Uyuyan kök hücreler (1)

Analiz | Barbaros J. Kartal

Meydanlarda, Avrupalı liderler için, ‘eteğinin altına giriyorlar’ diye hakaret ettiği Haçlıların lideri Papa’yı aramış Kudüs meselesi için. ABD’ye kızıp İsrail ile ilişkileri kesmek nedir o da ayrı mesele. Ufukta böyle bir şey yok. Yakında İslam ülkeleri zirvesine ev sahipliği yapacağız. Epey bir süre ümmet, Kudüs konuşmaları ile geçecek. Araya da şiir ve ayet soslu hamasi laflar…

Yunanistan’a gidip Lozan konusunu açması bir taktik… Artık ezberlediğimiz şeyi yapıyor, ülkenin önüne gündem atıyor. Şimdi CHP bu gündeme atlayacak. Atatürk’ü, İsmet Paşa’yı savunuyorum derken bir bakmışsınız belgeler, dekontlar, Reza’lar unutulmuş.

Mutfakta gerçekte ne pişiriliyor dendiğinde benim başka bir korkum var.

ÜLKEYİ DIŞA KAPATMANIN TAŞLARI DÖŞENİYOR

Sermaye çıkışı ile ilgili “sakın korkmayın, izin vermeyin, vatana ihanettir” şeklinde açıklamasını ertesi gün “Benim tepkim moderatöreydi” seviyesine indirmiş olsa da aslında demek istediğini dedi. Bazılarına göre birkaç aileye mesaj gönderdi. Bazılarına göre ise ekonomide işler sanıldığından da kötü gidiyor. Ben ülkeyi tamamen kapatacağı bir düzleme sokmayı planladığını ve bunun ekonomik taşlarını döşemek istediğini tahmin ediyorum. Çıkan sermayenin farkında ve açıkça tehdit etti.

Ekonominin yüzde 50’si AB ile ithalat ve ihracata dayalı bir ülke Türkiye. AB’ye mal satmadan ya da AB’den mal almadan ayakta durması mümkün değil. Bunu bildiği için AB ile ekonomik ilişkilerin devam etmesini istiyor, iş adamlarına da bunu hissettirip ölümü gösterip sıtmaya razı ediyor. AB’ye de uzun süredir mealen dediği şu:

“Senden mal alayım, sana ucuz mal satayım. İhaleleri zaten siz alıyorsunuz. Üye olmak gibi bir seçenek kalmayacağı için siz de rahatlarsınız. Göçmenlere kapıyı kapatayım siz de şu hapisteymiş bu hapisteymiş, demokrasiymiş çok da ses çıkarmayın. Hassas olduğunuz birkaçını zamanla salarım ama bana ekonomik bir tedbir düşünürseniz göçmenleri de yollarım. Suudi Arabistan, Rusya ve Çin ile nasıl oluyorsa aynısını benle de yapın. NATO’dan çıkmak gibi sivri ve pratiği imkansız fikirleri de gündeme getirmeye gerek kalmaz.”

Avrupalı liderlerinin bundan pek rahatsız oldukları söylenemez. AB kurum olarak kınamaya ya da endişelerini dile getirmeye devam edebilir.

NEFESİ KADAR YAKINMIŞ AMA HİÇ DOKUNMAMIŞ

5 Aralık 2017 tarihli yazısında Selvi şöyle diyor:

‘Şu ana kadar kendisini gizlemeyi başaran ‘fetö’cülerin girişebileceği eylemler,  Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik suikast girişimi ya da intihar eylemi…’

Biraz geriye gitmeden önce şu Erdoğan’a suikast meselesi ile ilgili olarak sıkça tekrar ettiğimiz şeyleri hatırlatmakta fayda var. Selvi ve benzeri memurlara göre Cemaat 15 Temmuz’da da Erdoğan’ı öldürmek istemiş.

ŞİMDİDEN SONRA BURNU KANASA…

Şimdi…. Hükümetin bize anlattıkları ile gidelim. Erdoğan’ın 24 saat yanında bulunan 5 yaverinin 4’ü uydurdukları “Fetö”den çıkmıştı öyle mi? Öyle diyorlar. Peki bu adamlar asker mi? Asker. Erdoğan’ı öldürmeleri çok kolay. Ki öldürmek denince aklınıza illa da vurmak gelmesin. Okuduklarımızdan izlediklerimizden biliyoruz ki bir sürü yöntemi var. Eceli ile ölmüş bile zannedilebilirdi. Bu tür şeyleri yazınca hemen bizimkilerin yüreği ağzına geliyor. “Aman şimdi yaparlar ihale bize kalır”. Yahu geçtik o eşikleri, adamlar tanklı tüfekli darbe yaptılar, 250 kişiyi öldürdüler daha ötesi mi var bize kalacak?

Devam edelim. Hükümetin anlattığına göre Cemaat Erdoğan’a nefesi kadar yakınmış. Ama öldürmek için otelin yolunu bile bulamayan adamları göndermiş. Hem de o gece onun helikopterini de uçağını da Cemaat’in pilotları kullanmış. Geçelim bunları. Bu saatten sonra Erdoğan’ın burnu kanasa ya kendi yapmıştır ya da iş tuttuğu güçler yapmıştır.

Ordunun yüzde birinin katıldığı bir darbe 15 Temmuz. Bıkmadan usanmadan yazmak, hatırlatmak lazım. Ordunun sadece yüzde biri katıldı. Peki kaç general içeride? 185! Bu kadar generali olan yapının harekete geçirdiği asker sayısına bak. Ordunun kurmay subaylarının yüzde 90’ı ya ihraç ya tutuklu. 8 bin asker katılmış darbeye bunun yarıya yakını mecburi askerlik hizmetini yapan gençler ve askeri lise öğrencileri. Yani nereden tutsan elinde kalıyor.

Bir de Cemaat’in ele geçirdiğini iddia ettikleri emniyet de darbe gecesi cuntacıların karşısına dikilmiş. Neyse… Gelelim esas meselemize.

KIYAMET KOPSA DA UYANAMAYAN ‘UYUYAN HÜCRELER’!

Bir süredir dile dolayıp duruyorlar yok uyuyan hücre yok intihar eylemi yok suikast yok örgüt içi infazlar. Bunlar, aslında ne planladıklarını gösteriyor. Yahu adamın gecekondusunu yıkmaya gidiyorsun adam elinde ne varsa zabıtaya saldırıyor, çocuğunun boğazına bıçak dayıyor.  Binlerce iş adamının malına çöktünüz, on binlerce insanı evinden aldınız, yüz binlerce insanı işinden ettiniz bir tanesi bile şiddete bulaşmadı. Hamile kadınları süründürdünüz bir tane bile vukuat çıkmadı. Kime ne anlatıyorsunuz?

Bakın yukarıda yazısından örnek verdiğim Selvi, “fetö”nün suikast hücresi başlıklı yazısında bir yıl önce ne yazmış

“15 Temmuz darbe girişiminden sonra ‘fetö’cü yapılanmanın başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere stratejik hedeflere yönelik suikast girişiminde bulunacağı söyleniyordu. Rus büyükelçi Karlov’a yönelik suikast tam da bu konsepte oturuyor. Ancak Karlov suikastının bir son değil, bir başlangıç olmasından endişe ediliyor. ‘fetö’cü yapılanma yeni bir faza geçti.

(…)

Uyuyan hücrelerin harekete geçirilip Karlov suikastında olduğu gibi stratejik hedeflere yönelik suikastlar düzenlenmesi… Ya da intihar eylemleri.

(…)

İstihbarat birimleri şimdi uyuyan hücreleri tespit etmek için çalışıyor.

Önümüzdeki günler ‘fetö’ suikastçıları açısından önemli gelişmelere gebe olabilir.” (22 Aralık 2016).’

Laflara bak. Allah korkusu falan kalmamış. İnşallah bu laflarla gidersin mezara! Neyse.

Yani ülkede kıyamet kopmuş bir türlü uyanmamış bu hücreler! En heyecanlı yerde kalalım. Selvi’ye bir yıldır aynı lafları söyletenler neler planlıyor olabilir bir sonraki yazıda devam edelim.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

2 YORUMLAR

  1. Malum Beyaz Torosların yerini almış olan Transporterlarla kaçırıp uyuşturucu verdikleri bir cemaatçinin üzerine bomba düzeneği sarıp uzaktan kumandayla patlatırlar, sonra da ..ÖCÜ canlı bomba eylemi manşetleriyle duyururlar! Devlet dediğin şey artık büyük bir çete/mafya yapılanması gibi çalıştığı için böyle şeyleri yapmaları olası..

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin