Kim bu kader mahkumları?

YORUM | TUFAN CAN

Bir süredir genel af Türkiye’nin gündeminde. Kamuoyunda bu konuda ciddi bir talep oluşmuş durumda; dolayısıyla toplumun her kesiminin oylarına talip olan ve helalleşme çağrısıyla önemli bir adım atan Ana Muhalefet Partisi CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da gündemine girdi.

Kılıçdaroğlu sosyal medya uygulaması üzerinden yaptığı açıklamada; “Af konusunda titizlikle yönetilmiş bir düzenlemeyi iktidar ile konuşmaya hazırız. Görüyoruz beceremiyorlar, birlikte çözebiliriz. Ancak bu af sadece belli başlı suçları kapsayacak; terör, taciz, tecavüz ve benzeri suçlar kapsam dışı kalacak, kader mahkumlarına yönelik olacaktır. Şunu da peşinen söyleyeyim, Fotoromancı hiç heveslenmesin, heyecan yapmasın. Baronlara da af maf yok.” diyerek af konusundaki görüşünü dile getirdi. Ancak Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışı tepki topladı.

Bununla birlikte; genel affın kapsamı tartışılırken kimlerin kader mahkûmu olduğunu mercek altına almak şart oldu. Buna göre; şarkıcı Onur Şener’i öldüren “devletin memurları” “kader mahkûmu” sayılıyor!

Esra Hankulu ve Aleyna Çakır cinayetlerinin faili olarak yargılanan ve 10 yıl ceza alan Ümitcan Uygun da “kader mahkûmu” sayılanlardan. Zira işlediği suçlar arasında terör, taciz, tecavüz ve uyuşturucu gibi suçlar yok. Bunun yanı sıra; adam öldürenler, nitelikli yaralama gibi yatarı bulunan suçları işleyenler, trafik magandaları, askeri casusluk suçları işleyenler de “kader mahkûmu” oluyor. 

Hırsızlığın mevcut ceza yasalarında yatarı yok, ancak hırsızlığı meslek haline getirenler cezaevinde kalmalarına imkân verecek cezalar alabiliyor. Dolayısıyla onlar da “kader mahkûmu” kavramı içerisinde affa layık olabiliyor. Kaçakçılar, işkenceciler, kadın katilleri, dolandırıcılar, ihaleye fesat karıştıranlar yetim hakkı yiyenler, kamu kurumları aleyhine dolandırıcılık suçları işleyenler “kader mahkûmu” nişanını gururla taşıyabiliyor.

Öte yandan; Gezi Parkı eylemlerini organize ve finanse ettiği iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkûm edilen iş insanı Osman Kavala ve aynı gerekçeyle 18 yıl hapis cezası verilen Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Mine Özerden ve Hakan Altınay “terörist” oldukları için affedilmiyorlar. Affedilecek bir suç işleyip işlemedikleri bir yana; muhalif duruşları nedeniyle halen cezalandırılan ve yıllardır cezaevlerinde kalan onlarca isim çıkacak bir olası genel afta cezaevlerinin gediklisi olarak kalmaya devam edecekler.

Saçma sapan terör suçlamalarıyla cezaevlerine atılan hayırsever insanlar da “kader mahkûmu” olmadıkları için durumlarında bir değişiklik olamayacak.

Örneğin; 2009 yılında imha etmeye çalıştığı bombanın patlaması sonucu %98 engelli olan ve terörist ilan edilen 2 çocuk babası Gazi Polis Bilal Konakçı cezaevinden çıkamayacak. Çünkü kendisi asla bir “kader mahkûmu” değil.

Hasta ve yaşlı mahkumlar da kapsam dışında kalacak.

Elbette bu hamur çok su kaldırır ama Sayın Kılıçdaroğlu’nun affedip helalleşeceği kader mahkumları ile teröristler kabaca böyle iki sınıfa ayrılabilir. Atılacak olası bir adım da bu çerçevede maşeri vicdanda karşılık bulacaktır elbette.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. Kılıçdaroğlu topu topuna iki cümle etti, bu iki cümlede de çuvalladı. Çünkü iktidarla bir hareket ettiklerinden bunu gizlemek için “onlar tek başına beceremiyorlar” diyerek sanki beceremediler, biz el atmak zorunda kaldık moduyla derin işbirliğini gizlemektedir.

    Sonra “ama bak teröristi af etmeyiz ha!, cıs” diyerek rejimin hukuk olmayan sistemini temize çıkarmaktadır. Çünkü bu hukuksuz sistemi kendisi devir alacak. Bu yüzden rejimi niye kötülesin?

    Sonra “ama bak baronları affetmeyiz” diyerek ahlaklı, dürüst görünmeye çalışırken iyice çuvallar. Çünkü resmen aptalı oynamaktadır. Çünkü büyün baronlar zaten dışarıdadır. Sanki hukuktan yanaymış gibi görünmeye çalışıyor ama cezaevinde olmayan, sokakta olan baronları sanki cezaevindelermiş gibi “affetmeyiz ha” diyor.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin