Yargıtay Ceza Genel Kurulu’ndan ‘milat’ gibi onama; bu kararla herkes beraat eder

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, uydurulan ‘terör örgütüne’ yönelik güncel yargılamaları doğrudan etkileyecek ‘milat’ niteliğinde bir karara imza attı. Kurul, Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı ve eski HSYK üyesi Birol Erdem hakkında beraat veren 9. Ceza Dairesi’nin kararını onadı. Söz konusu karara göre güncel yargılamaların tamamının ‘beraatle’ sonuçlanması gerekiyor. Yargıtay kararında ayrıca ‘fişlemelerde’ en yüksek makamda itiraf ediliyor.

Peki 1 Şubat 2021 tarihli kararda ‘beraat’ gerekçesi ne ve güncel yargılamalar açısından neden önemli? 

İnsan hakları hukukçusu Dr. Gökhan Güneş’in paylaştığı kararda, 9. Ceza Dairesi’nin ‘beraat’ gerekçesini de sıralıyor. Buna göre kararda, “… her ne kadar sanık Birol Erdem hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yöneticisi olduğundan bahisle cezalandırması istemiyle kamu davası açılmış ise de; sanığın eyleminin ancak TCK 314/2 maddesi kapsamında ‘örgüt üyeliği’ olarak değerlendirilebileceği, sanığın örgütün hiyerarşisi içinde bulunduğu zaman dilimi itibariyle örgütün nihai amacını bilmediği gibi bu amacın kamuoyu tarafından da bilinmediği, TCK’nun 30/1 maddesinde düzenlenen, “Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsunları bilmeyen bir kişi kasten hareket etmiş olamaz.” hükmü gereğince, sanığın CMK’nun 223/2-c maddesi uyarınca atılı suçtan beraatine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” deniliyor.

Karar tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık ve net. Savcının ‘yönetici’ olduğunu ileri sürdüğü Erdem’in ‘örgütün nihai amacından haberinin olmadığı’ belirtiliyor. Dolayısıyla (CMK 223/2-c kapsamında) ‘yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması’ nedeniyle ‘beraatine’ karar veriliyor.

‘YÖNETİCİ’NİN BİLMEDİĞİNİ EV HANIMI NASIL BİLECEK?

‘Yönetici’ olmakla suçlanan ve savcının iddiasına göre ‘çok önemli görevlerde bulunan’ Birol Erdem, örgütün nihai amacını bilmiyorsa; ev hanımı, öğretmen, doktor ya da gazeteci olup; ‘terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla hüküm giyen insanlar ‘örgütün amacını nasıl bilebilir?

Kararda ayrıca ‘sanığın örgütün hiyerarşisi içinde bulunduğu zaman dilimi itibariyle örgütün nihai amacını bilmediği gibi bu amacın kamuoyu tarafından da bilinmediği’ denilerek önemli bir itirafta daha bulunuluyor. Kamuoyu tarafından ‘uydurulmuş’ örgütün ‘nihai amacının’ bilinmediği belirtiliyor. O halde binlerce insan neden ‘terör örgütü üyeliği’ gibi ağır bir suçtan yargılandı ve hüküm giydi?

FİŞLEMENİN EN ÜST DÜZEYDE İTİRAFI

Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun Birol Erdem kararı, binlerce insana uygulanan düşman ceza hukukunun somut bir delili ve ‘adamına göre verilmiş’ bir karar olmasının yanında, 2013’ten itibaren başta yargı olmak üzere yapılan fişlemelerin ‘belgeli’ olarak hem de Yargıtay kararında yer aldığı ilk örnek. Gökhan Güneş, “Zira B. Erdem, kendini kurtarabilmek için tüm suç ortaklarını kişi, yer ve zaman belirterek ifşa etmiş, Yargıtay’da bu fişlemeleri dosyaya koymuştur.” diyor.

Gökhan Güneş söz konusu kararı şu paylaşımlarla değerlendirdi:

  • Yargıtay Ceza Genel Kurulu, güncel yargılamaları doğrudan ilgilendiren ve aslında uyguladığı düşman ceza hukuku ile işlediği insanlığa karşı suçları itiraf ettiği çok önemli bir karara imza atmıştır!
  • Zira Ceza Genel Kurulu, Adalet Bakanlığı eski Müsteşarı ve eski HSYK üyesi Birol Erdem hakkında görseldeki gerekçeyle beraat veren 9. Ceza Dairesinin kararını onamıştır. (9. Ceza Dairesinin 01/02/2021 T., 2019/11 E., 2021/5 K.)
  • Karar gereğince; hakkında örgüt yöneticiliğinden dava açılan Birol Erdem’in (olmayan) örgütün yöneticisi değil de, üyesi olduğu kabul edilmiş ancak ne hikmetse savcının yönetici kabul ettiği çok önemli görevlerde bulunmuş bu kişinin örgütün(!) nihai amacından haberi yokmuş.

  • O zaman sormak gerekmez mi, Yargıtay’ın bile uydurduğu gerekçe dışında ortaya koyamadığı nihai amaçtan yönetici olduğu iddia edilen B. Erdem dahi haberdar değilken; ev hanımı, öğrenci veya memur olanların haberdar olduğunu nasıl anladınız da yıllarca insanlara zulmediyorsunuz?
  • İnsanları yasal ve rutin faaliyetleri nedeniyle terörist kabul ederken bu kararı vermeye utanmadınız mı? Eleştirdiğimiz husus, B.Erdem hakkında verilen beraat kararı değildir. Zira bu karar doğrudur ve bu karardan daha güçlü bir şekilde ve suçun yasal unsurları oluşmadığı için ceza alanların hepsi elbet beraat edecektir.
  • Yanlış olan, ERDEM’e uygulanan hukukun normal vatandaşa uygulanmaması ve “eğitim durumu ve konumu” gibi görseldeki saçma gerekçelerle, insanların olmayan nihai amaçtan haberdar kabul edilip cezalandırılmasıdır.
  • B. Erdem hakkında verilen karar güncel yargılamalar için ‘milattır.’ Zira bu karardaki gerekçelerle hukuksuz şekilde cezalandırılan on binlerce kişi beraat edeceği gibi aynı gerekçelerle suçlarını övünerek itiraf edenler de cezalandırılacaklardır!

FİŞLEMENİN DE İTİRAFI VAR KARARDA

Gökhan Güneş, kararın aynı zamanda ‘2013’ten beri yapılan sistematik fişlemenin de belgesi olduğunu belirtiyor. Şunları yazıyor:

FİŞLEMELERİN ÖRGÜTLÜ, SİSTEMATİK VE YAYGIN YAPILDIĞININ RESMİ BELGESİ OLAN KARAR! @TCYargitay Ceza Genel Kurulu’nun Birol Erdem Kararı, binlerce insana uygulanan düşman ceza hukukunun somut bir delili ve “adamına göre verilmiş” bir karar olmasının yanında, 2013’ten itibaren başta yargı olmak üzere yapılan fişlemelerin “belgeli” olarak hem de Yargıtay kararında yer aldığı ilk örnektir. Zira B. Erdem, kendini kurtarabilmek için tüm suç ortaklarını kişi, yer ve zaman belirterek ifşa etmiş, Yargıtay’da bu fişlemeleri dosyaya koymuştur.

Bu ifadeden de anlaşılacağı üzere, fişlemeler 2013’te başlamış ve fişlemeleri yapanlar şu an kamu ve yargı bürokrasisinin en tepesindeki görevlerle ödüllendirilmişlerdir.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin