9 aylık hamile Şahnaz’ın annesi: Kızım nasıl doğum yapacağını, bebeğini hapiste nasıl büyüteceğini soruyor

Antalya Döşemealtı L Tipi Cezaevi’nde 9 aydır tutuklu bulunan hamile Hatice Şahnaz’ın doğumuna 5 gün kaldı. Aylardır çaresiz bir şekilde hamile kadının tahliyesini talep eden ailesi TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun sosyal medya yayınına katılarak doğuma günler kaldığını, 28 yaşındaki Hatice Şahnaz’ın hala hapiste tutulduğunu duyurdu.

Şahnaz’ın eşi Hüseyin Şahnaz ve annesi  Cennet Kandemir dün Gergerlioğlu’nun televizyonu ÖFG TV’ye konuk oldu. Gergerlioğlu, hamilelik sürecini cezaevinde geçiren ve doğumuna beş günü kalan Hatice Şahnaz’ı serbest bırakın çağrısı yaptı, karnı burnundaki bir anne adayının kanunlara göre tahliye edilmesi gerektiğini ifade etti.

Hatice Şahnaz’ın annesi Cennet Kandemir, yokluk içinde kızını okuttuğunu ve bir gün gelip çocuğunu polisin evden alıp hapse koyduğunu aktararak, “Kızım cezaevinde haliyle çok endişeli. İlk kez anne oluyor. Nasıl doğum yapacağım diye çok endişeli. Nasıl büyüteceğim diyor. Sesimizi duyan yok” dedi.

Türk Ceza Kanunu’na göre hamile kadınlar hiçbir şekilde tutuklanamayacakları halde cezaevlerine atılıyor. Bunun son örneklerinde biri de Hatice Şahnaz. Üç haftalık hamile iken eşi tutuklanan Hüseyin Şahnaz, sosyal medyadan, “TC Anayasası’na göre hamile bir kadın gözaltına alınamaz, tutuklamaz. Doğumdan itibaren 6 ay cezasının ertelenmesi gerekir. Fakat eşim tüm hamilelik sürecini cezaevinde geçirdi. Anayasa’nın bu maddesini neden dikkate alınmıyor?” diye soruyor. 6 yıl 10 ay ceza verilen Hatice Şahnaz’ın doğumuna sadece 5 gün kaldı. Eşi Hüseyin Şahnaz’ın verdiği bilgiye göre son bir haftada iki kez hastaneye götürüldüğü halde serbest bıkarılmıyor.

 

‘Ben onu yoklukta büyüttüm’ diyen anne Cennet Kandemir, tezgahtarlık yaparak büyüyen kızının birgün polis tarafından alınıp, sonra tutuklanması sürecini ve yaşananları anlattı.  Anne Kandemir şunları kaydetti:

“Benim eşim inşaatta çalışıyor. Hatice ve ablası aynı dönemde üniversiteyi kazandılar. Kızım tezgahtarlık yaparak, bakıcılık yaparak okudu. Bir gün polis geldi onu alıp götürdü. Birileri ifadede adını söylemiş. Zorluklarla okuttum ben onları. Benim okumam yazmam yok. Kızlarım okusun ayakta dursun çok istedim.

Bankasya hesap ücreti almıyor diye kızıma oradan para yatırıyordum. 50-60 TL gönderiyordum. Başka bankadan yatırsam para kesiyorlardı, eline bir şey geçmiyordu. İnsanlık bu mu? İslam memleketi diyorlar Türkiye’ye. İslam bu mu?

SİYASİLER SEÇİMLERİ BIRAKSIN, CEZAEVLERİNE BAKSINLAR

Hakim ilk duruşmada ceza verdi. Kızım mahkemede titriyordu. Doğuma az kaldı, kızımın serbest bırakılmasını istiyoruz. İnşallah bu programın faydası olur. Görüşlere gittiğimde görüyorum, 5-6 çocuk geliyor, annelerine sarılmak istiyorlar. Camın arkasında sarılamıyorlar. Telefona yetişemiyorlar. İsteğim bütün çocuklar annelerine kavuşsun. Allah herkese merhamet versin! Ne diyeyim bilmiyorum. Siyasetçiler seçimleri bıraksınlar, halkın sıkıntılarına, cezaevlerine baksınlar!

‘NASIL DOĞUM YAPACAĞIM, BEBEĞİMİ NASIL BÜYÜTECEĞİM’ DİYOR

Kızım cezaevinde haliyle çok endişeli. İlk kez anne oluyor. Nasıl doğum yapacağım diye çok endişeli. Nasıl büyüteceğim diyor. Sesimizi duyan yok. Mağdur muyuz mağdur mu ediliyor bilmiyorum. Benim kızım karınca incitmez.

Eşinin hamil olduğunu cezaevine girdiğinde öğrendiklerini anlatan Hüseyin Şahnaz ise şunları anlattı: “Çocuğum olacak diye sevindim ama eşim cezaevinde karmaşık duygulardı! Hakim ilk duruşmada cezayı verince itiraz ettiik. ‘Siz ne derseniz deyin benim kararım önceden belliydi dedi. Sürekli dilekçeler yazdık bırakılması için.

Adliyede bir görevli ‘terörist olduğunu eşiniz kabul ederse tahliye edilebilir ancak dedi! Böyle adalet olur mu? Biz terörist değiliz. hem neden terörist olduğumu kabul edeyim. ‘Adalet varmış’ dedim, yargıya hakaret mi ediyorsunuz diyorlar. Sizden başka sesimizi kimse duymuyor. Eşime çocukla mağduriyet yaratıyorsunuz dediler!”

‘ANNEM CEZAEVİ YOLUNDA KAZA GEÇİRDİ, FELÇ KALDI’

Hüseyin Şahnaz şöyle devam etti: “İki senedir maddi manevi mağdur oldum. Ailece yıprandık. Ben cezavindeyken ailem beni ziyaret ederken trafik kazası geçirdi. Annemin kolu felç kaldı. Biz Kayseriliyiz. Küçük şehirde yaşamak çok zor. İnsanlar sürekli sizi konuşuyor. İş bulamadık, ev bile vermedi bizden uzak durun dediler.

Söyleyin mağduriyet mi oluşturuyorum yoksa mağdur muyum? Doğmamış çocuğum şu an mağdur. Eşimin dosyasını istinaf onaylayalı 2 ay oldu. Dosya Yargıtay’da gözükmüyor. Arada bir yerde, nerede olduğunu dahi öğrenemedik. Yargıtayın bir an önce eşimin serbest bırakılması yönünde karar vermesini, çocuğumun dışarıda dünyaya gelmesini istiyorum. Bu hafta iki kez hastaneye götürmüşler. doğum yaklaşıyor. Herkesin kendi evladının başına geldiğini düşünsün…

Olaylardan sonra babanneme kömür yardımı yapılırken bunun torunu terörist artık kömür vermeyeceğiz demişler. Ben terörist değilim! Babannemin ne suçu var!”

 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin