Kültür ve Turizm Bakanlığı, basım ve tanıtımı için 950 bin TL harcandığı ileri sürülen Emine Erdoğan’ın ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ kitabına ilişkin açıklama yayımladı. Açıklamada kitabın maliyetine hiç değinilmedi. Konuya ilişkin haberlerin ‘olumsuz algı yaratmak üzerine’ yayımlandığı iddia edildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, basımı ve tanıtımı için 950 bin TL harcadığı, ‘Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı’ kitabının maliyeti için 3 gün sonra açıklama yaptı. Açıklamada kitabın, ‘çok kısa sürede okurlar ve uzmanların takdirini kazandığı’ savunuldu. Açıklamada, “Bu eser aynı zamanda Türk mutfağını tüm dünyada tanıtmak ve Türk mutfağının zenginliklerine dikkati çekmek üzere ilan edilen, ‘Gastronomi Yılı’ etkinliklerine ve 2022 yılı içinde gerçekleştirilecek olan Türk Mutfağı Haftası’na destek olmak üzere yayıma hazırlanmıştır. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi’nin önsöz yazarak ve tanıtımına katılarak destek verdiği bu eser, alanın en önde gelen akademisyenleri ve şefleri tarafından kaleme alınmıştır.” denildi. Kitabın maliyeti konusunda tek cümle kurulmaması dikkat çekti.
Tam bir skandal!
Düpedüz “intihal”…
Merak etmeyin, “Sayın Emine Erdoğan hanımefendinin yazdığı kitap” diye yola çıkan yüksekliği tartışmalı insanlar, gelen tepkilere göre “önsöz yazarlığına” dönüştürdükleri first lady’mizi, kitabın tutmasına göre tartışmalar sonrasında “bilgilerin toplanmasına, yazı ve fotoğrafların seçilmesine, eserin bugünkü haline getirilmesine, editörlüğe vs. bir çok şeye yükseltirler yeniden.
Normalde yazar/yazarlar kitabı yazar; önsözü birinden/birilerinden yazmasını rica eder ve hiçbir zaman da önsöz yazarı kitabın yazarı sayılmaz. Önsöz yazarının kitaba sahip çıkması açısından da bir ilk yaşanıyor sanırım.
Acaba dünya liderlerinden başka kimlerin eşleri, bu tip intihaller yaptılar? Acaba da bu konuda da bir ilk miyiz?
Sahi siz önsözün Emine hanım tarafından yazıldığına emin misiniz?
Acaba, okuması için verilen yazıları, promterdan okuma konusunda bile sorunlar yaşayan Eşi Beyefendinin kitap yazmasına bakıp motive mi oldu? “O bile bunce işinin arasında, büyük fedakarlık ve cefakarlıkla, gece sabahlara kadar oturup, dünyaya yeni bir istikamet kazandıracak bu eseri vücuda getirdiğine ve ben de Aksaray Külliyesi’nin sakini olduğuma göre, Asırlık tariflerle Türk mutfağının tanıtımını yaparak ülkeme hizmetimi bir daha taçlandırsam…” diye mi düşündü acaba?
Acaba, Bakanlığın bu açıklamasından sonra “Emine Hanım’ın kitabı” diye tanıtan medyadan ve medya mensuplarından özür dileyen kimler olacak? Yoksa açıklamayı görmezden gelip kulaklarının üzerine mi yatacaklar?
Acaba Bakanlığın açıklamasında “alanın en önde gelen akademisyenleri ve şeflerinden tarafından kaleme alınmıştır” denilen akademisyenler ve şefler kimler? Neden bu isimleri kitaptan okuyamıyoruz? Bu akademisyenler ve şefler, vatan millet için bilabedel hizmetlerinin karşılığında ne aldılar ve ne karşılığında kendi ilimlerini ve kalemlerini “kitabemizde ismimizin bile olmasına gerek olmayan isimsiz kahramanlarız” diyerek sattılar.
Acaba Bakanlığın bu açıklaması sonrası “”alanın en önde gelen akademisyenleri ve şeflerinden” birileri ortaya çıkıp “şu kısımları ben yazdım” deme cesaretini gösterebilecek mi?
En önemlisi, Sayın Emine Erdoğan hanımefendi, kalkıp “kitabı ben yazmadım, sadece önsözü yazdım” diye neden demedi? Bakanlığın açıklaması sonrası tepkisi ne olacak?
Yok yok, en basit açıklama, “Bakanlıktaki basiretsiz, tecrübesiz bir personel, -hatta belki kripto F…cü- böyle bir açıklama yapıp kamuoyunu yanıltmaya çalışmıştır…
Yiyen oldukça, önümüze konan herşeye gerek doğrudan gerekse de ilim ve din adamlarının izahlarıyla yedikçe, yedirenler de hep varolacaktır! Vesselam…