31. Vaka vakası

YORUM | M. NEDİM HAZAR

Gündüz bulunduğu ortamı, akşam yaptığı açıklamada “riskli ve olmaması gereken ortam” olarak ilan edip, kendinin bakan olduğunu unutup, sadece uyarı yapan bir sağlık bakanına sahibiz. Özellikle iktidar cenahının koronavirüs salgınını umursamayan tavır, davranış ve organizasyonlarına sesini çıkarmamakla kalmayıp, bizzat bu ortamlarda bulunmaktan (belki de mecburen) geri durmayan bir insana emanet ülkenin sağlığı.

Aylarca gerçek rakamları gizlemeyi bir tür memleket meselesi olarak gördüğünü bizzat kendisi açıklamıştı hatırlarsanız. Gerçi şimdilerde açıkladıkları rakamların da gerçekliği tartışmalı ama resmi rakamlara göre bile ülkede durum çok fena. Dünyada ilk üçe filan giriyoruz.

O kadar vahim yani durum.

Buna rağmen her şehirden onlarca otobüs kaldırdılar Reis’i memnun etmek için Ankara’da yapılacak olan AKP kurultayına.

Sadece 40 otobüs Diyarbakır’dan çıktı yola… Büyük kongreye katılıp geri döndü. Düne kadar salgın haritasında mavi olan Diyarbakır’ın ne renge dönüşeceğini göreceğiz hep beraber.

Lebalep gurur!

Ülke insanının hastalık konusundaki bilinçsizliğimiz zaten dillere destan. Bulaşıcı hastalığa yakalanan birine ziyarete gidip topluca hasta olanların yaşadığı bir ülkeyiz biz.

Bizzat Erdoğan, mesafe, hijyen, maske filan umursanmadığı kalabalık toplantıları “Lebalep” diye överek taltif etmişti. Kendi eczanesinde bir iki dostuyla oturup çay içen esnafı cezalandıran kaymakamlar, sokakta maskeyi burnuna indiren vatandaşa atarlanan valiler elbette AKP ve Reis’li toplantılara ses çıkarabilecek durumda olamazlardı!

Gerçi bir de madalyonun yandaş yönü vardı ama bu yazının öznesi o değil. Yoksa bu tür toplantılara katılanların yani AKP’lilerin aşılanmada öncelik taşıdığına dair onlarca rivayet var. Başka ülkelerde yaş ve risk durumuna göre yapılan sıralama bizde Saray’a göre yapılıyor doğal olarak.

31. Vaka

Bu konuya döneceğiz ancak ben size filmlere konu olacak ilginç bir olay aktarmak istiyorum. Bize epey uzak bir ülkede; Kore’de yaşanıyor bu olay.

Malum, Aralık 2019-Ocak 2020 arasında tüm dünyada ciddiyetinin farkına varıldı Covid 19’un.

Güney Kore’deki ilk enfekte vakası 20 Ocak’ta resmi olarak açıklandı.

Bu ilk hasta Vuhan’dan yeni gelmiş 35 yaşındaki Çinli bir kadındı.

Aslında bir ay boyunca yüzlerce şüpheli olmasına rağmen sadece 30 hasta pozitif çıkmış ve kontrollü bir şekilde karantinaya alınmıştı.

Esasen Güney Kore salgınla mücadele konusunda fena değildi. Hatta pandemi o kadar kontrollü ilerliyordu ki, Kore dünyada bu salgın kontrolü konusunda örnek gösterilebilirdi..

Ancak o otuz birinci vaka var ya o…

Kore sağlık makamları çok sıkı tuttukları koronavirüs test ve kontrollerini asla gevşetmiyorlardı ve ilk 30 vakayı tespit edip anında karantinaya almışlardı. Iskaladıkları bir kişi vardı sadece, 31. Vaka olarak adlandırılan bir kadındı.

Bu kadının virüsü nasıl kaptığına dair bir bulgu da yoktu. Bilinen tek ayrıntı hastalık semptomları göstermeden birkaç gün önce Kore’deki büyük şehirler Seul ve Daegu’da kalabalık ortamlara girerek seyahat etmekteydi. Habire şehir değiştiriyordu 31. vaka.

Felaketler zinciri küçük bir kaza yaşamasıyla büyümeye başladı. 6 Şubat’ta geçirdiği küçük trafik kazası dolayısıyla hastaneye gitmek zorunda kalmıştı. Hemen o gün taburcu oldu olmasına ama ülkeyi büyük bir felakete götürmeye vesile olduğu bilinmiyordu henüz. Birkaç gün sonra ise en büyük hamlesini yaptı kadın ve Shincheonji Kilisesi’nde binlerce insanın katıldığı bir dini ayine iştirak etti.

Kendi rahatsızlığı ilerlemiş, koku hissiyatını kaybetmiş, ateşi yükselmiş, nefes alamıyordu. Bu şikayetlerle 15 Şubat’ta tekrar hastaneye gitti. Doktorlar n’olur n’olmaz diyerek test yapmak istediler ama o bunu şiddetle reddetti…

Kendisine klasik grip tanısı kondu ve istirahat tavsiye edilerek evine yollandı ama kadın durmuyordu. Bu kez arkadaşlarıyla beraber büyük bir otelin salonunda düzenlenen açık büfe yemekli bir toplantıya katıldı.

Hastalık onu elden ayaktan düşürünce ambulansla hastaneye kaldırdılar ve bu kez koronavirüs testine direnecek hali kalmamıştı. Tarih 17 Şubat 2020…

Testin sonucu pozitifti ve kayıtlara 31. hasta olarak geçti kadın.

O günden sonra Kore genelinde tuhaf şeyler yaşanmaya başladı ve o güne kadar kontrol altında tutulan hastalık çığırından çıktı. Hasta sayısı birkaç gün içinde yüzlerce kat artmıştı!

Örneğin o günlerde semptomatik şikayetlerle hastanelere koşan hastaların çoğu ve Shincheonji Kilisesi’nin müdavimiydi. Kadın 9 bin 300 kişinin katıldığı ayinde, tam bin 300 kişiye hastalık bulaştırmıştı.

Bu arada ve Shincheonji Tarikatı’nın anlayışından da söz etmek lazım.

Bu tarikat dünyanın şu an Şeytan’ın egemenliğinde olduğuna ve yeterli üye sayısına ulaşıldığında yeniden Tanrı’nın buyruğu altına girileceğine inanıyordu. Bundan dolayı sürekli yeni üye toplamaya çalışan tarikat, dünyadaki her olayı ve gelişmeyi Şeytan’ın kendilerini inandıkları yoldan vazgeçirme çabası olarak görüyordu. Bunun apaçık kanıtı ise şüphesiz koronavirüstü!

Gençler kendilerini tarikattan koparmak isteyen ailelerine de bu tür bir sınav olarak baktıkları için ikna edilemiyorlar. Aynı şekilde 31 numaralı hastanın da bu inanca sahip olarak hastalığı başlarda böyle algıladığı düşünülüyor.

Kısa sürede neredeyse tamamı korona olunca tarikatın lideri Lee Man-Hee kameralar karşısında diz çökerek özür diledi.

31. vaka sadece birkaç gün içinde 8 binden fazla Koreliye hastalığı bulaştırmayı başarmıştı!

Ayşe, Fatma, Hayriye, haydi çiftetelliye…

“Süper açıklamalar yapacağım” vaadiyle artık kitlelerin ilgisini çekmeyi başaramayan, başka bir ifadeyle artık anlatacak hikayesi kalmayan Erdoğan, doğal olarak artık, bina ve kalabalıklarla gurur duyuyordu ve 7. AKP büyük kongresine katılımın maksimum olmasını istiyordu.

Parti teşkilatı harekete geçti ve ülkenin dört bir yanındaki il ve ilçe teşkilatları otobüsler ile insanları akın akın Ankara’ya taşıdı.

Sağlık Bakanı her gün ekranlarda “mesafe, hijyen, maske” masalı okuyan iktidarın bindirilmiş kıtaları bu unsurların hiçbirine riayet etmeden, etmeyi bırak umursamadan aktılar başkente.

Bu otobüslerin birinin içinden yapılan çekimin videosu ise AKP taraftarlarının bilinçte Shincheonji Tarikatı’ndan pek de geri kalmadıklarını gösteriyordu.

Şen şakrak şarkılar söyleyerek Ankara’ya doğru tıka basa şekilde yol alan otobüslerin birinde herkesin maskesi çenede coşkulu şekilde Dombra dinliyorlar, bir diğerinde ise bir kadın maskesini halay başı mendili yaparak halay çekiyordu.

AKP’nin 7. Olağan Kongresi Ebedi Reis Tayyip Erdoğan’ı şüphesiz memnun etti.

Ve fakat ülkenin her şehrinden Ankara’ya akan binlerce 31. Vaka’nın ülkeyi memnun etmeyeceği gayet açık.

Naçizane tavsiyem, ailemizden de olsa, bir süre AKP’lilerle sosyal mesafeyi koruyalım, temastan kaçınalım ve maskesiz muhatap olmayalım!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin