YORUM | LEVENT KENEZ
Hafta içi AKP’nin yine il kongreleri vardı. Koronavirüs sebebiyle neredeyse bütün toplantılara yasak getirilirken, hatta sokak eylemleri bile görünürde bu sebeple yasaklanıp muhalifler dövülürken AKP toplantıları için istisnalar devam etti. Hatta bazı şehirlerde valilikler, AKP kongreleri bitince yeni yasakları açıkladılar.
Şüphesiz haftanın en renkli kongresi Bilecik’te oldu. Erdoğan’ın video konferans ile katılacağı kongreye salonun dolu görünmesinde aksilik yaşanmasın diye il teşkilatı işi sıkı tuttu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz da katılımcılar arasındaydı.
Erdoğan’a karşı mahcup olmama stresi demek nazara sebep oldu ki haber bile olmayacak Bilecik’teki kongreyi duymayan kalmadı.
Sosyal medyada Bilecik’in haritadan silineceği, başlarına geleceklerden dolayı halkta gergin bekleyişin sürdüğü gibi epey makarası yapılan olayı duymuşsunuzdur.
Erdoğan her ile ayrı ayrı bağlanıyor ve il başkanı ile konuşuyor. Sıra Bilecik’te il başkanı Serkan Yıldırım’a gelmişti ki ses problemi yaşandı. Olağan kongre falan derken bir şey oluyor sanmayın. Erdoğan için toplanmadan ibaret. Yıldırım yaklaşık 1 ay önce zaten atanmıştı, görev devir-teslim töreni bile yapılmıştı.
Olaya gelelim. Yıldırım’ın sesinin karşı tarafa gitmemesi nedeniyle teknikçi bir arkadaşın “Adamın sesi gelmiyor a… k…” sözleri duyuldu. Herkes kıyamda Erdoğan’a bakarken bir anda bir panik yaşandı. Sesi gelmiyor derken herkesin ilk başta anladığı gibi Erdoğan’ın sesi değildi. Başkanın sesiydi. “Adamın sesi gitmiyor a… k…” olması gereken veciz ifadeyi bastırmak için hemen salon devreye girdi ve dik dur eğilme tezahüratları başladı.
Erdoğan, çalışan mikrofon bulun falan derken teknikçi arkadaş bir kez daha aynı sözlerle devreye girince bu kez ikinci kez rezil olmanın ayıbı bütün salonu kapladı.
Neyse sevgili Bilecikli AKP’liler, oradaki sesler bağlantı sorunu yüzünden genel başkanın olduğu yere gitmemiş, yani Erdoğan canlı kanlı duymamış. Sonradan haberi hiç olmamıştır, Erdoğan’ın hiç umurunda olmaz böyle şeyler kendisine dokunan bir şey yoksa ama yerelde bu tür şeyler olay olur arkadan vıdı vıdısı çok olmuştur.
Aslında Bilecik’teki olayın anlattığı çok önemli bir şey var. Protokoldeki seçkinlerin ve tribündeki fakirlerin en büyük korkusu sesin sayın liderlerine gidip yerin dibine geçtikleri paniği. Bir de dışarıdan seyredenlerin adamın sesi derken adamı Muharrem İnce’nin adamı sanmaları. Elbette kadınlı-erkekli bir toplantıda bu küfür tepki çeker. O da Anadolu irfanı gereği kınanır.
Ama işin aslı şu ‘a… k…’ küfrü duyulduğunda marka haline gelmiş herkesin ilk aklına gelen kişi Mehmet Cengiz şüphesiz. Küfrü duyup panik olan mümtaz kitle Cengiz’in kendi ceplerindeki parayı hüpletmesini, eşek gibi çalışıp ödedikleri vergi paralarıyla kendisine mini bir imparatorluk kurmasını, çaldıklarından diğer hırsızlara haraç vermesini, ne olur ne olmaz buralar karışırsa diye İngiltere’de neredeyse bir sokak almasını, yerli ve milli işadamı olmasına rağmen metresleri ile gezmesini ve pek tabi bütün bunları yapmasına izin veren mafya liderini pek önemsemez.
Duyulmasını istemediği şeyin kendisine yapılmasına pek itirazı olmadı şimdiye kadar. Yeni yeni hissetmeye başlamasından dolayı şimdi biraz homurtular duyuluyor ama çok geç. Hepimize geçmiş olsun. Sen ağaç kabuğu yerken eğer elinden kaçırmadıysan Cengiz diğer çete arkadaşları ile beraber yurt dışından sana ses verecek. Onu duyacaksın.
Bu arada sosyal medyada Bilecik’i ti’ye alan epey paylaşım olduğundan bahsetmiştim. Bir Bayburt seviyesine gelmese de güzel, ince gören şeyler türetilmiş. Bilecik diye bir şehrin varlığı üzerinden epey muhabbet döndü.
Küçümsediğimiz Bilecik 15 yıl aradan sonra son seçimde AKP’li belediye başkanını değiştirdi. Daha önce sandıkları pek sallamadıkları için küsuratlı kaybediyorlardı bu sefer sandıklara sahip çıktılar. Minicik Bilecik’te bile dönen rant çemberi, müteahhit haraçları, eski başkanın oğlunun işleri vs. gösteriyor ki her il ismi pek duyulsun duyulmasın birbirinin aynı hale gelmiş.
