HABER-ANALİZ | EFE YİĞİT
2018 Dünya Kupası’na adını yazdıran ilk Avrupa ülkesi olan Belçika, milli takım bünyesinde barındırdığı yıldızlarla rakiplerin korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Uzun bir aradan sonra futbol dünyasında yeniden söz sahibi olan Belçika’nın iskeletini oluşturan oyuncular Avrupa’nın önde gelen kulüplerinde top koşturuyor. Birçoğu genç yeteneklerden oluşan kadro, önümüzdeki yıllarda da kendinden konuşturacak kalitede.
ESKİ YILDIZLAR, ÜLKE İÇİN KOLLARI SIVADI
Jan Ceulemans, Enzo Scifo, Franky Vercauteren, Eric Gerets ve Michel Preud’Homme gibi yıldızları yetiştiren Belçika milli takımı 1980’li yıllara damgasını vurmuştu. Belçika milli takımı 1986 Dünya Kupası’nda 4. olurken, kulüp düzeyinde Anderlecht, Avrupa’nın korkulan takımlarından biriydi. Ancak Hollanda ile birlikte düzenlediği Euro 2000’de Belçika’nın gruptan çıkamaması artık neşter vurmanın zamanı geldiğini gösteriyordu.
Hamasetle başarı gelmiyordu. Başarıya ulaşmak içinde futbolu yeniden keşfetmek gerekmiyordu. İçine düşülen kötü durumdan kurtulmanın reçetesini yazmak için Belçika Futbol Federasyonu Futbol Direktörü Michel Sablon ve 1986 Dünya Kupası’nda Belçika’yı yarı finale taşıyan kadronun iki temel taşı Enzo Schifo ve Jean-Marie Pfaff görevlendirildi. Hemen kolları sıvayan bu isimler, Hollanda ve Fransa’nın başarılarını yakından incelemeye aldılar. Fransa ile yılda iki toplantı yaparak, hangi aşamalardan geçtiklerini yakından görme imkânı buldular.
BAŞARI HER ZAMAN İYİ OYUNCU YETİŞTİRMEZ
Michel Sablon başkanlığındaki heyet, Hollanda ve Fransa incelemelerinden sonra eline bir kâğıt kalem alarak Belçika futbolunu içine düştüğü kötü durumdan kurtarmak için fikirlerini yazdı. Üç hedef gruba yönelik bir plan hazırladılar: Kulüpler, milli takım ve altyapı hocaları. Önce kulüplere giden heyet, U18 ve daha alt yaş grubu takımlarında iki kanat oyunculu, üç orta sahalı ve dörtlü bir savunmadan oluşan 4-3-3 oynamalarını ister. Ancak kulüplerin bunu kabullenmesi kolay olmaz. ‘Herkesin bu anlayışı kabullenmesi yaklaşık 5- 6 yıl kadar sürdü. Çünkü birçok kulüp ve teknik direktörün kafasında kazanmaktan başka bir şey yoktu. Bu da oyuncu yetiştirmek için kesinlikle hatalı bir yaklaşımdı’ diyen Michel Sablon, sancılı başlayan sürecin ilerleyen yıllarda işe yaradığının görülmesiyle hedefi tutturduklarını söyleyecekti.
BELÇİKA KULÜPLERİNE YAPTIRIMLAR
Altyapı hocalarını yakından tanıdıkları için uygulamaya koydukları sistemi kabul ettirmeleri zor olmaz. Ancak Anderlecht, Club Brugge ve Standard Liege gibi ülkenin önde gelen kulüplerine ‘gençlere yatırım yapıp, bu sistemle oynayın’ demek kolay olmayacaktır. Çözüm bilimsel çalışmayla bulunur. 1500 altyapı maçı akademisyenlere analiz ettirilir. Sonuçta, başarı için altyapı sisteminde değişimin şart olduğu ortaya çıkar. Belçika Futbol Federasyonu’nun ilk adımı, küçük futbolcuları öncelikle dar alanda 5’e 5 sonra 7’ye 7 maçlar oynatarak, tam sahada oynanan 11’e 11 maçlara kademe kademe alıştırmak oldu. Genç milli takımlarda ise yetenekli oyuncular hemen bir üst seviyeye çıkarılarak büyük turnuvalara hazırlandı. Bu, o seviyedeki başarıdan vazgeçmek anlamına geliyordu.
GENÇ BELÇİKALILAR ADINDAN SÖZ ETTİRMEYE BAŞLAR
Belçika Futbol Federasyonu Liege, Gent, Antwerp ve Brüksel gibi büyük şehirlerde kulüpler, akademiler ve okullarla uzun dönemli bir planlamaya gitti. Özellikle göçmen ailelerin sosyal hayata kolay adaptasyonu için yetenekli çocukların ailelerine imkanlar sağlandı ve çocuklar altyapılara alındı. Belçika’ya yararlı olabilecek dünyanın çeşitli yerlerindeki çocuklar da bulunarak desteklendi. Ülke futboluna kimlik kazandırmak için yapılan bu yatırımlar ilk meyvesini 2007’de vermeye başlamıştı. Eden Hazard ve Christian Benteke’nin bulunduğu U17 takımı, Avrupa Şampiyonası’nda son dörde kaldı. Bir sene sonra 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları’nda Marouane Fellaini ve Vincent Kompany’i kadrosunda bulunduran U23 takımı iyi bir performans ortaya koydu.
GERÇEK BAŞARI İÇİN ÜLKE DIŞINA ÇIKILMALI
Yetenekli futbolcuların sayısı her geçen gün artarken bu kez ortaya başka bir sorun çıkıyordu: Belçika kulüpleri Avrupa’da başarısız olmaya devam ediyordu. Başarısızlık, oyuncuların kendilerine güvenini yok edecekti. Devreye yine federasyon girerek bir bildiri yayınlayıp takımların oyuncuların yurtdışındaki kulüplere gitmeleri konusunda kolaylık sağlamalarını istedi. Toby Alderweireld ve Jan Vertonghen 16 yaşında Ajax’a, Romelu Lukaku 18 yaşında Chelsea’ye, Eden Hazard henüz 14 yaşında Fransa’nın Lille takımına gitti. Bunun sonucunda da İngiltere, İspanya, Almanya, Portekiz, Fransa, Rusya ve Hollanda gibi dünyanın en iyi 8 liginde çok sayıda Belçikalı oyuncu forma giymeye başladı.
EN DEĞERLİ 3. MİLLİ TAKIM
Belçika futbola yaptığı yatırımın meyvesini uzun bir aradan sonra 2014 Dünya Kupası’na katılarak aldı. Grubu lider tamamlayan Belçika, ikinci turda ABD’yi eledi. Çeyrek finalde ise iyi oynadığı maçta finalist Arjantin’e 1-0 yenilerek turnuvaya veda etti. Euro 2016’ya da katılan Belçika, gruptan İtalya’nın ardından ikinci olarak çıktıktan sonra ikinci turda Macaristan’ı 4-0’lık skorla geçti. Çeyrek finalde ise kupanın flaş takımı Galler’e yenilip, elendi. 2018 Rusya yolunda 8 maçta topladığı 22 puanla en yakın takipçisine 8 puan fark atan Belçika, Avrupa’dan dünya kupasına katılmayı garantileyen ilk ülke oldu. Yıldızlar topluluğu kadrosuyla hedef Rusya 2018’de uzun yıllardır beklenen başarıya ulaşmak. Belçika milli takımını oluşturan oyuncuların piyasa değeri Brezilya ve Fransa’dan sonra 3. sırada yer alıyor.
Belçika’nın dünya yıldızları
