Trabzon’un ‘başarısının’ mimarı Ahmet Ağaoğlu

HABER YORUM | HASAN CÜCÜK

Lig şampiyonluğunu İstanbul dışına çıkaran ilk ekip olarak Trabzonspor, 1976 ile 84 yılları arasında tam 6 şampiyonluk kazanarak “dördüncü büyük” sıfatını sonuna kadar hak etmişti. Bu bir devrimdi. Futbol denilince artık akıllara sadece İstanbul gelmiyordu. Sadece yerel ligde değil, Avrupa kupalarında da büyük işlere imza attı. Liverpool ve Inter gibi Avrupa futbolunun devleri Avni Aker’den boynu bükük ayrıldı.

Ama bütün bu başarılar şimdi tarih oldu. Trabzonspor yıllardır şampiyonluk hasreti çekiyor. Bu sezona da pek ümitli bir başlangıç yapamadı. Bunda, yönetimin ve Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun payı büyük.

TRABZON “ÖZÜNE” DÖNMELİ

Trabzonspor’un “fırtına” yıllarının en önemli özelliği, şampiyonlukları yerli hoca ve oyuncularla kazanmasıydı. Bir anlamda başarıyı, sıfırdan kendi emekleriyle kazanmıştı. Ahmet Suat Özyazıcı ve Özkan Sümer’in şekillendirdiği kadronun tamamı şehrin “uşaklarından” oluşuyordu. Aynı dönemde Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş takımlarını yabancı hocalara emanet etmekle kalmamış kadrolarını yabancı oyuncularla güçlendirmişlerdi. Trabzon’un başarısı, Anadolu’ya özgüven kazandırdı. 

Ancak 1984’ten bu yana şampiyonluk kazanamayınca, Trabzonspor da modaya uydu. Önce kadroya yabancı oyuncular katıldı. Ardından takım yabancı teknik adamlara emanet edildi. Buna rağmen 7. şampiyonluk bir türlü gelmedi. 1995-96 ve 2010-11 sezonlarında çok yaklaştı. İlkinde puan farkıyla, ikincisinde averajla liderliği Fenerbahçe’ye kaptırdı. Bu iki sezonda da takımın başında Şenol Güneş’in olduğunu söylemek gerekir. Bu bir tesadüf değil elbette. Güneş futbolculuk kariyerinin neredeyse tamamını Trabzonspor formasıyla geçirdi. Gelen 6 şampiyonlukta da pay sahibiydi. Kalede devleşip, Anadolu “devriminin” mimarlarından oldu.

İki kez şampiyonluğun kapısından dönerken dümeni Güneş’in tutuyor olmasının verdiği mesaj açıktı: Trabzonspor başarmak istiyorsa özüne dönmeliydi.

TRAVMALARIN ARDINDAN

Arzulanan hedefe bu kadar yaklaşıp kıl payı elden kaçırmak Trabzonspor’da travmaya yol açtı. Kaçan iki şampiyonluk sonrasında uzun süre toparlanamadı. Bir zamanlar galibiyet sayısında fark attığı İstanbul ekiplerine karşı bırakın deplasmanı sahasında bile maç kazanamaz oldu. Örneğin 2010 ve 2018 yılları arasında sahasında tam 8 yıl boyunca Fenerbahçe’yi yenmeyi başaramadı. 13 Mayıs 2016’da Antalyaspor’a 7-0 mağlup olarak adeta havlu attı. 

Trabzonspor uzun bir aradan sonra şampiyonluğa yeniden geçen sezon yaklaşmıştı. “Konya’da doğdu, Trabzonlu oldu” tezahüratının yakıştığı Ünal Karaman, kariyerinin en verimli yıllarını bordo-mavili formayla geçirmişti. İstanbul takımlarının ısrarlı tekliflerini futbolculuk döneminde elinin tersiyle itti. Teknik adamlık kariyerinde yolu iki kez Trabzon’a düştü. İlki, 2010-13 arasındaki yardımcılık dönemiydi. Haziran 2018’de takımın başına geçen Karaman, yeniden şampiyonluk rüyasının görülmesini sağladı. Geçen sezonun ortalarında ise Trabzonspor şampiyonluğun bir numaralı favorisiydi.

ÜNAL KARAMAN NEDEN GÖNDERİLDİ?

Ligin ilk yarısını 32 puanla üçüncü sırada tamamlayan Trabzonspor’da Aralık ayının sonlarında Ünal Karaman’la yollar ayrıldı. Hâlen neden böyle bir karar alındığı, hangi stratejinin hayata geçirildiği açıklanabilmiş değil. Karaman’ın yerine “stajyer” diyebileceğimiz Hüseyin Çimşir getirildi. Oyunculuğu döneminde takım kaptanlığı da yapan Çimşir, teknik adamlık kariyerinin daha ilk basamağında şampiyonluk yolundaki bir takımın yükünü omuzuna alıyordu. 

Başkan Ahmet Ağaoğlu herhalde “stajyer teknik adamla bile şampiyon oluruz” mesajı vermeye çalışıyordu! 

Çimşir yönetimindeki Trabzon ikinci yarının ilk maçlarında galibiyetler aldı. Takım iyi gidiyordu. Ama şampiyonluk baskısı artıp işler ciddiye binince, puan kayıpları başladı. Başakşehir, gerilerden gelip Trabzon’u geçmeyi başardı. Karadeniz ekibiyse yine şampiyonluğun elinden kayıp gidişini seyrediyordu. Hüseyin Çimşir, bu yükü daha fazla taşıyamadı ve son haftada istifasını verdi. Yerine yardımcısı Eddie Newton getirildi. Geçen sezonun tek tesellisi, kazanılan Türkiye Kupası ve Alexander Sörloth’un gol krallığıydı.

YENİ SEZONA HAZIRLIKSIZ

Çimşir tecrübesinden ders alınmamış olacak ki, Trabzonspor yönetimi bir başka stajyer Eddie Newton’la kalıcı anlaşma imzaladı. Kaçan şampiyonluğun üstüne takımın en önemli dişlileri Jose Sosa ve Novak takımdan ayrıldı. Milli maç için ülkesine giden Sörloth’un “telefonlara bile çıkmadığı” konuşuluyor. Adı RB Leipzig ve Tottenham’la anılan Sörloth’un Trabzon defterini kapattığı anlaşılıyor. Geçen yılki kadrodan 3 oyuncunun gidişi, ligin ilk haftasında Beşiktaş karşısında takımı adeta çaresiz bıraktı. Ne oynanan futbol ne de mücadele yeni sezon için ümit verebildi. Sörloth’suz bir senaryoda gol yollarında takımın etkili olması mümkün değil. Sosa’sız nasıl bir oyun oynanacak belli değil.

Ahmet Ağaoğlu başkanlığındaki Trabzonspor yönetimi, altı ayda takımı zirve yarışından koparıp aşağıya çekmeyi başardı. Gereksiz kaprisler, tribünden sahaya inip kavgaya karışmalar… Trabzonspor için şampiyonluk bu yönetimle bir hayal. Daha sezonun ilk haftasında bu kadar kesin konuşmamak gerektiğini düşünenler olacaktır. Ama Perşembenin gelişi Çarşambadan belli demişler…

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin