5 yıllık emeği 9 haftada bitti

HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK

Futbol, dün ve vefanın olmadığını bir kez daha yaşayıp gördük. Başarısız sonuçlarda kapının önüne yine ilk teknik adamın konulması doğaldı. Ancak bu kez kovulan isim ve yaptıklarını dikkate aldığımızda 5 yıllık emeğin karşılığı 9 haftada kovulmak olmamalıydı demek durumunda kalıyoruz.

Leonardo Jardim, futbolun sessiz ama işini en iyi yapan teknik adamlarından biriydi. Vatandaşı Jose Mourinho ne kadar agresif ve egosu dağlar kadar ise, Jardim’de bir o kadar mütevazi biriydi. İkili arasındaki ortak nokta Portekizli olmaları dışında, her ikisininde futbolcu geçmişinin olmamasıydı. Jardim, Mourinho kadar başarılı olmadı. Ama Mourinho kadarda yüzlerce milyonluk transfer yapmadı. Tersine ucuza alıp, yıldızı parlattığı oyuncuları satıp kulübüne hatırı sayılır paralar kazandırdı.

Henüz 44 yaşında olan Leonardo Jardim, dünyaya Avrupa topraklarından binlerce kilometre uzakta Venezuela’nın Barcelona şehrinde dünyaya geldi. Ailesinin Venezuela’da yaşamasından dolayı ‘gurbette’ doğan, Leonardo Jardim, küçük yaşta ülkesi Portekiz’e geri döndü. Futbol topuna dokunmadan teknik adam olan nadir isimlerden biri olan Leonardo Jardim, beden eğitimi bölümünü okuyup, antrönerlük diploması aldı. Henüz 20’li yaşların başında antrönerlik yapmaya başlayan Jardim, 2003 yılında Camacha takımının dümenine geçti. Takımıda tıpkı Jardim gibi genç bir kulüptü. 5 yıl Camacha’yı çalıştıran Jardim’in futbol felsefesi daha yolun başında şekillenmeye başlayacaktı. Ne olursa olsun hucüm futbolu oynatacaktı. Kaybetse bile seyredenin zevk aldığı bir futbolu sahaya yansıtacaktı.

Leonardo Jardim’in kariyerinde dönüm noktası mayıs 2011’de Braga’ya gelmesi oldu. Yıllarca alt liglerde uygulamaya koyduğu hucüm futbolu anlayışını şimdi Portekiz’in en üst liginde sergileme imkanı bulacaktı. FC Porto, Sporting ve Benfica gibi devlerin olduğu bir ligde Braga’nın esamesi bile okunmazdı. Bu dezavantaj Jardim’in aslında en büyük avantajı olacaktı. Braga’da 13 maçlık olağanüstü bir galibiyet serisi tutturan Jardim, hücum felsefesini oraya da aşıladı. 2001’den beri 50 gol barajına ulaşamayan Braga, Jardim yönetiminde sezonu 59 golle tamamladı.

Braga’daki başarısı Jardim’i temmuz 2012’de Yunanistan’ın köklü kulüplerinden Oympiacos’a taşıyacaktı. Olimpiacos sezonu en yakın rakibinin 15 puan önünde şampiyon tamamlarken, attığı gol sayısında da en yakın rakibine 18 fark atıyordu. Lig şampiyonluğunu, Yunanistan Kupası ile süslüyordu.

Jardim’in yükselişini yakından takip eden kulüp Monaco oluyordu. Fransa’nın köklü kulüplerinden olan Monaco’da rüzgar tersten esip, 2011’de lig düşmüştü. Rus milyarder Dmitry Rybolovlev’in satın aldığı kulüp İtalyan teknik adam Claudio Ranieri yönetiminde yeniden Ligue 1’e çıkarken, kulübü ileriye taşıyacak teknik adamın Ranieri olmadığına kanaat getiren Rybolovlev göreve haziran 2014’te Jardim’i getiriyordu. Böylece Monaco’da Jardim dönemi başlıyordu.

Dmitry Rybolovlev, zengin biriydi ama sadece paranın gücüyle başarıya ulaşan bir takım istemiyordu. Nitekim Ranieri döneminde Moutinho – Falcao – James Rodriguez – Kondogbia dörtlüsü için 150 milyon Euro harcayan Rybolovlev, Jardim gelince para musluklarını kesmekle kalmıyor James Rodriguez Real Madrid’e, Falcao da Manchester United’a satıyordu. Jardim, yıldızların gitmesini dert etmeyip, yeni yetenekleri keşfe çıkıyordu.

Jardim, Anthony Martial, Aymen Abdennour, Layvin Kurzawa, Yannick Carrasco ve Geoffrey Kondogbia gibi yıldızları satıp kulübün kasasına 140 milyon Euro koyup, yeni yetenekleri kulübe kazandırıyordu. ‘Genç yetenek’ pazarına açılan Monaco, yaptığı küçük yatırımların meyvesini Jardim sayesinde alıyordu. 2015’te 15 milyon Euro’ya Portekiz’den getirdiği Bernardo Silva, yalnızca iki sezon sonra 50 milyon Euro’ya Manchester City’ye satıldı. Real Madrid altyapısından çıkan ancak İspanyol devi tarafından görmezden gelinen Fabinho, yine Jardim döneminde transfer edildi ve bu oyuncu da yıllar sonra 44 milyon euro kazandırdı. Atletico Madrid’in 70 milyon Euro ödediği Thomas Lemar da Jardim döneminde sadece 4 milyon Euro’ya transfer edilmişti.

Futbol dünyasında Klyian Mbappe gerçeği varsa bunun mimarı Jardim’di. Altyapıdan gelen Mbappe’ye genç yaşında forma vermekle kalmadı, hucüm bölgesinde özgürce oynamasını sağlayıp dünya çapında bir forvet olmasının yolunu açtı. Mütevazi ücretlerle kadrosuna kattığı oyuncuların yıldızını parlatan Jardim, 2016-17 sezonunu PSG’nin önünde şampiyon olarak tamamladı.

Tüm bunlar artık geride kaldı. ‘Ofansif futbol bizim DNA’mızın bir parçası. Rakibimiz ister Chambley, ister Tottenham, isterse PSG olsun. Bu böyle…” diyen Leonardo Jardim’in kredisi bu sezon 9 hafta sonunda bitti. Monaco son 3 maçını kaybetti. Dahası topladığı 6 puanla ligde sondan üçüncü sıraya yerleşti. Dünü olmayan futbolun acımasız kuralı Jardim’in boynuna bir giyotin gibi inip, görevine son verildi. Geriye Monaco’ya kazandırdığı milyonlarca Euro ve oynattığı hucüm futbolu kaldı.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin