YORUM | M. NEDİM HAZAR
Sevgili okur, esasen Sokrates’in savunması ile ilgili yazı serimizin üçüncüsünü yazmayı planlarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir açıklamasından dolayı böylesi bir yazıyı araya almak yazar sorumluluğunun gereği oldu.
Malum olduğu üzere AKP, hiçbir konuda ikinci sınıf iş yapmaz. Sözgelimi dünyanın en iyi uçağını yaparlar, en yüksek minareli camilerini, en uzun menzilli silahlarını, en sağlam paletli tanklarını, en şahane elektrikli otolarını, en iyi yumurtlayan tavuklarını vs… Bunların hepsinin bir özelliği daha vardır, hepsi yerli ve millidir!
Tayyip Erdoğan, nasılsa doğruluğunu soran edenin olmadığından emin olarak ve nasılsa yalana ceza kesilmediği için sallamaya devam ettiği bir konu var: Ağaç dikme konusu.
BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Erdoğan, Milli Ağaçlandırma Günü Fidan Dikim Töreninde açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Son 19 yılda önceki 57 yılın 1.5 katına ulaşarak 5 milyar fidanı toprakla buluşturduk,” dedi. Erdoğan, 84 milyon vatandaş için 3’er fidan dikileceğini toplamda 252 milyon fidanın toprakla buluşacağını ifade etti. Erdoğan, “Türkiye ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa’da birinci dünyada ise dördüncüdür. Hedefimiz 2023’ün sonuna kadar dikilen fidan sayısını 7 milyara çıkarmak,” dedi.
Malum olduğu üzere bu rakam kısa süre öncesine kadar 4,5 milyardı.
Rahmetli Ercüment Özkan bu tür siyasiler için “Ya dayak yememişsin, ya sayı saymayı bilmiyorsun” derdi.
Elbette hemen her konuda olduğu gibi Erdoğan, ağaç dikme mevzusunda da abartıyor, doğruları söylemiyor. Muhtemelen kendisine sunulan gerçek dışı raporları, biraz da kendisi abartarak tam anlamıyla uçuyor!
Bir kere şundan emin olalım: Bu iktidar tarihin gördüğü, en çevre düşmanı, en betonsever iktidardır. Tarihi, doğayı öylesine büyük bir hoyratlıkla tahrip etmektedirler ki, pek çoğunda geriye dönmek mümkün değildir.
Birkaç gün önce hasbelkader MasterChef isimli yarışma programına denk geldim. Yarışma ekibi Hasankeyf’teydi. O güzelim tarihi mekan tamamen betona gömülmüştü. Hasankeyf yetkilileri yaptıkları katliamdan utanmadan ellerinde kalan tek tarihi mekan olan bir kümbetten başka bir şey gösteremiyorlardı ne yazık ki…
O güzelim köprü, o güzelim köyden eser kalmamıştı. Her şey sulara gömülmekle kalmamış, bir de üzerine beton dökmüştü Erdoğan iktidarı.
İş bu Erdoğan, şimdi bizlerden kendisinin en çevreci ve ağaç sever siyasetçi olduğuna inanmamızı istiyor.
Şu açıklamaya bakın hele:
“81 ilimize 81 millet ormanı kurarak tüm vatandaşlarımızın bunlardan yararlanmasını sağlayacağız. Dikilen tüm fidanların ülkemiz ve dünyaya nefes olmasını diliyorum.”
Ormanlığın adı da şahane: 15 Temmuz Demokrasi Müzesi…
Demokrasinin yaşayan en büyük düşmanlarının bu kavramı kullanmaları da ayrı bir ironi elbette.
Gelelim hakikatlere. Bakalım Erdoğan’ın salladığı gibi gerçekten 5 milyar fidan dikilmiş midir?
Hatırlarsınız vaktiyle Binali Yıldırım, “İnanmayan saysın” filan demişti. Aslında birileri gerçekten de saydı ve nasıl yalancılar olduklarını ortaya çıkardı. Lakin sadece havuz değil, muhalif olarak bilinen medya bile ortaya çıkarılan yalanı görmezden gelmeyi tercih etti.
(Buyurunuz rapor şurada…)
İşte size AKP ve Saray’ın “rakam hokkabazlığı”nın kısa tarihi…
2013’te Gezi Parkı protestoları henüz başladığı 29 Mayıs’ta Erdoğan, 2.5 milyar ağaç diktiklerini söylüyordu. 2 Haziran’da Habertürk’te bu sefer 3 milyar ağaçtan bahsetti. 9 Haziran’da 2 milyar 800 milyon rakamını verdi, Esenboğa’daki konuşmasında.
Orman Genel Müdürlüğü birkaç gün sonra ihmal edilebilir bir farkla resmi açıklamayı yaptı: 2 milyar 700 milyon. 2015 yılı geldiğinde dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu sayıyı 3.5 milyara çıkardı.
2018’de ise Binali Yıldırım, Dünya Ormancılık Gününde 4 milyar dedi ve ekledi: “İnanmayan gitsin saysın.” Erdoğan yeterli bulmamış olmalı ki Kasım 2018’de İstanbul’da beş millet bahçesinin açılışını yaparken, “16 yılda 4.5 milyar ağaç diktik” diyerek, üzerine 500 milyon daha koydu.
Son olarak Erdoğan bu rakama 500 milyon daha koyarak el yükseltti.
Ancak…
Türkiye Ormancılar Derneği, 23 akademisyen ve orman yüksek mühendisinin sekiz aylık çalışması sonunda hazırlanan rapor ağaç yalanının son derece net şekilde ortaya koyuyor.
Rapor, 2004’ten bu yana orman alanı dışına çıkarılarak madencilere, enerji şirketlerine ve inşaatçılara verilen arazilerin miktarının 6.5 milyar metrekareyi bulmasından bahsediyor.
İstanbul’un toplam yüzölçümünün 5.4 milyar metrekare olduğu düşünülürse, tablonun korkunçluğu ortada.
Aslında cümlede oyun şurada gizli: Orman Genel Müdürlüğü (OGM) “toprakla buluşturulan fidanlar” tümcesiyle sahtekarlık yapıyor.
Zira raporu hazırlayan uzmanlar ağaçlandırma ve ormanlaşma, yeniden ormanlaştırma, doğal yollarla ormanlaştırma ve bitki çeşitlendirme faaliyetlerinin her birinin ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğini, uluslararası kuralların da bu şekilde olduğunu vurguluyor. AKP dönemine kadar istatistikler de böyle tutuluyormuş zaten. OGM, “2003 sonrasında toplam 4 milyar 39 milyon fidanı toprakla buluşturduk. 2023 yılına kadar da 7 milyar fidan toprakla buluşacak” diyor demesine de uzmanlar dünyanın hiçbir yerinde “toprakla buluşan fidan” sayısının ormanlaştırma ve ağaçlandırma sayılamayacağını söylüyor.
Bu bir…
İkincisi OGM vatandaşa dağıtılan, okul, hastane, cami bahçelerine, üniversite kampüsleri ve mezarlıklara dikilen fidanları da sayıyor. Üstüne ekilen tohumları da koyuyor. Yetmiyor, belediyelerin her yıl süs olsun diye yol kenarlarına diktiği ağaçları, otoyol kenarlarındaki peyzaj çalışmalarını da sayıyor. Tohumu, süsü katınca 4.5 milyarı buluyor rakam.
Yani utanmasalar, saksıya atılan tohumu da fidan sayacaklar!
Bir başka Erdoğan yalanı da şu: AKP döneminde 50 milyon dekar ağaçlandırma yapıldı.
Yalanın bu kadar sunturlusu sanırım tarihte görülmemiştir. Zira bu rakamın içine erozyon ve rehabilitasyon çalışmaları da dahil edilmiş. Yine bahsi geçen rapora baktığımızda bu ayrıntı net şekilde belli. Raporda ormanlaştırma olarak sayılamayacak rehabilitasyon çalışmalarının 2002’den sonra patlama yapmasına dikkat çekiliyor. Rehabilite edilen alanların zaten orman içinde bulunduğunu belirten uzmanlar, bunların ağaçlandırma değil, ormanların geliştirilmesi olarak kaydedilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Yeşil ve ağaçlık olan yeri tekrar yeşillendirmek, ancak aynı tesisi birkaç kez açmayı alışkanlık edinen AKP yönetimine yakışmaktadır.
Aslında başta AKP’liler olmak üzere hemen herkes biliyor ki, iktidar partisi ve Erdoğan için ağacın, ormanın zerre miktar önemi yoktur. İmkanları ve fırsatları olsa, ülkenin her milimetresini betona boğmayı ülkeye hizmet olarak görmekteler.
Ağaç da, yeşil de yalandır Erdoğan için…
