Yeni başlayanlar için Facebook skandalı (8)

Yorum | Naci Karadağ

Çıkan kısmın özeti: Sosyal medya artık modern insan hayatının bir parçası. Sabahın erken vakti kargalar bile uyanmadan ‘günaydın’ mesajı attığımız ‘uykusu kaçanlar’ etiketiyle sabahlara kadar geyiklediğimiz bu mecranın toplumların kaderini etkileyebilecek insanların elinde nasıl bir silaha dönüştüğünü Amerikan başkanlık seçimlerinde gördük. Bu yazı dizisi Facebook isimli sosyal medya mecrasının üyelerini nasıl sermayeye dönüştürüp, seçimleri etkileyebilecek kadar

Skandalın ortaya çıkmasından hemen sonra Facebook, CA ile ortaklığını bitirdiğini açıkladı. Büyük ihtimalle The Guardian and The New York Times’ta çıkan ve skandalı başlatan haberler öncesinde birileri onlara haber uçurmuştu. Aynı günlerde, CA’nın sahibi ve CEO’su da askıya alındı. Geri kalmamak için, tüm bunların ortasındaki Kogan da “iki şirket de beni günah keçisi olarak kullandı” diyordu.

Zuckerberg olağanüstü saf haliyle şu iddiada bulunuyordu: “Hayır, bir güvenlik açığı olmadı, tüm veriler normal yollardan gitti!”

Aslında kendi sözleriyle kendini ele veriyordu Facebook’un sahibi. Eğer aksini söylese belki anlaşılabilir bir savunma olurdu. Yani ortaya çıkıp “Ruslar bizi hackleyip bilgileri almışlar” deseydi daha az zarar görecekti belki!

Kısa süre sonra izin filan meselesinin de aldatmaca olduğu ortaya çıkacaktı. Çünkü izin konusunda herhangi bir prosedür filan uygulamamıştı Facebook.

İzin konusu da yalan. Mahkemede haklı çıkarlar ama hiç kimsenin aklına ve vicdanına uygun bir izin prosedürü yok. ABD ve Avrupa dışındaki neredeyse hiçbir ülkede internet kullanıcı hakları konusunda herhangi bir yasal düzenleme olmadığı için Facebook bu konuda dilediği gibi at oynatıyor. Dolayısıyla ülkemiz de dahil, parayı bastıran herkes bu mecradan istediği dataları alabiliyor.

Hayalet Profil!

Burada çok enteresan bir nokta daha var. Diyelim ki hayatınızda hiç Facebook hesabınız olmadı. Bu bile yeterli değil onların bilgi bankasına girmemek için. Hayalet Profil denen bir kavram var Facebook’ta. Facebook Audience Network sayesinde, anlaşmalı olan başka yerlerdeki aktivitelerinizden çekilen bölük pörçük bilgiler bir şekilde birleştirilip yapay zeka sayesinde hiç kimsenin bilmeyeceği bir gizli profiliniz oluşturulmuş olabilir. Siz, ‘Ben kullanmıyorum’ diye rahat rahat gezinirken, birileri şifresini sizin dahi bilmediğiniz bir profilinizi kullanıyor olabilir. Siz kendi adınıza açılan hesaba giriş yapamıyorsunuz ama siyasetçiler, reklamcılar, araştırma şirketleri diledikleri gibi girip çıkabiliyorlar…

Facebook kullananlar ise bireysel kimliklerini çoktan onlara teslim etmiş durumda. Siz bir gün hesabınızı silseniz bile çok anlam ifade etmiyor artık. Çünkü artık tüm bilgilerinizle Facebook’un malısınız… Belki de gelecek seçimde sizin de profilinizin bulunduğu datalar seçimleri etkileyecek!

Hadi diyelim Facebook’tan bir şekilde kurtuldunuz. Ya diğerleri?

Google ya da Apple… Olmadı Amazon, o da olmadı Cloud ile size büyük hizmet veren sanal diskler… Hepsi aynı yetkiye sahip… Modern insan yakasını çoktan bu şirketlere kaptırmış durumda…

#deleteFacebook

Bütün bu hengameden sonra, koskocaman bir #deleteFacebook – Facebook’u sil hareketi başladı. Hatta eleştiri dalgasına Elon Musk da katılınca bir Türk kullanıcı ona mention atarak, “Adamsan Space X’in Facebook sayfasını sil” dedi. Elon Musk da bu resti gördü ve kendi özel hesabı da dahil, tüm şirketlerinin hesaplarını iptal etti ama batılıların dediği gibi “Too Late Baby” idi durum. Kaldı ki Musk Facebook’u sildi ama şirketin başarılarını büyük bir keyifle Instagram’da paylaşmaya devam ediyor.

Ve bomba bir iddia var: Facebook’un sahibi Mark Zuckerberg 2020 seçimlerinde ABD Başkanlığına hazırlanıyor. Düşünsenize, 50 milyon kullanıcının bilgileriyle Trump gibi bir arızalı adamı başkan yapabilen sistem, 2 milyar profille neler yapmaz!

Ünlü distopik dizi Black Mirror bile masum kalıyor bu olup bitenlerin karşısında. Ve yaşanmış olanlar yaşanabileceklerin karşısında devede kulak kadar bile değil ne yazık ki!

Eminim bu olup bitenleri başta AKP trolleri olmak üzere, seçim kampanyası yönetenlerin hemen hepsi takip ediyor. Misal ilk genel seçimlerde birisi kapılarını çalıp, “ver 10 milyon dolar sana seçmenlerinin yüzde 70’inin mezhebini, tercihlerini, gelirlerini, siyasi görüşlerini verelim” dese Saray bunu geri çevirebilir mi? Bizim paramızla satın alıp, seçim manipülasyonunun en kralını yaparlar!

Elbette “Ne gerek var bunlara, iki kedi ile trafo patlatıp direkt olarak sandıkları değiştirirler” diyenler de olabilir.

Haksız da sayılmazlar üstelik…

Ya da tam tersi olsa. Misal AKP, Facebook’u çağırıp “sayfalarınızda diğer parti paylaşımlarını göstermeyin!” diye baskı yapıp, bunun için vergi affından, ticari bir takım izinlere kadar pek çok şeyi koz olarak kullansa Facebook buna direnir mi sizce?

Kesin çözüm ne peki?

Belki çok absürt olacak ama John Carpenter’in 1981 yapımı sarsıcı filmi New York’tan Kaçış’ın kahramanı Snake’in dediği gibi “Çekin fişleri prizden!”

Allah hiçbir zalimin eline tırnak bile vermesin!

Amin…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin