Yeşilçam’da bir polemik öyküsü!

YORUM | M. NEDİM HAZAR 

Yeşilçam’ın altın çağını yaşadığı dönemler. Çekilen yıllık film sayısını bugün bile yakalamak mümkün değil. 300’ü aşan seneler var. Neredeyse her gün bir film çıkıyor Yeşilçam’dan. Bir yandan dağıtım şirketleri getirdikleri yabancı filmleri iyi dublajlar ile vizyona sokarken, diğer yandan birbiri ardına yerli yapım şirketleri açılıyor.

Ve elbette çok amansız bir rekabet var.

Star sistemi zirve yapmış durumda. Ayhan Işık’ın üç-beş yıllık takvimi dolu. Bir yapım şirketi Fatma Girik’i kendine bağlarken diğeri Türkan Şoray ile 5-10 yıllık mukavele imzalıyor. Henüz projesi olmayan filmlerin imzaları atılıyor, peşinatları alınıyor.

Yeşilçam’ın iki büyük yapım şirketi arasında da çok sert ama centilmence bir rekabet var.

Erkan Film ve Kemal Film.

Hürrem Erkan ve Osman Fahir Seden.

İflah kesen bir rekabet yaşıyorlar ama birbirlerine saygıda kusurda bulunmuyorlar.

Kemal Film, Türk sinemasının ilk özel film yapım şirketidir. Başarılarla dolu geçmişi maalesef çok sayıda trajedi de barındırır.

1922 senesinde yerli film üretimine geçmeye karar veren Kemal ve Şakir Seden, Haliç kıyılarında bulunan Feshane fabrikasının dikimevi bölümünü askeriyeden kiralayarak Kemal Film Stüdyosu’nu kurmuştu.

Ancak 1924‘te “Sözde Kızlar” filminin çekildiği günlerde Feshane fabrikasının yeni müdürü eski anlaşmayı tanımadığını belirtir ve iki gün içinde binanın boşaltılmasını ister. İki gün zarfında tahliye mümkün olmadığı için bütün malzeme yağmurlu bir günde sokağa atılır. Bu darbeye dayanamayan şirket, harap olan aletleri yok pahasına satar ve tekrar film ithalatına dönerler.

Osman Seden, amcasını ikna ederek tekrar yapım işine döndükten bir süre sonra Yeşilçam’ın amansız rekabeti içinde tekrar zor duruma düşüp 70’li yılların başında maalesef Kemal Film’in batışını engelleyemez.

Borçlarını nasıl ödeyeceğini düşünürken en büyük rakibi Erman filmin sahibi Hürrem Erman haber yollar, “Erman filmin tüm imkanları emrindedir. Borçlarını ödeyene kadar Erman filmden ne isterse temin edilecektir!”

Nitekim Osman Seden epey bir süre Erman film adına filmler çeker.

Bundan kısa süre önce ise dünya sinema tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir olay yaşanır.

Yıl 1961, yönetmen Atıf Yılmaz, bir rastlantı sonucu bir adamın yerine geçen, Osman adında bir gencin başına gelenleri anlatan komedi tarzında sürükleyici bir polisiye filmi çeker. Safa Önal’ın bir hikâyesinden güçlü kalem Vedat Türkali de senaryosunu yazar. Görüntü Çetin Gürtop, Müzik ise Yalçın Tura’dır.

Buraya kadar her şey normaldir ama Hürrem Erman filmin adını “Allah cezanı versin Osman Bey” olarak koyar. Muazzam ilgi gören filmin oyuncu kadrosunda Orhan Günşıray,  Çolpan İlhan, Peri Han, Kenan Pars, Sadettin Erbil, Nubar Terziyan, Hayri Esen gibi yıldız oyuncular vardır.

Senarist Bülent Oran Kemal bir görüşmede filmin Osman Seden’e göndermede bulunduğunu ileri sürer. Aslında şaka yapmıştır ama Osman Seden buna alınır ve bir şekilde cevap vermesi gerektiğini düşünür.

Oran bununla da yetinmez ve Kemal Film’in Erman filme cevabı olacak olan eserin senaryosunu da yazar. 1962 yapımı yönetmenliğini Mehmet Dinler’in yaptığı ve başrollerinde Orhan Günşiray, Fatma Girik, Ahmet Tarık Tekçe, Aysel Tanju, Sadettin Erbil’in oynadığı filmin ismi Erman film ve yönetmen Atıf Yılmaz’a doğrudan bir cevaptır: “Erkeklik öldü mü Atıf Bey?”

Aslında Bülent Oran daha sert ve provokatif isimler teklif etmiştir ama merhum Seden buna yanaşmamıştır.

Böylelikle “Allah cezanı versin Osman Bey” ve “Erkeklik öldü mü Atıf bey” filmleri polemiğe girin ilk filmler olarak tarihe geçerler.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin