Yargıdaki AKP hakimiyeti ‘uyumlu’ avukat projesiyle tamamlanıyor

Son düzenlemelerle özellikle hakim ve savcılar üzerinden bağımsız yargıyı ele geçiren AKP, şimdi de gözünü savunma makamı olan ‘avukatlık’ mesleğine çevirdi. Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Çiğdem Toker’in köşesinde avukatlarla ilgili yeni bir çalışmadan haber verdi. Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü’nün web sitesinde görüşe açılan yasa düzenlemesine göre, hakimler duruşmalarda avukatları dışarı atabilecek ya da davadan el çektirebilecek. Avukat olmaması da davayı etkileyemeyecek, duruşma savunmasız devam edebilecek.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı”, Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü’nün web sitesinde görüşe açıldığını aktaran Ciğdem Toker, “Bu taslağın ilgili maddesi ile hâkime, gördüğü bir davada, davanın avukatını salondan ve bütün davadan uzaklaştırma yetkisi veriyor. Maddede sözüm ona bu yetkinin çerçevesi çizilmiş ve belli koşullar sıralanmış.” dedi.

Toker, ” Özetleyecek olursak; avukatın bir disiplin suçu işleyerek duruşmanın ertelenmesine yol açması, sonraki duruşmalarda da yeniden benzer fiili işlemesinden söz ediliyor. Böyle bir halde -ki, o hali tanımlayacak olan kişi de hâkim avukat salon dışına çıkarılacak, o dava da savunmasız devam ettirilecek.” ifadesini kullandı.

Toker,” Gazetecilerine, akademisyenlerine, yargıçlarına, savcılarına, öğretmenlerine, on binlerce kamu görevlisine, insafsızlık ötesi haksızlık hukuksuzluk yaşatılan, hukuk devletinin kâğıt üzerinde kaldığı bu ülkede, şimdi de avukatlar “uslu” hale getirilmek isteniyor.” diyerek, durumu özetledi

Çiğdem Toker’i Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazısı şöyle;

‘Uyumlu’ avukat projesi

İki talimat iki haber:

-TBMM, İçtüzük değiştirilmeden tatile girmeyecek.
-AKM yıkılacak.
İki haberi aynı ortak paydada birleştiren özellik ise;

OHAL rejimi altında yapılan ve yasaya aykırı sonuçlandırılmış referandumun ardından yürürlüğe giren Partili Cumhurbaşkanlığı’nın karakterini güçlü temsil etmesi.
İçtüzük, “TBMM’nin Anayasası” diye nitelenen kurallar seti.

Değişikliğin amacı, TBMM’yi referandumda oylanmış anayasaya uygun biçimde şekillendirmek. Türkiye’de toplumsal hayat sanki bahar havasında, demokrasi içinde akıyor gibi, “her partinin kendi içtüzük değişikliğini getireceği” gibi samimiyetsiz çağrılar eşliğinde iktidar kurallarının dayatılacağı ve geçirileceği bir değişiklik.

Bir başka deyişle, dokunulmazlıkların kaldırılması projesine “Anayasaya aykırıama evet” denildiğinden bu yana hükmü zayıflayan TBMM’yi büsbütün etkisiz kılacak bir hamleden söz ediyoruz aslında.

Avukat hâkimin memuru olamaz

Gazetecilerine, akademisyenlerine, yargıçlarına, savcılarına, öğretmenlerine, on binlerce kamu görevlisine, insafsızlık ötesi haksızlık hukuksuzluk yaşatılan, hukuk devletinin kâğıt üzerinde kaldığı bu ülkede, şimdi de avukatlar “uslu” hale getirilmek isteniyor.
“Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı”, Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürlüğü’nün web sitesinde görüşe açıldı.

Bu taslağın ilgili maddesi ile hâkime, gördüğü bir davada, davanınavukatını salondan ve bütün davadan uzaklaştırma yetkisi veriyor. Maddede sözüm ona bu yetkinin çerçevesi çizilmiş ve belli koşullar sıralanmış. Özetleyecek olursak; avukatın bir disiplin suçu işleyerek duruşmanın ertelenmesine yol açması, sonraki duruşmalarda da yeniden benzer fiili işlemesinden söz ediliyor. Böyle bir halde -ki, o hali tanımlayacak olan kişi de hâkimavukat salon dışına çıkarılacak, o dava da savunmasız devam ettirilecek.

Ankara Barosu, tutumunu hemen belirledi. Zaman yitirmeden ve net biçimde. Amaçlananın “uyumlu avukatlık” olduğunu, bu düzenlemenin avukatı memurlaştıracağını bildirdi. Kimin memuru diye sormaya gerek var mı? Baro değerlendirmesinde, aynı yasanın bir başka maddesine göre avukatın duruşmadan dahi çıkarılmasının mümkün olmadığı, bu konuda açık hüküm bulunduğunu vurgulanıyor.

Ankara Barosu, kurulmak istenen avukatlık modelini kesinlikle reddediyor. Diğer baroların nasıl ses vereceği, önümüzdeki günlerde izlemeye değer konulardan biri olacak.
Taslak maddenin bu şekliyle yasalaşması, savunma hakkının cendere altına alarak avukatsız yargılamanın önünü açacaktır. Mevcut ortamda bu ihtimalin gerçekleşmesi imkânsız değil. Taslağın TBMM’ye taşınma süreci ile TBMM’nin İçtüzük değişikliği üzerinden etkisizleşmesi sürecinin iç içe geçecek olması, konuyu daha yaşamsal kılıyor.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin