Şenol Güneş’in başarı şifreleri…

HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK

Türkiye, 2022 Dünya Kupası elemelerine muhteşem bir galibiyetle başladı. Grubun favorisi Hollanda’yı yenmek elbette çok önemli. Ama henüz yolun başında olduğumuzu unutmayalım. Ayağımız yerden kesilirse, sert düşeriz. Hollanda maçını geride bırakıp, Norveç’e odaklanma zamanı şimdi. Biraz geriye gitmek istiyorum. 2002 Dünya Kupası’nda gelen başarı ile günümüzü kıyaslamak istiyorum.

BİRBİRİNİ EZBERLEYEN OYUNCULAR

Türkiye’nin milli takım düzeyinde makus talihi 1990 yılında Sepp Piontek’in göreve gelmesiyle değişmeye başladı. 1978-90 arasında çalıştırdığı Danimarka’yı Avrupa futbolunda söz sahibi ülkeler arasına sokan Piontek’in Türkiye yılları yeniden yapılanmayla geçti. 3 yıl sonra bırakıp gittiğinde, en başarısız istatistiklere sahipti. İyi de o zaman nasıl makus talihi değiştirdi? Attığı tohumlar gittikten sonra başak verdi. Kurduğu sistem, keşfettiği isimler yıllarca milli takımın iskeletini oluşturdu. Yardımcısı Terim, Piontek sonrası koltuğa oturduğunda aynı sistemi devam ettirip tarihimizde ilk kez Euro 96’ya katılmamızı sağladı.

Fatih Terim, 1990’dan itibaren milli takımın değişik kademelerinden tanıdığı bir çok oyuncuyla 1996’da Galatasaray’da buluşunca bir anlamda başarıyı garanti altına almıştı. Galatasaray’da yeni olsa da oyuncularla tanışıklığı eskiydi. 1996-2000 arasında gelen muhteşem başarı bu ünsiyetin eseriydi.

Bu oyuncular sadece Galatasaray’ı zirveye taşımadı. Milli takımın iskeletini de meydana getirdi. Sahaya çıkan 11’in yarıdan fazlası yıllarca birlikte oynayan oyunculardan oluştu. Adeta her hareketlerini ezbere biliyorlardı. Milli takım, ‘mini Galatasaray’ olmuştu. Önce Euro 2000’de çeyrek final, ardından Euro 2002’de Dünya Kupası’nda üçüncülük geldi. Başarıda aslan payı, sarı-kırmızılı tandanslı oyuncularındı. Türkiye, o jenerasyonun dağılmasıyla uzun süre toparlanamadı.

LEJYONERLER TAKIMI

Şimdi benzer bir durum var. Güneş’in ilk döneminde Galatasaray jenerasyonu başarının anahtarı olmuştu. İkinci döneminde ise farklı bir manzara var. Milli takımın iskeleti yurt dışında top koşturan lejyonerlerden oluşuyor. Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’dan ilk 11’e adını yazdıran az sayıda oyuncu var. Kale dışındaki tüm mevkilerde üstünlük lejyonerlerden yana. Sadece kalede Süper Lig hakimiyeti var. Bu da şimdilik. Uğurcan veya Altay her hafta yurt dışına sinyal gönderiyor. Yaşları genç bu eldivenleri, Avrupa’da görmek sürpriz olmayacak.

Defans hattımız tamamen Avrupalı. Türk tarihinin gördüğü en iyi stoperler Çağlar Söyüncü (Leicester City), Ozan Kabak (Liverpool) ve Merih Demiral (Juventus) Avrupa’nın en iyi kulüplerinde en iyi savunmacılarla ter döküyor.. Sağ bek Zeki Çelik, 5 büyük ligden Fransa Ligue 1’de Lille formasını giyiyor, sol bek Umut Meraş aynı ülkede Ligue 2 takımlarından Le Havre’da ter döküyor.

Orta sahada Okay Yokuşlu La Liga’da Celta Vigo, Hakan Çalhanoğlu Serie A’da Milan, Yusuf Yazıcı Ligue 1’de Lille ve Kenan Karaman Bundesliga’da Fortuna Düsseldorf formasını giyiyor. Forvette 3 gole imza atan Burak Yılmaz da yine Ligue1 ekiplerinden Lille’de zirve yarışı veriyor. Güneş’in sahaya sürdüğü 11’den sadece kaleci Uğurcan (Trabzonspor) ve Ozan Tufan (Fenerbahçe) Süper Lig patentli oyunculardı. Yedek kulübesinde ağırlık Süper Lig’den yana olmasına karşılık içlerinde Avrupa’da top koşturan oyuncu sayısı da azımsanacak kadar değil. Mert Müldür ve Kaan Ayhan (Sassuolo), Orkun Kökçü (Feyenoord) ve Enes Ünal (Getafe) Şenol Güneş’ten görev beklediler.

2002 Dünya Kupası başarısının anahtarı Galatasaray patentli oyuncular olmuştu. Şimdi başarının anahtarı lejyonerler olacak. Şenol Güneş’in tecrübesiyle başarı sürpriz olmaz. Türk gibi başlamak güzel ama yarı yolda bırakmadan sonuna kadar gitmek daha önemli. Oyuncularımızın Avrupa’da kazandığı profesyonellik bir başka artımız. İlk prova Euro 2020 finalleri. Hollanda performansı umutlarımızı arttırıyor. Korkum dün de ifade ettiğim gibi, deryayı geçip gölde boğulmak. Aman ayağımız yerden kesilmesin.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. tr 7 24 ün benim için ağlama duvarına döndüğü şu günlerde gündemden bağomsız kalıp ilgi çekici yazılar yazabilen yegane yazarısınız, tebrik ederim.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin