Yeşermek için neyi bekliyorsun?

YORUM | CANAN KUTLU

Sevgili dost,

Sen de benim gibi yeniden başlıyorsun değil mi?

Kalbinin tam orta yerinde bir ızdırap ile yaşıyorsun, zamanı ve mekânı tanımlayamıyorsun, ne geçmiştesin ne şimdide…

Bazen yeni hayatına eskiden kalma kesitler eşlik ediyor.

Sabahları uyandığında anıların kokuyor yeni evin. Bir rüzgâr geliyor ve gelirken ötelerden denizin, çiçeğin, toprağın, bir dostun, yaşadığın mahallenin kokusunu getiriyor sana.

Bir ağırlık çöküyor omuzlarına. Biliyorum zihnin sisli. Nereden başlayacağım, nasıl yapacağım diyorsun. Hatta yapamam ki bunca yaşanmışlık üzerine yeniden bir hayat inşa edemem…

Canım dost,

Olmaz ki!

Sen hiç ümitsiz olmadın! Eğer yapabileceğine inanmasaydın ömrünü sevgi dolu gönüllere adamazdın.

Sen yapabilirsin!

Say ki yeni doğdun…

Gözlerin bile yeni tanışıyor gün ışığı ile. İlk defa anlamadığın ama anlayabilmek için var gücünle çaba harcadığın sesler duyuyorsun. Hem korkuyorsun bu değişimden hem de büyük bir merak içerisindesin. Yürümeyi, ağlamayı, gülmeyi ve öğrenmeyi yeniden öğreniyorsun. Bazen düşüyorsun ama hemen kalkıyorsun. Ufak sıyrıklar önemli değil diyorsun. İnan bana! Umut dolu bir hikâye bu.

Say ki bu senin ikinci şansın. 

İlk doğumunda bir ülkeye açmıştın gözlerini bu defa bir dünyaya açtın.

Yeni bir sensin artık. Ne olmak istiyorsan onun için ikinci şansın. Hep yapmak istediğin ama artık olmaz dediğin, hayalinde ne varsa ikinci şansın. Şimdi burada işte tam da yaşadığın o ülkede.

Allah sana ideallerin için ikinci bir şans sundu. Kıymetini bil canım dost. Hüznün seni esir almasın. Senden gelecek küçük güzel bir habere muhtaç o yüce gönülleri düşün.

Sen güçlü olmalısın çok çalışmalısın, gayret etmelisin.

Yaşadığın acılara rağmen yapabiliyorsan eğer, kendini küçümseme.

İnsan zamandan ve mekândan bağımsızdır bir anlamda. Alanlara kendini hapsetme. Yeryüzü hepimizin. Kafanı kaldır ve gökyüzüne bak, için umut dolsun. Sonsuzluk ve mavi içindesin. Ve tüm insanlık gökyüzünün altında.

Say ki yaşadığın ülkenin topraklarına atılan yeni bir tohumsun…

Biliyorum kolay değil alışmadığın toprakta filizlenmek. Ne toprağı tanıyorsun ne havayı.

O zaman önce toprağa bir dokun, kokusunu içine çek. Köklerini aslından koparmadan yeni topraklarda nasıl yeşerebileceğini düşün. Sınırlarını yıkabilirsen ait olursun. Öyle değil mi ki insan ait hissedebildiği yerde mutludur.

Kendini değişime ve gelişime kapatma. Yaşadığın toplumu gözlemleyebilirsin. Bunu sosyalleşebildiğin her ortamda dene. Sokaklarını tanı, tarihini oku, gastronomi kültürünü araştır, uyum kurslarına katıl. Ve en önce, ilk önce bu saydığım bir toplumu tanıyabilmek için gerekli her bir maddeyi anlamlandırabilmen adına dil öğren. Temel becerilerini geliştirebilmen ve o ülkenin günlük akışına katılabilmen için dil öğrenimine ihtiyacın var. Dil kullanımının ve uyum sürecinin olumlu çıktılarını elde etmeye başladığında zamanla kendinde bir dönüşüm gözlemleyeceksin. Dönüşümü sen seçtin ve bu seçim yeni hayatın adına attığın en büyük adım.

Devinim evrenin en büyük anahtarı. Ya bu anahtarı kendin için kilide takacaksın ya da buhran içerisinde kaybolacaksın.

Canım dost!

Biliyorum kolay değil! Ama imkânsız da değil…

Hepimiz için en yakın zaman şimdi.

İzin ver güneş gözlerinde parlasın, dalların yeşersin,

İzin ver attığın o tohum içinde hiç dinmeyeceğine inandığın ümidin tohumu olsun…

Bu senin sevgi dilinde bir Dünya için ikinci şansın.

İzin ver o şans senden gelecek küçük bir desteği bekleyen hüzünlü gözlerin de ikinci şansı olsun!

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin