10 aydır cezaevinde olan yüzde 98 engelli Bilal Konakçı’nın eşi Özlem Konakçı, “Koğuşun içinde elleri ve dizleri ile sürünerek gittiği için ayakları ve dizleri yaralı. Zaten bir eli yok, gözleri görmüyor. Sesimizi duyun, bizi görün artık!” diyerek yetkililere seslendi.
2009 yılında geçirdiği bir patlamada gözlerini, sağ elini ve sol elinin işaret parmağını kaybeden eski polis Bilal Konakçı, Yargıtay cezasını onadığı için 18 Şubat 2021’de tutuklanarak Buca Kırıklar Cezaevine gönderilmişti. Görme engelli Konakçı, ByLock kullanmakla suçlanmıştı.
Eşi Özlem Konakçı, ihtiyaçlarını tek başına gideremeyen eşinin tahliye edilmesi için aylardır çırpınıyor ancak yetkililer kapı duvar.
Bilal Konakçı’nın durumunun cezaevinde daha da ağırlaştığı öğrenildi. HDP eski Milletvekili Mehmet Ali Aslan Konakçı’nın eşi Özlem Konakçı’nın son açıklamalarını sosyal medya hesabından paylaştı.
10 aydır cezaevinde olan %98 engelli Bilal Konakçı’nın eşi :
“Koğuşun içinde elleri ve dizleri ile sürünerek gittiği için ayakları ve dizleri yaralı.
Zaten bir eli yok,gözleri görmüyor.Sesimizi DUYUN,bizi GÖRÜN artık ”
DenetimliSerbestlik Uygulansın@adalet_bakanlik pic.twitter.com/e5eAOtE4OF
— Mehmet Ali ASLAN (@HemmedAliAslan) December 22, 2021
Özlem Konakçı’nın aktardığına göre eşi koğuşun içinde elleri ve dizleri üzerinde yürüdüğü için ayakları ve dizleri yara oldu. “Zaten bir eli yok, gözleri görmüyor.” diyen Özlem Konakçı, yetkililere, “Sesimizi duyun, bizi görün artık.” diye sesleniyor.
%98 engelli
Polis
Gazi
Görmeyen, kolu olmayan
Sonra
By lock
Burada biraz üzülerek gülün, gülün..
Sonra
Allah Allah deyin
HDP li eski bir miletvekilinin vicdanının sizlamasi neticesinde attığı tivit..
Sonra Akp yi düşünün, islamı, Kur`an-ı Kerimi…..
Ve bütün bunları Kur`an diyen, nas diyenlerin yaptığını düşünün..
………………
İşin içinden asla çıkamazsınız, onun için mevlam görelim neyler, neylerse güzel eyler deyin ve bekleyin…
Mutlaka Allah içimize su serpecektir…
Ama mutlaka…
“Bu insanı hangi suçundan ötürü hücreye attınız!” diye sorulduğunda, ne cevap verecekler. Bu ve benzeri zulümleri işleyenlerin üzerini toprakla örtmek gerek. Toprak kimleri kabul etti, bu zalimleri de kabul edecektir.
Sırf bu mazluma yapılanlara sessiz kaldığı için bu toplumu asla affetmeyeceğim. Birgün çok ağır bir bedel ödeyecek bu iki yüzlü toplum.
Kalbim çatlayacak gibi oluyor, mideme kramplar giriyor, mağdurlar rüyalarıma giriyor. Insanlar döviz-altın fiyatları ile yatıp kalkıyor. Insanliktan çıkacaksak mal da , mülk de, evladı da, her şeyi batsın.
Cibril o dört şeyden dördüncüsünü aldı mı içimizden?