Tutuklu gazeteci Devrim Ayık ölümün kıyısında; gözünü kaybetti, bağırsakları çürüyor

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla hakkında açılan dava nedeniyle Eskişehir H Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan gazeteci Devrim Ayık’ın sağlık durumu gittikçe kötüleşiyor. Crohn hastası (bağırsak yüzeyinin iltihaplanması) olan ve iki kez bu nedenle ameliyat olan Ayık, sağlık sorunları nedeniyle cezaevinde bir gözünü kaybetti. Diğer gözünün ise 30 derece miyop olduğu teşhisi konuldu. Doktorlar üçüncü ameliyatın riskli olduğunu söylüyor. 

Derim Ayık, 2015 Ekim’inde ‘örgüt üyeliği’ gerekçesiyle tutuklandı. 3 yıl sonra tahliye olan Ayık, yargılandığı dosyadan 12 Ocak’ta yeniden tutuklandı. Yüzde 76 engelli hasta tutuklu Devrim Ayık’ın tedavisi de engelleniyor. Hastalıkları nedeniyle 2 kere tahliye edilip tekrar tutuklanan Ayık’ın tedavisinin gecikmesinden kaynaklı yeni sağlık sorunları da çıktı. Devrim Ayık’ın annesi ile avukatı, yaşam hakkının ihlal edildiğini belirterek, acil tahliye çağrısında bulundu.

MA’nın aktardığı habere göre, oğluyla en son 27 Ekim’de görüşen annesi Hülya Ayık, Nisan ayından beri karantina koğuşunda olan oğlunun bu hafta normal koğuşa alındığını söyledi. Ayık, “Bugüne kadar tedavi edilmiyordu. Durumu kötüye gittiği için ay başında 10 gün hastanede yatırmışlar. Sonrasında doktor bağırsaklarında ülserin yayıldığını ve yaralar oluşturduğunu söylemiş. Doktor, ‘3’üncü defa ameliyat olman senin için sıkıntılı. Girersen toparlanamazsın’ demiş. Oğlumun iğne tedavisine Ekim ayında başlamışlar.” dedi.

Anne Hülya Ayık, oğlunun bağırsaklarının 1 metrelik kısmının alındığını söyledi. Cezaevinde bağırsaklarındaki rahatsızlığın nüksettiğini anlattı. “Oğlumun bağırsakları çürümeye başlamış.” dedi.

SAĞLIK SORUNLARI ARTTI

Kolonoskopi sırasında doktorun sırtında yeni yaralara rastladığını söyleyen anne Ayık, “Doktor acilen cildiyeye sevk etmiş. Cildiye doktoru ‘acilen ameliyat edilmesi gerektiğini, yoksa bunların kansere dönüşeceğini’ söylemiş. Bu bulgular nedir? Hangi ara çıkmış bilmiyoruz. Cezaevi koşulları tedavisi için ne kadar elverişli? Biz bunların hepsinden endişeliyiz. Cezaevinde olduğu her an onun aleyhine işliyor. Çünkü bağırsaklarındaki yaraların büyümüş olması yemek ve tuvalet gibi ihtiyaçlarını karşılayamaması demektir. Her tuvalete gittiğinde idrar yoluyla kan atıyor. Tuvalete her gittiğinde yarım saat kan atması hayatını tehlikeye atıyor. Bir de sürekli bilinçli olarak yanlış doktora götürüyorlar. Gastroenterolojiye gitmesi gerekirken, Genel Cerrahi’den randevu alıyorlar. Böylelikle tedavisi de engelleniyor” diye belirtti.

‘CEZAEVLERİ MEZARDIR’

Bu denli ağır hastalıkları olan oğlunun kaçma şüphesiyle tahliye edilmediğini ifade eden anne Ayık, “Devrim 7 yaşındaki bir çocuğun peşinden 50 metre koşamayacak durumda. Bu haliyle nereye kaçacak. Kendi evinde tedavi olması gerekiyor. Yüzde 76 engelli bir insan ne zarar verebilir. Devrim benim evladım olabilir. Devrim de her birey gibi benim arkadaşım, yoldaşımdır. Bu nedenle tüm hasta tutsakların tahliye edilmesini istiyorum. Bırakın bu insanlar kendi evlerinde tedavilerini görsünler. Hasta tutsaklar için cezaevleri mezardır.” diye konuştu.

YAŞAM HAKKI İHLALİ

Devrim Ayık’ın avukatı Kasım Sağlam ise müvekkilinin cezaevinde keyfi uygulamalara maruz kaldığını dile getirdi. Haftada 3-4 kere hastaneye götürülmesi gereken Ayık’ın, 10-15 günde bir hastaneye götürüldüğünü aktaran Sağlam, “Hastaneye götürüldüğü zamanda oradaki görevliler tedavisiyle ilgili yüzeysel bir değerlendirme yapıp geri gönderiyor. Crohn hastalığı olup 2 kere bağırsak ameliyatı oldu. Yine gözleriyle ilgili ciddi problemleri var. Duymayla ilgili sorunları var. Yani müvekkilimin cezaevinde kalması hukuki anlamda mümkün değildir. Fakat mahkemeler ve cezaevi yönetimi tarafından keyfi uygulamalar yapılmakta ve ciddi mağduriyet yaşanmakta. Yaşama hakkı temel hak ve özgürlüklerden olup tahliyesinde hukuki yarar vardır” ifadelerini kullandı.

ACİL TAHLİYE ÇAĞRISI 

Tutuklamanın bir tedbir olduğunu dile getiren Sağlam, Devrim Ayık için verilen ‘tutukluluk halinin devamı kararı’nın yaşam hakkı ihlali olduğunu söyledi. Devrim Ayık’la ilgili somut deliller değil, kanaat üzerinden değerlendirme yapıldığını belirten Sağlam, “Dava dosyası adli dosya olmadığı için sürecin etkisinde kalıyor. Zorlu, sıkıntılı bir süreç yaşadığımız için çok fazla hak ihlali oluyor. Bu aşamada bizler yine hukuki mücadelemizi sonuna kadar devam ettireceğiz. Tüm sivil toplum kuruluşları mümkün olduğu kadar Devrim Ayık’la ilgili çağrılar yapmalı. Sağlık durumu çok hassas. Bu şekilde olan birçok tutuklu var. Hepsinin acil tahliyesi için öncelikli çalışmalar yapılmalı.” dedi.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin