Ekonomi ‘swap’ mahkumu

HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ 

Instagram hesabından duyurduğu istifasıyla gündeme gelen Hazine ve Maliye Bakanı damat Berat Albayrak’ın karnesi ‘kırıklarla’ dolu. Merkez Bankası’nın (MB) döviz rezervleri Albayrak döneminde eksiye düştü. 120 milyar dolardan fazla rezerv, doları ‘tutmak’ için heba edildi. 30 Ekim itibariyle MB’nin swaplar hariç net rezervi eksi 50 milyara dayandı. Çok değil 3 ay önce söz konusu rakam eksi 27,4 milyardı. Dolar kuru ise 4,85’ten 8,50’lere çıktı.

Berat Albayrak döneminde Merkez Bankası’nın brüt rezervlerindeki swap oranı da tırmandı. Geçtiğimiz yıl Aralık ayında 105,5 milyarlık brüt rezervin sadece 18,4 milyar doları yani yüzde 17,4’ü ödünç alınan paralardan oluşuyordu. 30 Ekim itibariyle brüt rezervler toplamı 84,4 milyar dolar. Swap miktarı ise 57,8 milyar dolar. Swap oranı sadece 10 ayda yüzde 68’e çıktı!

BORÇ KATLANDI, ENFLASYON UÇTU

Albayrak göreve geldiğinde Hazine’nin borcu yaklaşık 970 milyar TL idi. Ağustos 2020 itibariyle söz konusu borç miktarı yüzde 68’lik artışla 1,63 trilyon TL’ye çıktı. Görev süresi boyunca 10’dan fazla ‘kalkınma paketi’ açıkladı. Hiçbirinde hedefler tutturulamadı. Göreve geldiğinde enflasyon oranı yüzde 15,8’di. TÜİK’in tartışmalar rakamlarından bağımsız olarak bugün gerçek enflasyonun yüzde 30’un bile üzerinde olduğu belirtiliyor. 

Enflasyondan sonra Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri Merkez Bankası rezervlerindeki erime olarak gösteriliyor. Sosyal medyadan duyurduğu istifasıyla gündemi değiştiren Berat Albayrak döneminde MB rezervlerini dibi görüldü. Sadece son 1,5 yılda doların ‘baskılanması’ için heba edilen para 120 milyar doların bile üzerinde. Sonuç; Albayrak’ın göreve geldiği 10 Temmuz 2018’de Dolar/TL kuru 4,53 ve Euro/TL kuru 5,50 seviyesindeydi. Görevi bıraktığı pazar günü ise dolar 8,50’yi aşmış, Euro ise 10.15 seviyelerinde seyrediyordu. TL’nin yılbaşından bu yana dolar karşısındaki değer kaybı yüzde 30’du.

REZERV YOKSA, GÜVEN DE YOK!

Merkez Bankası’nın rezervlerinin güçlü olması ülke ekonomisini karşılaşılabilecek iç ve dış şoklara’ karşı önlem almak açısından önemli. Ayrıca net rezerviniz ne kadar büyükse, uluslararası finans çevreleri ile piyasalarda, ülkeye duyulan güven de o kadar artıyor.

MB’nın kasası tam takır. Ekonomist Mahfi Eğilmez, swaplar hariç net döviz rezervinin eylül ayında 39,6 milyar dolar ekside olduğunu yazmıştı geçtiğimiz haftalarda. Bir yıl önce aynı dönemde swap hariç net rezervler 20,6 milyar dolardı. Aradaki fark 60,2 milyar dolar!

Peki bugün durum ne? 

SWAPLAR HARİÇ NET REZERV EKSİ 49,1 MİLYAR DOLAR!

Net rezervleri tam olarak hesaplamanız zor. Şöyle ki; 30 Ekim tarihi itibariyle altın rezervinin 42,1 Milyar, brüt döviz rezervi 42,2 milyar dolar ve toplam TCMB rezervlerinin 84,4 milyar dolar. Toplam net döviz rakamına ulaşmak için ‘Dış Varlıklar Toplamı’ndan ‘Toplam Döviz Yükümlülükleri’ni çıkarıp, o günkü dolar kuruna bölüyoruz. 702.108.049 – 626,940.339 = 72.161.710 TL. 30 Ekim itibariyle toplam net rezerv 8,69 milyar dolar. Vadesi bir yıl olan Swap miktarı 57,8 milyar dolar. Dolayısıyla Swaplar hariç net rezerv eksi 49.1 milyar dolar civarında görülüyor. 4 aylık swaplar dikkate alındığında ise net döviz miktarı 25,4 milyar dolar seviyelerinde. 

MERKEZ’İN DİBİNİ SIYIRDILAR

30 Temmuz’da brüt rezerv miktarı 90, net rezerv miktarı ise 24,4 milyar dolardı. Vadesi 1 yıl olan swaplar düşüldüğünde ise net rezerv eksi 27,4 milyar dolar olarak kayıtlara girdi. Vadesi 4 ay olan ödünç paralar dikkate alındığında ise rezerv eksi 5,7 milyar dolardı. Kelimenin tam anlamıyla sadece 2 yılda MB’nın dibini sıyırdılar.

DURMUŞ YILMAZ: 300 BAZ PUAN ARTIŞ İÇİN ‘İZİN’ ALINMIŞ!

Eski MB Başkanlarından Durmuş Yılmaz, dün sosyal medya hesabından önemli bir tweet paylaştı. Şöyle yazdı Yılmaz: “Doğruysa, yeni MB Başkanı’nın Cumhurbaşkanı’ndan önümüzdeki PKK toplantısında 300 baz puan faiz artırma izni aldığı söyleniyor. Oysa, bozulan dengelerin rayına oturtulabilmesi, MB’nın itibar ve kredibilitesinin iadesi için yeni Başkanın görevi tamda bu ‘izin’ işini kaldırmak olmalıydı.”

OLMAYAN DOLARLARI HARCIYOR

Ekonomistler aylardır ‘faizlerin artırılması gerektiğini’ söylüyor ancak dinleyen yok. 22 Ekim’deki son toplantıda 10,25 olan politika faizi sabit tutulmak yerine sadece 200 baz puan bile artırılsaydı dolar 8 TL’nin üzerini görmeyecekti. Ekonomistlere göre bugün için 400-500 baz puanlık bir artış bile sadece ‘zaman’ kazandırır. Kalıcı çözüm için iktidarın doları durdurmak için elinde olmayan dövizi harcamayı bırakıp, acilen yapısal reformları hayata geçirmesi, yargının bağımsızlığını garanti altına alması ve oyunu piyasa kurallarına göre oynaması gerekiyor. İktidar, sorunun ekonomik değil siyasi olduğunu anladığında çözüm için umutlanabiliriz…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin