AMERİKA GÜNLÜĞÜ | ADEM YAVUZ ARSLAN
Sadece Amerika değil tüm dünya, geçtiğimiz Salı gecesi yapılan ilk başkanlık tartışmasının şokunu yaşıyor.
Başkan Donald Trump ile Demokrat Parti’li rakibi Joe Biden kameralar önünde kozlarını paylaştılar ve ortaya tam anlamıyla kaos çıktı.
Trump’ın sıradışı birisi olduğu biliniyor, agresif tavırlarıyla rakibi Joe Biden’in dengesini bozmaya çalışacağı tahmin ediliyordu ancak bir buçuk saatlik tartışma sonrası bir çok Cumhuriyetçi bile ‘bu kadarı fazla’ dedi.
Özellikle de Trump’ın ırkçılıkla ilgili soruya verdiği cevap yeni tartışmaları alevlendirdi.
Amerika Günlüğü’nde bu haftasonu Trump’ın ‘Gururlu Çocuklar’ını ele almamızın nedeni de bu tartışmalar.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
‘TANIRIM İYİ ÇOCUKTUR’
Trump’ın Proud Boys (Gururlu Çocuklar) hakkında söyledikleri bana bir dönem Türkiye’de de çok popüler olan ‘tanırım, iyi çocuktur’ sözünü hatırlattı.
Malum olduğu üzere 2005 yılında Hakkari Şemdinli’de Umut Kitabevi bombalanmış, sanıklardan astsubay Ali Kaya için eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ‘tanırım iyi çocuktur’ demişti.
Bu ifade bir nevi ‘sırtını sıvazlama’ anlamına geliyordu ki benzeri bir ifade başkan Trump tarafından tartışmanın odağındaki ‘Proud Boys’ için kullanıldı.
Televizyon tartışmasının birinci raundu bitti ancak Trump’ın sözleri bazı kadim tartışmaları da alevlendirdi.
Şöyle ki; moderator Chris Wallace Başkan Trump’a ‘beyazların üstünlüğünü savunan grupları, özellikle de son dönem protestolarda boy gösteren milis yapıları kınayıp kınamayacağını’ sordu.
Trump soruya cevap vermek yerine polemiğe girdi.
Moderatör Wallace’nin özellikle Wisconsin eyaletinin Kenosha şehrinde yaşanan olaylar sırasında manşetlere çıkan Proud Boys (Gururlu çocuklar)ı gündeme getirmesi tartışmayı alevlendirdi. Çünkü Proud Boys üyesi olduğu iddia edilen beyaz bir genç iki protestocuyu öldürmüş, Trump net bir kınamada bulunmamıştı.
Trump yine aynısını yaptı.
Grubu doğrudan kınamadığı gibi “Geri durun ve hazır bekleyin” dedi. Trump’ın bu sözleri önce sosyal medyayı sonra da tüm sanal alemi salladı.
Trump’ın açıklamasından çok memnun olan grup üyeleri Trump’ın sözlerini hemen sloganlaştırdı ve kıyafetlerinin üzerine yazdı.
Hatta bazı grup üyeleri ırkçı paylaşımlar da yaptılar.
Tartışmaların alevlenmesi, kendi tabanından bile tepki gelmesi üzerine başkan Trump ertesi gün grup üyelerini tanımadığını söyledi ancak Proud Boys üyelerine göre başkanın bu mavrası taktiksel.
Peki kim bu Proud Boys ve tartışma neden ciddiye alınmalı?
Trump’ın ‘gururlu çocuklar’ı aslında yeni bir grup.
2016 yılında Gavin McInnes tarafından kuruldu ve beyazların üstünlüğünü savunuyorlar. Gerçi onlar daha çok ‘Batı kültürünün üstünlüğünü’ savunduklarını söyleseler de pratikte aşırı sağcılar, göçmen karşıtılar ve kendilerine göre aşırı solcu gruplara karşı şiddete başvuruyorlar.
Tabi Müslümanlara karşı iyi şeyler düşündükleri söylenemez. Grup ‘batı kültürünün saldırı altında olduğunu’ iddia ediyor.
İlginç bir şekilde üniversite kampüslerinde kendine yer bulan grubun yaygın olarak bilinmesi 2007 Virginia-Charlottesville olayları ile oldu.
Neo Nazi grupların mitinginde rakip gruplar birbirine girmiş, ırkçılık karşıtı protestoculardan bir kişi hayatını kaybetmişti. Başkan Trump ise saldırıyı kınamak yerine iki tarafı da suçlayan ifadeler kullanmıştı.
Grup son dönemlerde Oregon protestoları ile gündemde. Grup üyeleri solcu aktivistlerle çatışıyor.
Sarı ve siyah renklerden oluşan flamaları ve askeri kamuflaj kıyafetleri ile protestolarda boy gösteren grupta ağır silahlı üyeler de var.
Grubun Facebook, Instagram, Twitter ve Youtube kanalları söylemleri nedeniyle kapalı. Daha çok Telegram’da örgütleniyorlar.
TRUMP’IN KAOS TAKTİĞİ
Amerika kamuoyu günlerdir Trump’ın ırkçı grupları kınamayıp onlara destek mahiyetli açıklamalar yapmasını tartışıyor.
Malum olduğu üzere ırkçılık ABD’de eski bir sorun ve halen çözülebilmiş değil. Ancak bu tartışmayı daha da kritik hale getiren yeni bir boyut var.
O da 3 Kasım seçimleri ve Trump’ın ‘kaos söylemi’.
Başkan Trump sürekli seçimlere hile karışacağını, aylarca sonuçların belli olmayacağını, ülkede kaos yaşanacağını iddia ediyor.
Şu ana kadar bu iddiasını destekleyecek bir delil sunamadı ama bu söylemi ısrarla sürdürüyor. Özellikle de mektupla kullanılan oylarda hile yapılacağını iddia ediyor.
Trump destekçileri yaygın olarak sandığa gidip oy kullanacaklar. Buna karşılık Demokratların büyük bir kısmı ise mektupla oy kullanacak.
3 Kasım’da sandıklar açıldığında kuvvetle muhtemel Trump önde çıkacak ve açıklayacağı erken zafer ile taraftarları sokağa çıkacak. Kaldı ki Trump seçimi kaybederse koltuğu kolay terk etmeyecek gibi gözüküyor.
İşte böyle bir ortamda beyazların ve batı kültürünün üstünlüğünü savunan, göçmenlerden nefret eden bir grubun ABD Başkanı tarafından destek bulması kaos endişesini büyütüyor.
Ayrıca unutmamak gerekiyor ki Amerika bireysel silahlanmanın en yüksek olduğu ülke.
Dahası, seçim sorunsuz atlatılsa bile ırkçı söylemleri olan bir grubun kendine taraftar bulup hızlı bir şekilde örgütlenmesi tehlike çanlarının aralıksız çaldığına delalet ediyor.
