Arsene Wenger: 20 yıldır aynı koltukta, hâlâ ilk günkü gibi [Haber-Portre: Efe Yiğit]

İngilizlerin köklü kulüplerinden Arsenal için 1996 yazı kâbus gibi geçmişti. Menajer George Graham, futbolcu transferlerinden komisyon aldığı ortaya çıkınca kovulmuştu. Yerine gelen Bruce Rioch’un da aynı usulsüzlüğü yaptığı öğrenilmişti. Bu da yetmezmiş gibi, kaptan Tony Adams’ın ‘aşırı alkol’ kullandığı magazin sayfalarına düşmüştü.

Takımı toparlamak gerekiyordu. Getirilmesi düşünülen teknik adamlar listesinin ilk iki sırasında Terry Venables ve Johan Cruyff vardı. Listenin sonundaki isim ise Arsene Wenger’di. Efsane Johan Cruyff, sağlık sorunları sebebiyle artık takım çalıştıramayacağını açıklayarak müsaade istedi. Euro 96’da evinde İngiltere’yi şampiyonluğa taşıyamayan Terry Venables ise İngiliz basınının eleştirilerinden kaçabilmek için Avustralya Milli Takımı’na gitti.

Böylece koltuğun sahibi, listedeki son aday Arsene Wenger oldu. Wenger, Arsenal’i 20 yıldır çalıştırıyor.

Futbol anlayışını değiştirdi

1996’da Fransa’dan gelip İngiltere’ye ayak basan Arsene Wenger, Arsenal’da ilk olarak oyun sistemini değiştirdi. İngiliz takımları o yıllarda futbolu havadan oynuyor, kanatlara ağırlık veriyordu. Wenger, topu yere indirdi. Dahası takımına hücum futbolu ve kazanma aşkını aşılayan Wenger, seyri yüksek futbol anlayışından hiç taviz vermedi. Bu değişim, sonuçlarını 1998, 2002 ve 2004’te alınan şampiyonluklarla gösterdi.

2000’de UEFA finaline çıkan takım, Galatasaray karşısında kupayı son anda kaybetti. 2006’da Şampiyonlar Ligi finalinde bu kez Barcelona’ya elendi. 2003-2004 sezonundaki şampiyonluktan sonra Arsenal’in kazandığı son kupa 2005’teki FA Cup (Federasyon Kupası) oldu.

Genç yetenek avcısı

Arsene Wenger, İngiltere futboluna oyuncularına diyet uygulatmayı ve yeni antrenman teknikleri kazandırdı. Ayrıca onun başarı metodu, yetenekli ve genç oyuncular bulup onlarla bir takım oluşturmak ve kupalara uzanmak. Arsenal, Avrupa’nın en zengin kulüplerinden biri olmasına rağmen Wenger’in tezgâhından geçmeyen oyuncular pek tercih edilmiyor.

Ancak son 10 yılda bu kuralını bir hayli esnetmek zorunda kaldı. İlk olarak parlayan genç oyuncuların taliplerinin çoğalması buna sebep oldu. Ama asıl sebep, başarısızlığın kronik hâle gelmesiydi. 2005’te Patrick Vieira, 2006’da Ashley Cole, 2007’de Thierry Henry, 2008’de Mathieu Flamini, 2009’da Kolo Toure ve Adebayor, 2011’de Gael Clichy, Samir Nasri ve Cecs Fabregas, 2012’de Robin Van Persie ve Alex Song gibi yıldızların takımdan ayrılma sebebi ‘şampiyonluk’ inancını yitirmeleriydi.

Şampiyonluk uzak bir hayal şimdi

Wenger ilk sezonlarında Manchester’daki rakibi Alex Ferguson’la yarışıyordu. Ancak 2003’te İngiliz futboluna milyarderler akını başladı. Önce Chelsea’yi Rus milyarder Roman Abramovich satın aldı ve yıldızlardan oluşan bir takım kurdu. 2008’de Arap sermayesi Manchester City’yi gözüne kestirdi. Haliyle Premier Lig’de rekabet kızıştı. Artık Arsene Wenger’in ‘genç yetenekleri’ ile şampiyon olma ihtimali hayli düşüktü. Ancak buna rağmen Wenger, prensibinden uzunca bir süre vazgeçmedi.

“Benim için öncelik Premier Lig şampiyonluğudur” diyen Wenger’in bu önceliğini yıllar boyunca yerine getiremedi. Öyle ki artık Arsenal için ligi ilk 4’te bitirip Şampiyonlar Ligi’ne gitmek ‘başarı çıtası’ olarak belirlendi. Avrupa’da ise son 6 yıldır ikinci turu geçemedi Wenger’in öğrencileri.

Tecrübeye inancını arttırdı

Arsene Wenger’in her sezona fırtına gibi başlayan fakat sonrasını getiremeyen takımı için taraftarlar “Artık yeter!” deyince, usta teknik direktör son sezonlarda biraz da tribüne oynamaya başladı. Ancak burada bir realite var, İngiltere Premier Ligi gibi zorlu bir kulvarda başarı için tecrübeye de ihtiyaç var. Her maç yüksek performansla kazanılmıyor. Bazen usta bir golcünün karambolde yaptığı hareketin ya da orta sahayı geçer geçmez çıkartılan bir şutun maç kazandırması gerekiyor.

Bu sebeple Arsenal geçen senelerde, kadrosunu tecrübeli ve yıldız isimlerle güçlendirdi. Şimdilerde Petr Cech, Mesut Özil, Alexis Sanchez, Oliver Giroud, Danny Welbeck gibi yıldızlarla şampiyonluk kovalıyor. Alex Ferguson’un görevi bırakmasıyla Arsene Wenger, Ada’daki en eski teknik adam. Geçen sezon ‘peri masalı’ Leicester City’ye son haftalarda kaptırdığı şampiyonluğu bu sezon çok istiyor.

Wenger hakkında bunları biliyor musunuz?

– Strasbourg üniversitesinde ekonomi eğitimi aldı.

– Monaco’yu çalıştırırken Bayern Münih’in teklifine ‘hayır’ cevabı verdikten birkaç hafta sonra kovuldu.

– Televizyonda sürekli futbol maçı seyretmesiyle ünlüdür. Hangi ligde oynandığı fark etmez, naklen yayınlanan bütün maçları seyretmeye çalışır.

– 1994’de Monaco’yu çalıştırırken Kupa Galipleri kupası finalinde Werder Bremen’e, Arsenal’i çalıştırırken 2000 UEFA kupası finalinde Galatasaray’a ve 2006 Şampiyonlar ligi finalinde Barcelona’ya karşı kaybetti.

– Evli ve bir kız babası.

– Ada’da Britanya dışından gelip şampiyonluk kazanan ‘ilk yabancı’ oldu.

– Evinde hiçbir kupa ve resim saklamıyor.

– Hakkında The Professor (Profesör), The Glorious Game (Görkemli Oyun), The Making of a Legend (Bir Efsanenin Doğuşu) kitapları yazıldı.

Başarıları

1998 Monaco ile Fransa şampiyonluğu

1988 Fransa’da yılın teknik adamı

1991 Monaco ile Fransa kupası

1995 Nagoya Grampus ile Japonya kupası

1998, 2002, 2004 Arsenal ile Premier lig şampiyonluğu

1998, 2002, 2003, 2005 FA kupası

1998, 2002, 2004 İngiltere’de yılın manejeri

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin