HABER | HASAN CÜCÜK, KOPENHAG Tr724
Danimarka’da 5 Haziran’da yapılan genel seçimlerde iktidarı Liberal – Muhafazakar Parti’den devralan azınlık Sosyal Demokrat Parti iktidarı, sert mülteciler politikasında yumuşamanın ilk sinyalini verdi. Sağ koalisyon 2016’dan bu yana Birleşmiş Milletler (BM) kotasından ülkeye gelen 500 mültecinin alımını durdurmuştu.
Danimarka’nın bu kararı tepki çekmesine karşılık, sağ koalisyon karardan geri adım atmamıştı. Sol blok partileri Radikal Parti, Birlik Listesi ve Sosyalist Halk Parti destekli azınlık Sosyal Demokrat Parti hükümeti, ‘insani’ olarak görmediği BM kotasından sığınmacı kabul edilmemesine son verdi.
Yabancılar ve Entegrasyon Bakanı Mattias Tesfaye, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne (UNHCR) müracaat ederek, Danimarka’nın 2016 öncesinde olduğu gibi BM kotasından 500 sığınmacıyı kabul edeceğini bildirdi. Bakan Tesfaye, kabulun 2019 içinde gerçekleşeceğini söyledi.
BM mülteciler kamplarında kalan sığınmacıların, Avrupa’ya çok tehlikeli yollardan geldiğini dikkat çeken Tesfaye, ‘Bu insanlar zorluk bir yolculuktan geçiyor. İnsan tacirlerine bir servet ödüyorlar. Çoğu zaman ise Akdeniz’de hayatlarından oluyorlar. BM kotası sayesinde hem illegal göçün hem de ölümlerin önüne gececeğiz. Direk kamplardan mültecileri alacağız’ açıklamasını yaptı.
Sosyal Demokrat Parti, Avrupa’nın en sert yabancılar yasasında değişiklik yapmayacağı vaadinde bulunmuştu. Ancak iktidarı destekleyen diğer sol partiler, insani olarak görmedikleri sert yabancılar yasasında değişiklik istiyor.
BM kotasından 500 mülteciye kapılarını tekrar açan Danimarka, yabancılar yasasında ilk yumuşamayı gerçekleştirdi. Ancak özellikle aile birleşimi, süresiz oturum, suç işleyenlerin kolay sınır dışı edilmesi, sosyal yardım miktarı gibi konularda fazla bir değişiklik olması beklenmiyor.
