Ümit Özdağ kimin için vuruyor?

YORUM | MAHMUT AKPINAR

Zafer Partisi için çekilen “Sessiz İstila” isimli kısa filmi izlediğimde ilk aklıma gelenler ajitasyon, korku iklimi oluşturma, göçmenlere karşı nefreti körükleme oldu. Ciddi bir problemin, yangının üzerine ateşle giderek oradan siyasi rant devşirme çabası gördüm.

Öncelikle Türkiye’nin bir göçmen politikasının olmadığını, sınırlarımızın iktidar tarafından kasten kevgire çevrilip göçmenlerin içerde ucuz işgücü, dışarda şantaj ve pazarlık aracı olarak kullanıldığını ifade etmek lazım. Göçmen problemi gerçekten endişe edilecek düzeyde. Ama endişe sebebi olması gereken konu rakamlardan öte bir göç ve göçmen politikasının olmaması. Göçmenlerin hiçbir prosedüre, ilkeye, entegrasyon sürecine tabi tutulmaksızın ülkeye tamamen siyasi rant amaçlı alınması.

BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️

Daha zorlarsanız taammüden Türkiye’yi batağa sürükleme, nüfus dengelerini değiştirme, Türkiye’yi tamamen Ortadoğulaştırma çıkarabilirsiniz. Bunların tek sorumlusu AKP iktidarı. Ne Suriyelilerin ne de hedef alınan Afganların bir suçu, vebali var. Onlar savaş içindeki ülkelerinden kaçıp kendisine yeni bir hayat kurmak isteyen insanlar. Onları şeytanlaştırmak ne çözüme hizmet eder ne de barışa.

Ama Zafer Partisi lideri çok iyi bir damar yakaladı ve toplumda var olan problem üzerine kurdu siyasi planını. Bunun tuttuğunu gördüğü için de sürekli aynı noktaya vurmaya devam ediyor. Çözüm üretmekten çok o yarayı kanatmayı ve huzursuzluk sebebi yapmayı tercih ediyor. Süleyman Soylu’nun Ümit Özdağ için söyledikleri bırakın bir bakanı devlet adamını, sokaktaki bir kimse için dahi kabul edilebilir değil. Ama Süleyman Soylu’nun saldırgan ve seviyesiz sözleri Ümit Özdağ için can suyu oldu. Uzunca süredir siyasi arenada kendine yer edinmek, gündem olmak isteyen Ümit Özdağ göçmenleri şeytanlaştırarak ve Süleyman Soylu’dan yediği küfürler sonrası çok iyi bir ivme yakaladı ve sempati topladı. Buradan yol açıp yürümeye devam edecek, bunun siyasi rantını sonuna kadar kullanacaktır.

Peki bu siyasi rant ne hesabına ve kimin için devşirilecek?

Hatırlayalım: Erdoğan, karşısındaki siyasi blok olan Millet İttifakı’nı bölmek için uzunca süredir planlar yapıyor. Buna matuf bir dizi siyasi aktör ve parti üretti. Kanaatimce Muharrem İnce, Tansu Çiller, HDP’li Kars eski belediye başka Ayhan Bilgen bunlardan. Ümit Özdağ’ın ise diğer adaylardan daha öte yönlerinin olduğunu düşünüyorum. Ümit Özdağ sadece Erdoğan için sahaya inecek birisi değil. Öteden bu tarafa derin, karanlık cenahları olan, Ergenekoncu-Ulusalcı kesimlerin takip ettiği bir isim. Ümit Özdağ bu çıkışıyla kısa vadede Millet İttifakı’ndan oy çalacak, Meral Akşener’e karşı mevzi kazanacak, milliyetçi muhafazakar oyları AKP lehine bölecek olsa da, uzun vadede Ergenekon projeleri çerçevesinde yürüyecek bir kişilik.

Bir kayıkçı kavgası görüntüsü verildi ama Süleyman Soylu ile Ümit Özdağ’ın dalaşı kanaatimce bir stratejinin gereği. Süleyman Soylu harika pas verdi, Ümit Özdağ da onu harika değerlendiriyor. Gayet akıllıca bir strateji. Böylece marjinal bir siyasi lider olan Ümit Özdağ parlatıldı, ayrıca bu vaka ile Ümit Özdağ yandaş değil, AKP karşıtı bir konuma yerleştirildi. Muvazaalı muhalefet eleştirilerinin önünü kesti. Düello tehdidi ve akabinde Süleyman Soylunun sinmesi ile Özdağ “delikanlı”, “yiğit” moduna sokuldu. Kısa sürede, birkaç hareketle kâr içre kâr yaptılar, daha ne olsun!

Erdoğan’ın kısa vadede ana hedefi seçimi almak ve buna yönelik Millet İttifakı’nı yıpratmak, bu siyasi bloğu içerden çatlatmak, halk nezdinde itibarsızlaştırmak. Ortaya çıkardığı naylon liderlerle ne kadar oy çalabilirse kâr diye düşünüyor. Sandıkta alamayacağını anlarsa kaos projelerini yedekte tutuyor ve hazırlıklarını yapıyor zaten. OHAL ilan edilecek şartlar oluşturup seçimlere yine OHAL ile gitmek ve dilediği sonuçları masa başında almak isteyecektir.

Peki Ümit Özdağ’ın bu kadar parlatılması giderek ısınan Erdoğan-Ergenekon çatışmasında Erdoğan’ın aleyhine olmaz mı?

Mevcut halde mevzi almalar, salvolar başlasa da Erdoğan ile Ergenekon hala müttefikler ve birlikte yürüyorlar.

Eğer yeni ve rahat binebilecekleri bir binek bulamazsa Ergenekoncular Erdoğan’la ittifakı bozmaz. Yorgun, kredisi bitik ve kendilerine muhtaç bir AKP daha çok işlerine yarayabilir. Nasıl olsa yaptıramadıkları şey yok. Ayrıca milletin ümit olarak gördüğü partiler içinde ne kadar elemanları var, ne yatırımlar yaptılar, partilere gömülü hangi lider adayları var bilmiyoruz. Ümit Özdağ sadece bunlardan birisi. Ergenekoncular stratejik oynar.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

4 YORUMLAR

  1. Ben Zafer Partisi’ni gerçek bir muhalefet olarak görüyorum. İlk defa bir muhalefet partisi ortaya çıktı. Ümit Özdağ, hislerimize tercüman oldu. Vatanın çıkarları şahsi çıkarlarımızdan üstündür. Bu nedenle Vatansever kişiler Zafer Partisi etrafında kenetlenmelidir.

  2. Ne zaman bir dolandırıcı ile karşılaşsam aynı ifadeyi kullandı; “Vatanın çıkarları şahsi çıkarlarımızdan üstündür.”

    Vatanın çıkarları, benim fakirleşmeme, işsiz kalmama, kutuplaşmaya, siyasilerin suçlarının bedelini başkalarına ödetmeye, devleti devlet yapan yasaların bizzat devlet görevlileri tarafından paspas edilmesine engel değilse, o vatan her neresiyse …..

  3. Amerikan seçimleri için yazılıp çizilmişti medyada, ister Cumhuriyetçi, İster Demokrat, sistemin ana yönü hep bellidir diye. İletişim tarihçileri, siyaset bilimcilerinin bazıları, demokrasinin, aslında önceden verilmiş belirlenmiş kararların, topluma kendi kararıymış gibi kabul ettirilmesinin adıdır demiştir.

    Türkiye de, oluşan iki kutuplu, Millet ittifakı ve Cumhur İttifakını da böyle görüyorum. Kazananın aynı taraf olacağı, bir sistemin kurulduğunu düşünüyorum nedense. Ergenekon, belli ki Erdoğan giderse, hazır ellerinde, milliyetçilik, dindarlık söylemiyle avuca alınmış bir kitle bulacaklar. Kaytan bıyıklı, inşallah, maşallahlı konuşan, nas diyen birisini o sistemin başına koymalarıyla o kitleleri avuçlarında rahatça tutarlar.

    Millet ittifakı daha da kolay, çünkü demokrasi, ekonomik düzelme söylemleriyle, kirlenmemişliğiyle, muhalefeti oluşturmak larvalarıyla daha kolay.

    Görünen o ki, aralarında farkların sonucu değiştirmeyecek bir toplum mühendisliği yapılıyor şu an.

    Saat yeniden kuruluyor, sistem yeniden oluşturuluyor.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin