmesi gereken bir konu olduğu muhakkaktır. Şuana kadar son derece nitelikli ve yetişmiş bu insanların yurtdışına niçin çıktıklarına ilişkin bilimsel bir araştırma yapılıp yapılmadığını duymadık.

Profesyonel Eğitim yöneticiliği sistemine geçilecek ve öğretmenlerin mesleki ehliyet ve liyakati güçlendirilecekti

Programda profesyonel eğitim yöneticiliği sistemine geçilmesinin hedeflendiği anlaşılıyor. Doğrusu bu sisteme nasıl geçileceğini merak ediyoruz. Aynı zamanda mevcut eğitim yöneticilerinin profesyonel olmadığının kabulünün oldukça iddialı bir eylem olduğunu düşünüyoruz. MEB yönetici atama sistemi sürekli eleştiri konusu haline geldiği için bu hedefi anlamak mümkündür ama isim değişiklikleriyle olağanüstü işler başarılamayacağının da bilinmesi gerekiyor. Nitekim bu konuda yapılan değişiklik sadra şifa olmamıştır. Ayrıca, programda öğretmenlerin mesleki ehliyet ve liyakatini güçlendirecek çalışmaların başlatılması hedefleniyordu. Ancak, şu ana kadar somut bir proje duymadık.

MEB’de “Büyük Veri” sistemi kurulacaktı

Programda “Milli Eğitim Bakanlığının mevzuatını, çalışma planlarını ve insan kaynağını yeniden yapılandırmak üzere “Büyük Veri” sistemi kurulması” hedefine yer verildiğini görüyoruz. MEB’in bu hedefle mevcut sistemini ıslah mı edeceği yoksa olmayan bir şey yaparak 100 günde rekora mı imza atacağı anlaşılamıyordu. Nitekim şu ana kadar somut bir adım atılamamıştır.

Bilim insanlarımızın yurda dönüşü gerçekleştirilecekti

Bilim İnsanlarımızın yurda dönüşünün yani tersine beyin göçü sağlanması yıllardan beridir üzerinde kafa yorulan bir konuydu. Bu işin öncelikle niçin becerilemediğinin analizinin yapılması gerekiyordu. Programla Bilim İnsanlarımızın Yurda Dönüş Seferberliği Programı’nın ilan edilmesi oldukça önemlidir. TÜBİTAK tarafından hazırlanan “2232 Yurda Dönüş Araştırma Burs Programı” ile bu konuda önemli bir adım atılmış ve çok büyük bir mali kaynak ayrılmıştır. Ümit ederiz ki bu program sayesinde yurt dışındaki nitelikli insan gücümüz Ülke hizmetine katkı sağlar hale gelecektir.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin