YORUM | TARIK TOROS
Türkiye, koronavirüs vak’ası itibariyle (nüfusa oranla) dünyanın zirvesinde.
O da, güvenilmeyen resmi rakamlara göre.
Peki ne konuşuluyor: Tam kapanma olabilir de olmayabilir de.
Herkes, her hafta, kabine toplantısı sonrası “tek adam”ın ağzının içine bakıyor.
Esnafı, çalışanı, öğrencisi, emeklisi, yaşlısı, genci…
Plan, program hak getire.
Ertesi günkü ajandanızı, devlet ne derse ona göre tanzim etmek zorundasınız, yapabilirseniz, keyfe keder.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Türkiye’nin topyekûn aldandığı şey nedir bilir misiniz:
Her şeyin berbat olduğu bir ülkede bazı konuların “görece” iyi gittiği zehabına kapılmaktır.
Kimine göre, başındaki bakandan dolayı eğitim…
Kimine göre, salgınla mücadele…
Kimine göre de mesela futbol, bir biçimde yürüyordu.
Öyle olmadığı görüldü.
Çünkü…
Ülkeyi yönetmek gibi bir derdi olmayanların kümelendiği Ankara, hiçbir şeyin iyi gitmesine izin veremez. Son 8 senedir vermediği gibi.
***
Şaşırtıcı olan, kendine muhalif diyenler dahil…
Epey bir kesim, Saray’a veya atadıklarına önce kredi, sonra prim verdi.
Sonuç her defasında hüsran tabi…
Komedi ise, başarısızlığın faturasının genelde üç adrese çıkması.
Sırasıyla: “Fetö”, CHP ve dış mihraklar.
***
Bakın, çok tuhaf bir şey oldu.
Gece yarısı bir siteye konulan açıklama veya bildiri, her neyse…
104 emekli amiralin 14’ü hakkında işlem yapılıyor.
Hemen “darbeci” ilan ediliyorlar, “rütbeleri sökülüyor” vesaire.
Bu amirallerin mühim bölümü geçmiş darbe davalarında yargılanmış, 22’si cezaevinde yatmış… Basın, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, binlercesi Silivri’ye gitmiş, açıktan destek vermiş.
Üstelik bu davalara halen, “kumpas”, “kurgu”, “düzmece” deniyor.
Bugün, şimdi…
Sosyal ağlarda ve ekranlarda destek verenlere bakıyorsunuz, iki elin parmağını geçmiyor!
Onlar da amirallerin fikir hürriyetini savunurken… “Düşüncelerine katılmıyorum, MAVİ VATAN söylemine karşıyım” filan gibi şerhler düşüyorlar.
Halbuki daha önce bunu da yapmıyor, “yurtsever subaylar” diyorlardı.
***
“Tımarhane” diyenler haksız mı:
Ülkede herkes birbirini tutuklatmaya çalışıyor.
Hukuk ve demokrasi olmadığı gibi…
Özgür ve bağımsız bir medya da yok, kandırmayın kendinizi.
Hal böyle olunca…
İktidarın şeytanlaştırdığı kesimler üzerinde tepinmenin dayanılmaz cazibesine kapılanlara bir kez daha “yuh olsun” diyor, öyle bitiriyorum.
