Theo Francken: Belçika Hükümetini yıkan adam

HABER-YORUM | EBUBEKİR IŞIK

Geçtiğimiz hafta sonu Belçika hükümetinin koalisyon ortaklarından N-VA (Nieuw-Vlaamse Alliantie – Yeni Flaman İttifakı) hükümetten çekildiğini duyurdu. Batı demokrasilerinde de böyle şeyler oluyor mu diyorsanız şayet, Belçika’nın hükümet kuramama konusunda bir dönem Irak’ı dahi sollayarak bir yıl kadar bir zaman boyunca hükümetsiz yönetilmiş bir ülke olduğunu hatırlatmak isterim. Bilenler anımsayacaktır, 2010-2011 sürecinde Belçika 353 gün kadar uzunca bir dönem hükümetsiz yönetilmişti. Hatta birçokları Belçika’nın hükümetsiz yönetilmesinin partiler arasında oluşabilecek muhtemel krizlerinde önüne geçebileceği noktasında yarı şaka yarı gerçek beyanatlarda bulunmuştu.

Flaman milliyetçiliğinin yeni temsilcisi N-VA’nın geçen hafta Belçika hükümetinden ayrılmasının temel gerekçesi, mülteciler meselesiyle alakalı Başbakan Charles Michel ile büyük fikir ayrılıkları yaşamasından kaynaklandı. N-VA’nın zaten uzun bir zamandır Charles Michel yönetimindeki hükümet ile legal-illegal mülteciler ayrımı üzerinden sorunlar yaşaması ve özellikle N-VA’lı Göç Bakanı Theo Franken ve başbakan arasında vuku bulan sert ifadeler Belçika kamuoyuna da yansımıştı.

Geçtiğimiz hafta Theo Francken’ın başını çektiği N-VA’lıların, başbakan Michel’in Marekkeş’te gerçeklecek Birleşmiş Milletler Mülteci Paktı’na katılmasını büyük bir sorumsuzluk olacağını, böylesi bir siyasi hamlenin Belçika seçmenine yapılmış en büyük ihanetlerden biri olarak kabul edileceğini, ve başbakanın bu toplantıya katılması durumunda hükümet ortaklığından istifa edeceklerini defaatle kamuoyu ile paylaştılar. Yapılan bu eleştirileri dikkate almayan ve mülteciler konusunda ‘tarihin doğru tarafında yer alacağız’ ifadelerini kullanan Başbakan Michel, Marakkeş’teki BM paktına katıldı ve olanlar oldu.

Başbakan Michel’in toplantıya ne pahasına olursa olsun katılacağını ve tehditlere boyun eğmeyeceğini ifade etmesinin hemen ardından N-VA’nın en tanınmış yüzü ve attığı mülteci karşıtı tweetlerle ünü Belçika’nın da dışına taşmış olan The Francken: ‘’Marekkeş’teki BM Pakt’ının kabul edilebilir hiçbir tarafı yok. Mülteci meselesinde egemenlik haklarımızı başka bir otoriteye devretmeyi öngören bu toplantıya karşıyız ve bu toplantıya giden başbakanla aynı hükümetin parçası olmayacağımızın altını çizmek isterim’’ ifadelerini kullandı.

Aynen Theo Francken’ın dediği gibi oldu ve N-VA Francken’in kullandığı ifadelerin hemen ardından hükümetten çekildiğini açıkladı. Aslında birçok uzman mevcut Belçika hükümetinin bu kadar fikir ayrılıkları ve özellikle Theo Francken’a rağmen bugüne değin dağılmamış olmasını da büyük ve açıklanamaz bir başarı olarak nitelemekte.

Birçok uzmana göre Francken’ın Göç ve İltica bakanı olduğu günden bu tarafa ‘’illegal yollarla Belçika’ya gelmeye çalışan mülteciler Belçika’ya gelmesin’’ söylemini son derece geniş tutarak, bu siyasal tutumunu top-yekün bir mülteci karşıtı kampanyasına dönüştürmeye çalıştığı yönünde. Bu fikirlerini açıkça ifade ettiği bir kitapta yazan Francken (Continent Zonder Grens – Hudutsuz Kıta), özellikle Afrika’dan Belçika’ya gelmek isteyen mültecilerin önce Libya ve Tunus gibi ülkelerde AB’nin desteği ile kurulacak mülteci kamplarında toplanmasını ve bu kamplardan iltica başvurularını yapması gerektiğini öne sürmekte. Francken, daha önce yaptığı muhtelif açıklamalarda bu konunun siyasal hiçbir pazarlığa açık olmadığını ve bu hususun Michel yönetimindeki hükümetin diğer ortakları tarafından da anlaşılması gerektiğini ifade etmişti.

Kim bu Theo Francken?

Theo Francken 1978’de Brüksel’e 40 km mesafede Lübbeek isminde küçük bir şehirde doğdu. Belçika’nın en iyi üniversitelerinden Leuwen Universitesi’nde piskoloji ve pedagoji okuyan Francken, daha o günlerde Flaman milliyetçiliği hedefi ile hareket eden gruplarla son derece yakın ilişkiler geliştirdi. Leuwen Universitesi’nde Francken ile beraber okumuş ve kendisini iyi tanıyan hocalarınında ifade ettiğine bakılırsa, Francken en başından beri Flaman milliyetçiliği ve Flamanların Belçika’da hak ettiği siyasal ve toplumsal seviyeye ulaşmaları gerektiği fikrine gönülden inanmış biri.

Yeni nesil Flaman milliyetçisi siyasetçilerden olan Francken ilk kez 2010 yılında Belçika Federal Parlamentosu’na seçilmeyi başardı. Ardından 2013 yılında doğduğu ve yaşadığı şehir olan Lübbeek’in belediye başkanı oldu. N-VA içerisindeki aktif siyaset tarzı ve özellikle Belçika’lı sağ seçmen ile kurduğu özel ilişkiden ötürü bir anda N-VA seçmenlerinin kalbinde yer etmeyi başaran Francken, bir yıl sonra 2014 yılında partisinin kendisini aday göstermesi sonucunda yeni kurulan koalisyon hükümetinin Göç ve İltica bakanı oldu.

Francken N-VA içerisinde son derece ilginç bir konuma sahip ender siyasetçilerden biri. Parti içerisinde özellikle yönetim kadrosunun önemli bir kısmının desteğini partiye getirdiği oylardan ötürü alan Francken, diğer taraftan yaptığı açıklamalar ve partiyi zor duruma sokan ifadelerinden ötürü N-VA’ya zarar verdiği yönünde parti içinde azımsanmayacak bir grubun antipatisini de kazanmış biri.

Parti içinde Francken’ın N-VA’ya zarar verdiğini ifade edenlerin sesini en fazla geçen yıl duymuştuk. Geçen yıl attığı bir tweette Brüksel’de parklarda yatan mültecileri hedef alan ve o parkları mültecilerden temizleyeceğini belirten Francken, hızını alamayıp bu tweetini eleştiren insan hakları ve mülteci derneklerini de topa tutmuş ve çok sert bir uslupla bu kesimleri eleştirmişti. Bu hadiseden hemen sonra N-VA yönetimini hedefleyen büyük bir siyasal ve toplumsal baskı oluşmuş, ve birçokları Francken’ı istifa etmeye çağırmıştı. Tüm bu baskı ve eleştirilere rağmen, partinin başkanı ve Anwers belediye başkanı da olan Bart De Wever defaatle Francken’a olan desteğini yenilemiş ve N-VA’nın Francken’ın arkasında olduğunu ifade etmişti.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin