Türkiye’de ulusal basın bitirildi, sıra uluslararası medyada: Alman gazeteciler gitti

AKP hükümeti tarafından basın kartlarının süresi makul bir gerekçe olmaksızın uzatılmayan Alman gazeteciler Jörg Brase ve Thomas Seibert Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldı. Seibert, akreditasyon alamamalarının “Batılı basın mensuplarına verilen bir mesaj” olduğunu söyledi.

Alman gazeteciler Jörg Brase ile Thomas Seibert’in 2019 yılı için basın kartlarının süresinin uzatılması için yaptıkları başvuru Cumhurbaşkanlığı’na bağlı İletişim Başkanlığı tarafından kabul edilmemişti. Yıllık olarak verilen basın kartları, yabancı basın mensuplarının Türkiye’de oturma izni alabilmeleri için gereken şartlar arasında bulunuyor.

“Aldığım ret cevabı için bir sebep yok”

Jörg Brase / ZDF İstanbul Bürosu Şefi

DW Türkçe’nin haberine göre, ZDF televizyonun İstanbul bürosu şefi Jörg Brase ile Tagesspiegel gazetesinin Türkiye muhabiri Thomas Seibert basın kartlarının süresi uzatılmadığı için dün Türkiye’den ayrıldı.

Ocak 2018’den beri ZDF İstanbul bürosunun şefliğini yürüten Jörg Brase, aldığı ret cevabı konusunda “geçerli bir neden” göremediğini belirterek, “En azından adli inceleme gerektirecek bir neden yok. Benim bildiğim kadarıyla, Türkiye’deki mevcut basın yasasını da ihlal etmedim.” diye konuştu.

“Artık hiç eleştirel haber yapılmıyor”

Brase, olumsuz cevabın ‘diğer meslektaşları için de belirsizlik anlamına geldiği’ görüşünde. “Belki de yapılan haberleri etkileme isteğiyle böyle bir hedef izleniyor” diyen Brase, “Ancak bunun işe yaramayacağından yola çıkıyorum. Ulusal medyada bu etkili olmuştu. Artık neredeyse hiç eleştirel haber yapılmıyor, en azından devlet medyasında. Görünüşe göre, şimdi de uluslararası medyada aynı şey yapılmaya çalışılıyor. Fakat bu planın işe yarayacağını düşünemiyorum.” şeklinde konuştu.

“Batılı basına verilen bir mesaj olabilir”

Thomas Seibert / Tagesspiegel İstanbul muhabiri

1997 yılından beri Türkiye’de çalışan Tagesspiegel gazetesinin İstanbul muhabiri Thomas Seibert, basın kartı verilmemesinin ‘yaptığı haberlerle bağlantılı’ olduğuna inanmadığını söyledi. “Bunun Batılı basın mensuplarına verilen bir mesaj olduğunu.” düşünüyorum diyen Seibert, “Burada bir, iki veya üç günah keçisine ihtiyaç vardı. Ve ben de şanssızdım ki, onlardan biri oldum” sözlerini kaydetti.

“Türk meslektaşlarımıza göre bizim durum lüks”

Seibert, Türk gazetecilerin durumunun daha zor olduğuna dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Türk meslektaşlarımızın burada yaşadıkları ile karşılaştırıldığında bizim durumumuz bir lüks aslında. 130’dan fazla meslektaşımız yazdıkları veya paylaşımları nedeniyle cezaevinde bulunuyor. Jörg ve ben ise bugün uçağa biniyoruz. Arada çok büyük bir fark var, bunu açıkça söylemek gerekiyor. Ancak Türk hükümetinin ülke sınırlarının ötesinde de açıkça baskı oluşturmaya çalışması endişe verici.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin