Torba yasa: Yargıdan suçlu kaçırma operasyonu

YORUM | Av. MEHMET TAHSİN

AKP iktidarının en çok başvurduğu yasama yöntemlerinden biri ‘torba’ yasa. Hukukçular istisnai olması gereken ‘torba yasa’ ile yasama yetkisinin istismar edildiğini söylüyor. AKP iktidarında her iki yasadan biri ‘torba yasa’ ile çıkarılmış.

2014 yılında, dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu ‘artık torba yasa çıkmayacak’ talimatı vermiş ve o günlerde hükümet sözcüsü olan Bülent Arınç tarafından ilan edilmişti. Ne yazık ki hiçbir şey değişmedi.

Bu yola başvurulmasının nedeni, ihtisas komisyonlarında ele alınmadan, sağlıklı bir çalışma yapılmadan kişiye özel birçok düzenleme aynı ‘torba’ya doldurularak karambole getiriliyor.

ERDOĞAN: MECLİS YASA ÜRETME FABRİKASI OLMAMALI!

Kaldı ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu durumdan bile rahatsız olduğu geçen Şubat ayında yandaş basında yer almıştı. Erdoğan’a göre meclis ‘yasa üretme fabrikası’ olmamalıymış!

Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu’nda konu görüşülmüş ve mecliste yasa çıkarma yerine Cumhurbaşkanlığı kararnameleri mevzuat değişiklikleri yapılacakmış. İçinde Burhan Kuzu’nun olduğu bir kuruldan ne beklenmek lazım, bilemedim. Yasama organının yetkilerini alıp yürütmeye vermek ancak Burhan Hoca gibi bir anayasa profesörü tarafından yapılabilirdi.

AKP’li vekil Vedat Demiröz ve arkadaşları tarafından meclise sunulan 95 maddelik son torba yasa da böyle. Görünürde Dijital Hizmet Vergisi Kanunu başlığını taşısa da içinde derneklerin fişlenmesinden tutun göçmenlerle ilgili birçok düzenleme yer alıyor. Araya bakanlar ve ailelerine ömür boyu ücretsiz sağlık hizmeti bile sıkıştırılmış.

31 EKİM 2019 ÖNCESİNDE İŞLENEN SUÇLAR AFFEDİLİYOR

Meclis tutanaklarından öğrendiğimize göre komisyon görüşmeleri sırasında iki iktidar milletvekili tarafından sedasız bir kanun teklifi verildi ve 21 Kasım 2019’da TBMM’de 7193 sayılı kanun olarak kabul edildi.

Bu kanunun 51. maddesine göre,

“(3) Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olan ve bu nedenle kamu görevinden çıkarılmış olan kişilerden, adli veya idari soruşturma veya kovuşturması devam edenlerin sosyal güvenlik haklarına ilişkin başvuruları hakkında 31/10/2019 tarihine kadar karar alan, bu kararları yerine getiren veya işlem yapmayan kamu görevlilerinin bu karar ve fiilleri nedeniyle hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluğu doğmaz.

İlk satırda yer alan, MGK’nın kendini yargı yerine koyup bir grubu terör örgütü kabul edemeyeceği konusuna girmiyoruz. Daha vahimi, yasalara aykırı işlem yaparak suç işleyen kamu görevlilerinin affedilmesi söz konusu!

BU DÜZENLEME İLE KİMLER YARGIDAN KAÇIRILIYOR? 

Bu yasa teklifinin görüşüldüğü komisyona gelerek konuşan SGK Başkanı Mehmet Selim Bağlı, 15 Temmuz’dan sonra tutuklanan asker ve yargı mensuplarının özlük haklarını geciktirdikleri gerekçesiyle kendisi ve bazı kurum yöneticilerine dava açtıklarını anlatıyor. Bu şekilde 36 dava varmış.

Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na göre OHAL döneminde çok haksızlıklar yapıldı ve bu haksızlıkların ana aktörlerden birisi de SGK! Bu düzenleme ile SGK başkanı ve yardımcılarının işledikleri suçlar yanlarına kar kalacak ve bu davalardan yırtacak. 

‘SEN YAP, BİZ SENİN YAPTIĞINI SUÇ OLMAKTAN ÇIKARIRIZ!’

17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Skandalı patladığında dönemin Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’nın hukuka aykırı talimatını yerine getirmekte nazlanan bir bürokrata söylediklerini hatırlarsınız

Yav kardeşim, biz yasa yapan yeriz, gerekirse hangi yasa yapılıyorsa onu yapar, sizin yaptığınızı suç olmaktan çıkarırız.” demişti Efkan Ala. Dediğini yaptırdı da… Soruşturmayı kapattırdılar ve yasalar çıkararak talimatla suça bulaştırdıklarını ‘şimdilik’ akladılar.

Tıpkı 12 Eylül’cülerin, MGK üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve mecliste görev alanların yargılanmasını önleyen anayasaya koydukları geçici 15. madde ile kendilerini korumaya aldıkları gibi. 2010 referandumunda bu madde kaldırılarak yargılama yolu açılmıştı.

İKTİDAR MEMURLARINI SUÇA TEŞVİK EDİYOR

Bundan sonra kamu görevlileri daha da pervasızca suç işlemeye devam edecek. Tabi bu ilk kişiye özel kurtarma operasyonu değil. Geçmişte şirketlere atanan kayyımların yaptıkları hukuka aykırı işler için yargılanamayacağını da kanunla teminat altına almıştı AKP iktidarı.

Yaklaşık 150 bin kamu görevlisinin KHK ile ihracından sonra onların yerine alınan parti referanslı memurların zaten talimat almalarına gerek yok. Onlar bu suçu gönüllü işliyor. Eğer bir kere damgalanmışsanız ve bu da bir yerlere kaydedilmişse devlet dairesinde iş yaptıramıyorsunuz.

– Yargılanıp beraat ettikleri halde ‘hakkınızda idari karar var’ denilerek pasaport verilmiyor.

– KHK ile ihraç edilenler iş bulmak için İŞKUR’a başvurduğu zaman, ‘SGKya ait İŞKUR; kurs ve programlarda yer alamazsınız’ cevabını alıyor.

KHK’lının kayınvalidesine bakım parası verilmiyor.

Bir başka örnek, KHK ile ihraç edilmiş bir şahıs Anamur Belediyesi’ne başvurarak işyeri açma ruhsatı talep ediyor, KHK’lı olduğu için reddediliyor.

– Geçen hafta TR724’te yer alan bir habere göre, KHK ile öğretmenlikten ihraç edilen Kemal Gökçe’ye, babasından kalan mirası verilmemiş!

– Sadece devlet kurumları değil bunu yapan. Özel sektörde de çok işgüzar var. Tutuklu bir yargı mensubunun Finansbank’a yatan emekli maaşını ödememek için banka yetkilileri kırk takla atıyor.

Bu örnekler çoğaltılabilir, yüzlerce yazılabilir.

Yasalarda böyle bir tahdit var mı? Yok.

Peki neye binaen bunlar yapılıyor?

Acırsanız acınacak hale gelirsiniz’ sözünü emir kabul eden AKP’li memurlar yukarılara şirin görünmek için bilerek ya da bilmeyerek yasaları çiğniyor.

SGK başkanı ya da kayyımlar gibi yukarılarla arası iyi olanlar için yasa yapılarak yaptıkları suç olmaktan şimdilik çıkarılıyor. Ama AKP iktidarı yıkıldığında parti kontenjanından devlete kapağı atanların işledikleri bütün suçların hesabı sorulur.

12 EYLÜL DARBECİLERİ BİLE YARGILANMAKTAN KURTULAMADI

12 Eylül darbecilerinin kendilerini korumak için anayasaya koydukları madde yargılanmalarını önleyemedi. Bugün işlenen suçları aklamak için ne kanun çıkarırlarsa çıkarsınlar işe yaramayacak. Çıkardıkları yasalar hukuk fakültelerinde ‘ihtilal hukukunun yüz karası örnekleri’ olarak okutulacak.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin