Dolar fısıltıyla düşmez

HABER-ANALİZ | SEMİH ARDIÇ

ABD Doları ve Euro birkaç gündür geriliyor. 10 kuruşa yakın gerilemenin sebepleri merak ediliyordu. Tansiyonun yükselmesi icap eden zaman diliminde sair günleri bile aratacak kadar sert düşüşler oldu. Borsa tırmandı, faizler düştü! Fevkalade manidar!

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın düne kadar ‘hayırsever’ dediği, bakanların bizzat ihracat rekortmeni mükafatı takdim ettiği Reza Zarrab, ABD’nin New York Güney Eyalet Mahkemesi’nde itiraf üstüne itirafta bulunuyor. New York Times’tan BBC’ye kadar en itibarlı gazete ve televizyonlar Zarrab davasını mütehassıs muhabirleri ile takip ediyor.

BANKALARA CEZA İHTİMALİ ARTTI

17/25 Aralık 2013 yolsuzluk davalarını Türkiye’de kapatan AKP iktidarının kirli ilişkileri bütün dünyanın gözü önünde birer birer şerh ediliyor. Halkbank, Denizbank, Finansbank, Ziraat Bankası, Kuveyt Türk, Aktifbank ve Garanti Bankası’nın suiistimallerde isminin geçmesi dava hitama erdiğinde milyarlarca dolar para cezasına maruz kalma ihtimalini kuvvetlendirdi.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in, “Endişe etmeyin. Bankalara destek vereceğiz.” beyanı büyük bir dalganın son sürat ismi geçen bankalara yaklaştığını haber veriyor. Zarrab’ın ABD’nin İran’a matuf malî tecridini (ambargo) delmek için Halkbank ve diğer bankalar üzerinden sahte işlemler yaptığını ve bu mekanizmayı muhafaza etmek maksadıyla bakanlardan banka genel müdürlerine kadar onlarca kişiye milyonlarca dolar rüşvet dağıttığını anlattığı günlerde döviz cenahında gerileme hakikaten izaha muhtaçtır.

DOLAR 4 TL OLMASIN DİYE…

Böyle bir iklimde döviz vadisinde esen meltemlerin kalıcı olma ihtimali yok. Meğer dövizin gerilemesi zannedildiği kadar moral ve şevk verici bir saikle olmamış. Merkez Bankası (TCMB) Zarrab’ın itiraflarıyla doların 4 lira eşiğini geçmesinden endişe etmiş ve bankaların Hazine müdürlerinin kulağına faizleri yüzde 1-1,5 civarında artıracaklarını fısıldamış. Bankacılar da bundan mütevellit döviz bozdurmuş.

Hürriyet’te Uğur Gürses’in mevzuya temas ettiği makalesinden birkaç paragraf iktibas ettim: “Bir süredir Ankara’yla konuşan ve para politikasının nasıl bir tepki vereceğini merak eden yatırımcılara birebir görüşmelerde ‘faizi arttıracağız’ mesajı veriliyordu. Hatta daha fazlası; ‘düşük dozdaki bir artırım olursa piyasalar daha da kötüleşir’ yorumu ile sorulan sorulara da ‘hayır, gereği neyse o yapılacak’ türü yanıtlar veriliyordu.

KENDİ FİKRİNİ UZMANLARA SÖYLETMEK!

O kadar sağır sultanın duyduğu hale geldi ki; birebir görüşen analistler bile bunu sosyal medyada duyurmaktan çekinmiyorlar; artışın en az 100-150 baz puan olacağını da. Bu konudaki bilgi, fazlasıyla asimetrik hale getirilmişti. Bir kısım yatırımcı, analist, ekonomist, piyasacı ‘mesajı almış’ olarak işlerini görürken; diğer ekonomik birimler, bundan habersizdi.

Merkez Bankası yetkililerinin özellikle ekonomi kanallarına çıkıp konuşan kimi uzmanları yakından markaja aldıkları, bu ‘fısıldama’ işini epeydir yaptıkları biliniyor. Buna iletişim literatüründe ‘spin doctor’ kullanma deniliyor. Kendi fikrini, piyasadaki uzmanlara söyletmek bilgisiz yatırımcıyı etkiler.”

TCMB O SÖZÜ TUTABİLECEK Mİ?

Gürses’in tespitlerini teyit eden kaynağım, günü kurtarmak adına en muteber müesseselerin itibarının ayaklar altına alındığını ve bu senaryo tutmadığında faiz ve kurların daha hızlı artabileceğine dikkat çekti: “Tüketici enflasyonu (TÜFE) 14 senenin en yüksek seviyesinde: Yüzde 12,98. Çekirdek enflasyon da yüzde 12’yi aştı. Onu esas aldığımızda repo faizinin yüzde 17,5 olması lazım. Fısıltıyla yatıştırdığınızı zannettiğiniz piyasa faiz artmaz ya da mahdut bir oranda yükselirse daha sert tepki verecektir.”

Devletin teamülleri, kanunları, düsturları ayaklar altına alınıyor. Merkez Bankası çalışanı, idarecisi unvanını taşıyan herkesin konuşmadan evvel bin kere düşünmesi elzemdir. Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına bir hafta kala kurulda vazifeli şahısların üçüncü şahıslarla irtibatı kesmesi kanunî olmasa da ahlakî bir vecibedir.

DÖVİZ TALEBİ AZALMADI, ARTTI

Para kurulunun kararından herkes aynı anda ve eşit şartlarda haberdar olmalıdır. TCMB’de hatırı sayılır tanıdığı olmayanları cezalandıracak fısıltılar piyasada tedirginliği artırmaktan başka netice vermez.

Fısıltıyla dolar ve Euro gerilerken ne oldu biliyor musunuz? Fırsatını bulan düştüğü yerden döviz aldı. Bankalardaki döviz mevduatı yeniden artmaya başladı. 160 milyar dolar eşiği çoktan aşıldı. Merkez Bankası fısıltılarla birkaç günü kurtarmış gibi görünse de bu vahim hatanın bedeli ağır olacak. Her halükârda kendi kendini bağladı.

Merkez Bankası gibi şeffaf olması icap eden para otoritesinin dolambaçlı yollarda fısıltı ve dedikoduyla hedefine ulaşması o kadar kolay değil.

ERDOĞAN: BU İŞ BÖYLE YÜRÜMEZ

Zira Erdoğan’ın TCMB’ye göz dağı verdiği şu sözlerin mürekkebi kurumadı: “Merkez Bankası ne diyor? Kaç kere revize ettiniz, söyledikleriniz hiçbiri tutmuyor ya, tutmaz. Merkez bankalarının bağımsızlığı var müdahale etmeyiniz. E tamam. Müdahale etmediğimiz için bu hale geliyor. Bu iş böyle yürümez, bunu çözeceğiz. Başbakan ile de konuştuk.”

Bakalım hangisi tahakkuk edecek? Bankacıların kulağına fısıldayan Merkez Bankası’nın dediği mi olacak? Yoksa ‘böyle yürümez’ diyen Erdoğan’ın ima ettiği müdahale mi gelecek?

Ey Merkez Bankası, arada olup bitenleri unutursak onları da kulağımıza fısıldar mısın?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin